2 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

Kaos veya hukuk

hukukiSigorta Eksperi ve Sigortalı dergisi yazarı Engin Özaydın, sigorta sektörünün bir kaos içinde olduğunu ve bu durumun uzun süre devam etmesi halinde çöküşlerin kaçınılmaz olacağını söyledi. Sigortalı Dergisi’nde yer alan yazı dizisinde, sigorta sektöründeki çöküşlerin aynı zamanda Türkiye ekonomisine de zarar vereceğini vurgulayan Özyadın, sektördeki yasaların uygulanmasında sorunlar yaşandığını ve bu durumun uygulamada karışıklıklara ve güvensizliklere yol açtığını belirtti. Özaydın’ın köşe yazısı şöyle: 
“Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde hukuk, ‘Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze’, ‘haklar’ olarak tanımlanıyor. Aynı sözlükte kaos, ‘kargaşa’ olarak tanımlanıyor.

Ülkemiz bir kaos içinde, sigorta sektörü de bir kaos içinde. Sigortalılar, aracılar, sigorta şirketleri, eksperler yaşanan olaylardan, yapılan işlemlerden, içinde bulundukları durumlardan, ücretlerden, uygulamalardan şikâyetçi. Geleceğe güvenle bakabilen neredeyse hiç kimse yok. Huzur, güven ve mutluluk bir süredir sektöre uğramıyor. Sigorta şirketleri kâr edememekten, şirket çalışanları düşük ücret ve gelecek güveni olmamasından, sigorta aracıları komisyon oranlarının düşüklüğünden ve haksız rekabetten, eksperler para kazanamamaktan, saygı görmemekten ve eksper olmayanların ekspertiz yapmasından, sigortalılar hasarlarının doğru giderilmediğinden, sigorta ücretlerinin yüksekliğinden ve sigorta yaptıramamaktan şikayetçi. Huzurlu, mutlu, geleceğe güvenle bakan neredeyse hiç kimse yok. Gelinen durum KAOS.

Bu durumun uzun süre devam etmesi halinde çöküşlerin yaşanması kaçınılmaz. Çöküşlerin belirtileri görünüyor. Taraflar, sistemi bir bütün halinde görüp bütünün içinde kendilerini korumak ve konumlandırmak yerine kolaya kaçıp kendisi dışındakileri suçlamayı tercih ediyor. Sistem içinde eşit olarak birbirini tamamlamak yerine, birbirinin alanına ve çıkarlarına giriliyor.

Çöküşler hem sektöre hem ülke ekonomisine zarar verir
Kaosun çözümlenmeyip uzun süre devam etmesi halinde çöküşler yaşanabilir. Bu durumda kazanan hiç kimse olmaz. Sigorta sektörü ülkemiz ekonomisi için bir vazgeçilmez. Çöküşler sadece sigorta sektörüne değil, sigortalılara ve ülke ekonomisine de zarar verir. Sorunun çözümü, temelde objektif hukukun uygulanması ile mümkün. Hukuk öncelikle haklar demek. Başta sigortalılar olmak üzere, sektörün tüm taraflarının haklarınının eşit olarak korunması, kaosun çözümü için zorunlu. Hukuk ikinci olarak ‘Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü’ demek. Bu tanımda yalnızca yasaların bütünü değil, yasaların uygulanması da tanımlanıyor. Bu nedenle yasal düzenleme yapılmasının yanı sıra bunun uygulanmasının da sağlanması gerekli. Sektörde temel yasalar oluşturulmuş durumda, ama yasaların algılanmasında ve uygulanmasında sorunlar yaşanıyor. Bir süredir oluşturulan alt mevzuat, çeşitli gerekçelerle yargıya taşınıyor ve yargı tarafından iptal ediliyor. Bu durum uygulamada karışıklık ve güvensizliklere yol açıyor.

Kaosun temelinde iki ana neden söz konusu. Birincisi yasal düzenlemelerin taraflarca farklı yorumlanarak yapılan uygulamalarla diğer tarafların haklarınının ihlal edilmesi, ikincisi hukukun uygulanmasını sağlamakla yükümlü düzenleyici ve denetleyici kurumun etkin düzenleme ve denetim yapamaması/yapmaması. Tarafların salt kısa vadeli çıkarlarını düşünerek yasal mevzuatı kendine göre yorumlaması ve buna dayanarak yaptıkları, diğer tarafların ise katılım onayı olmayan uygulamaları saflaşmaya, tarafları etiketlemeye, hatta itibarsızlaştırmaya yol açıyor. Bunun sonucunda güvensizlik ve çatışma kaçınılmaz hale geliyor. Özellikle son dönemde yapılan alt mevzuat çalışmalarının yargıya taşınıp yargı tarafından yürütmenin durdurulması, hem düzenlