Quick Sigorta Oto Sorumluluk Sigortaları Koordinatörü Seyda Köksal, otomobil segmentindeki yüksek sigortasızlık oranlarına dikkat çekerek yatırım amacıyla alınmış bir aracın alım satımı esnasında alan kişi adına gerçek anlamda sigorta zorunluluğu getirilmediği sürece reel kaybın tespit edilmesinin zor olduğunu söyledi.
Quick Sigorta Oto Sorumluluk Sigortaları Koordinatörü Seyda Köksal, sosyal medya aracılığıyla SBM Sigortasızlık Raporlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Raporlarda yer alan verilere göre, 14,7 milyon araca 13,8 milyon poliçe kesildiğini ve sigortasızlık oranın da yüzde 6,13’e yükseldiğini belirten Köksal, değişim oranının yüzde 20,38 olduğunu aktararak otomobil segmentinde yaşanan bu denli yüksek kaybın olası nedenlerine değindi.
Deprem yaşanan OHAL illerinde, depremde zayii olan, ancak mücbir sebeplerle trafikten düşülemeyen araçlar ile birlikte ekonomik yetersizlikler nedeniyle de tüketicilerin sigorta ihtiyaçlarını ötelediklerini kaydeden Köksal, özellikle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Bingöl illerinde tescil sayısının sınırlı sayıda arttığını veya azaldığını söyledi.
Köksal, sigortalanma oranının düşük görünmesine rağmen İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Adana, Konya, Kocaeli gibi büyük şehirlerde de tescilli ve sigortalı araç sayısının arttığını belirtti.
Reel kaybın tespiti için sigorta zorunluluğu getirilmeli
Araçların yatırım aracı olarak görülerek satın alınmasının, alan kişinin önceki araç sabinden kalan ve +15 günlük teminat sağlayan poliçenin ardından, “Nasıl olsa kapıda yatacak, satana kadar sigortaya da gerek yok” düşüncesi ile sigortadan imtina durumuna düşmesine neden olduğunu dile getiren Köksal, “Ekonomik yetersizlikler sebebi ile sigortadan imtina edenler de elbette bu adetlerin içinde yer alabilmektedir. Bunun kuvvetle söylenebilmesi için, hem kayıtlı aracın hem de sigortalı araç sayısının düşmesi daha kesin bir etki yaratmaktadır. Örneğin Hatay’da hem tescilli araç sayısı azalmış hem de poliçe sayısında yaklaşık 8 bin poliçe kayıp yaşanmıştır. Dolayısıyla yatırım enstrümanı olarak alınmış bir aracın alım satımı esnasında alan kişi adına gerçek anlamda sigorta zorunluluğu getirilmediği sürece reel kaybın ne olduğunu söylemek gerçekten zordur” dedi.