24 Aralık 2024, Salı
spot_img

‘Kapasiteler daraldı, fiyatlar çok yükseldi’

Bir yandan artan doğal afetler, bir yandan yaşanan pandemi krizi… Tüm bunlar sigorta sektöründe kapasitelerin daralmasına yol açarken, fiyat artışlarını da zorunlu kıldı. Son iki yıldır fiyatların sürekli arttığını belirten AtaGlobal Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Ful Nuşin Artun Ataman; “Hem kapasite bulmakta zorlanıyoruz hem de bazı branşlar tamamen kapandı. Bu fiyat artışlarını bizde müşterilerimize yazmaya mecubr oluyoruz” dedi.

Son yıllarda hem Türkiye’de hem de dünyada artan doğal afetler ve üstüne yaşanan pandemi krizi, sigorta sektörüne kapasitelerin daralması ve fiyat artışı olarak yansıdı. Bu fiyat artışlarının bir diğer sebebi ise Lloyd’s’un art arda zarar etmesi. “Son iki yıldır fiyatlar sürekli artama devam ediyor. Bu artış yüzde 15’i geçmiş durumda” diyen AtaGlobal Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Ful Nuşin Artun Ataman, Hem kapasite bulmaya zorlanıyorsunuz, hem de belirli branşlar tamamen kapanmış gibi. Fiyat artışları yurtdışında da sürdüğü için siz de bunu müşterilerinize yazmaya mecbur oluyorsunuz” dedi.

Sigorta Brokerleri Derneği’nin (SBD) hazırladığı ve Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar sunuculuğunda gerçekleştirilen ‘Üye Brokerler ile Özel Sohbet Toplantıları’nın konuğu AtaGlobal Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Ful Nuşin Artun Ataman’dı.

Şu anda sektörde hard bir dönem yaşanıyor

Ataman, programda sigorta sektörünün bir soft bir de hard dönemi olduğuna vurgu yaptı. Şu anda sigorta sektöründe hard dönemini yaşadıklarını belirten Ataman, bunu şu şekilde açıkladı: “Şu anda sektörde hard dönemini yaşıyoruz. Kapasiteler çok daraldı. Bununla beraber fiyatlar da çok yükseldi. Fiyatların yükselmesinin sebeplerinden biri ise Lloyd’s’un art arda zarar etmesi. Birçok sendikaya belirli işleri yapmayı men etti. Dolayısıyla birçok reasürör veya under writer bazı branşlardan çekildi. Tabii bu fiyat artışları Lloyd’s ile sınırlı değil. Amerika’da ve dünyanın diğer yerlerinde yaşanan tabii afetler fiyat artışının başka bir boyutu oldu. Son 2 yıldır fiyatlar sürekli artmaya devam ediyor. Bu artış yüzde 15’i geçmiş durumda. Hem kapasite bulmaya zorlanıyorsunuz, hem de belirli branşlar tamamen kapanmış gibi. Hem de fiyat artışları yurtdışında da sürdüğü için siz de bunu müşterilerinize yazmaya mecbur oluyorsunuz.”

Sektörde işler yurtdışı güdümlü idare ediliyor

Ataman, Türkiye’nin zaten her branşı yazmadığını belirterek başka bir noktaya daha dikkat çekiyor ve ekliyor: “Maalesef Türk sigorta sektörü çok sığ. Yangın yapıyoruz, mühendislikte belli alanları yapıyoruz. Büyük bir işi yazabilmek için 10 şirketi bir araya getirmek zorunda kalıyorsunuz. Bir de son zamanlarda Türkiye’deki sigorta şirketlerinin çoğunu yabancılar satın aldı. Bu nedenle işler artık tamamen yurtdışı güdümlü idare ediliyor.”

Türkiye’deki under rating’in belirli bazı branşlarda yapıldığını ifade eden Ataman, “Türkiye’deki sigorta yöneticileri her şeyi yurtdışına sormak zorunda kalıyor. Onlar da Türkiye ölçeğinde değil, genel anlamda piyasaya bakıyorlar. Dolayısıyla Türkiye’de reasürans bulma yetkimiz çok azaldı. Birçok işe yurt dışından reasürans bulmak zorunda kalıyoruz. Eskiden çok daha kolay buluyorduk” diye konuştu.

Türkiye’de iş yerleri pandemi sürecine hızla adapte oldu

Pandemi ile birlikte her gün işe gidip gelmeye devam ettiğini belirten Ataman, bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ofis açısından çok büyük bir farklılık oldu. Büyük bir bölümümüz evden çalışmaya başladı. Teknolojik bir çağı yaşıyoruz. Bu çağa bireysel olarak ayak uydurmak zorunda kaldık. Ekolojik değişiklikler hayatımızı da derinden etkiliyor.”

İş yaptıkları şirketlerin yıllardır kurumsal olarak var olan şirketler olduğunu belirten Ataman, bu nedenle pandemi sürecinde çok zorlanmadıklarını söyledi. Ataman, “Bu gelişmelere ne kadar hazırlıksız olsalar da müşterilerimiz de teknolojik bakımdan bu sürece hazırdı. Onlar da pandemi döneminde evden çalıştı. Ağırlıklı olarak inşaat ve endüstri sektörüne hizmet verdiğimiz için bu iş kolları durmadı. Dolayısıyla hizmetimizi sürdürdük. İnternet ortamında görüşme imkânı sağlayan zoom hayatımızda önemli yer tutmaya başladı. Toplantılarımızı zoom üzerinden yapıyoruz. Bununla beraber birçok işimizi telefonla hallediyoruz. Yurtdışı temaslarımız da zorlandık. Lloyd’s ve Avrupa reasürörleri bu anlamda çok yavaşladı. Türkiye olarak bu gelişmelere çok daha hızlı adapte olduk” diye konuştu.

Annem ve babam da sigortacıydı

Ataman, programda sigorta sektörüne nasıl adım attığını da anlattı. Geçmişte anne ve babasının Güven Sigorta isimli şirkette çalıştıklarını belirten Ataman, şöyle devam etti: “Annem, yangın müdürü; babam da onun altında şefmiş. Şeker Sigorta kurulurken babam oraya müdür olarak geçmiş. Sonra genel müdür yardımcısı ve genel müdür olarak devam etmiş. Annem de ben doğunca sigortacılığı bırakıyor. O dönemin en iyi yangın sigortacısı olarak bilinirlerdi. Büyük yangınlarda babamdan fikir alınırdı. Bütün sigorta yöneticileri ile arkadaşlıkları vardı. Ben de o sigortacıların çocuklarıyla büyüdüm. Annemle babam ben 16 yaşındayken bir trafik kazası sonucu vefat etti.”

Aslında bilgisayar mühendisi olan Ataman, sigorta şirketlerinin bilgi işlem servislerinde çalışırken sigortacılığı öğrendiğini söyledi. Birçok sigorta şirketinde genel müdürlük yapan Ataman, yaşadığı bazı olaylar nedeniyle artık sigortacılık yapmayacağına karar verip sektörden ayrılmış. Ardından eşinin fabrikasının acenteliğini yapmaya başlayan Ataman, “Ofise çok fazla gitmiyordum. İşleri toparlamam için çağırdılar ve o şekilde tekrar sektöre başladım. AtaGlobal de o şekilde doğdu” dedi.

Sürekli yeni şeyler öğreniyoruz

Yıllar içinde büyük bir şirket olmaktan ziyade işini iyi yapan, orta büyüklükte bir şirket olmayı tercih ettiklerini söyleyen Ataman, “Yıllardır çalıştığımız şirketlerle halen çalışıyoruz. Müşterilerimizin iş kollarına göre yeni sigorta çeşitlerini öğreniyoruz. Örneğin bir müşterimiz şimdi uçak parçası üretmeye başladı. Bu sayede bizde Air Liability diye bir sigorta çeşidini öğrendik. Başka bir müşterimiz denizde sondaj yapıyor. Onunla ilgili de deniz sigortacılığı alanında yeni şeyler öğrenmek zorunda kalıyoruz. Siber risklerle ilgili yeni bilgiler öğreniyoruz. Yani devamlı yeni şeyler öğrenmek zorunda kalıyoruz. Müşterilerimizin çoğu yurt dışında inşaat işleriyle uğraşıyor. 60 ülkede inşaat işi yazdık, yazmaya da devam ediyoruz. Dolayısıyla o ülkelerin kanunları o ülkelerde mecburi olan sigortalar veya bizim risklerden korunmamız için yapmamız gereken yeni neler var? Eğer düzgün hizmet vereceksek tüm bunları öğrenmek zorundayız. Bu nedenle yurt dışını çok yakından takip ediyoruz diyebilirim” değerlendirmesinde bulundu.

Reasürörlere Zoom’la proje tanıtıyoruz

Ataman, eskiden büyük iş geldiği zaman rood show yaptıklarını ve işvereni yanlarına alıp reasüröre gidip o projeyi tanıttıklarını söyledi. Ataman, “Pandemiden sonra bunu zoom ile yaptık ve Türkiye’de ilk biz gerçekleştirdik. Yaklaşık 2.5 saat süren zoom toplantısı ile 60’a yakın reasüröre projeyi anlattık. Bu toplantıya ayrıca 15’e yakın Türk ve yabancı sigorta şirketi de dâhil oldu. Artık bu tip çalışmaya mecburuz. Çünkü seyahat edemiyoruz. Yüz yüze anlatma fırsatını da ancak bu şekilde internet ortamında bulabiliyoruz.”

Siber sigortaların da artık bundan sonra çok daha önemli hale geleceğini belirten Ataman, “Türk şirketleri siber sigortalara çok önem vermiyor. Ama bence çok önemli bir konu. Devamlı okuyarak bu konuda kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz” dedi.

Rusya bizim için ciddi ama politik bir pazar

AtaGlobal, Rusya pazarında da mülk sigortaları yapıyor. Bu nedenle programda Rusya pazarını da değerlendiren Ataman, şunları söyledi: “Rusya çok büyük bir pazar ama ABD’nin son yaptırımları ile nasıl bir gelişme olur bilemiyorum. Son 15-20 yıl içinde Rusya çok büyük bir aşama gösterdi. Devamlı gelişim halinde. İnşaat ilişkilerimiz uçak krizi döneminde tamamen durmuştu. Şimdi yine canlandı. Eskiden daha çok üst yapı inşaatları yapılıyordu. Şimdi daha çok endüstriyel inşaat işleri yapılıyor. Türk şirketleri orada artık kalıcı hale geldi. Bu nedenle Rusya’da bizim mülk sigortalarımız var. Rusya bizim için ciddi ama çok politik bir pazar. Aramız bozulduğu zaman işler de etkileniyor. Bu anlamda Rusya’daki işler için bıçak sırtı diyebiliriz. Hele şu günlerde daha bir bıçak sırtındayız.”

Azerbaycan’da çok az iş yaptık

Yurt dışında sigorta yapacakları zaman öncelikle o ülkeye gidip kanunlarını ve sigorta piyasasını öğrendiklerini kaydeden Ataman, “Bu ülkelerde hangi şirketlerle çalışacağımızı kararlaştırıyoruz. Çünkü sigortalı da bunları bizden soruyor. Örneğin Azerbaycan’da başarılı olamadık. Orada Paşa Brokerlik var. Bizim yapacağımız işler onların kanalı ile yapılıyor. Onlara sadece reasürans bulabildik. Bu nedenle orada çok az iş yaptık. Bizim için kısıtlı bir pazar” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER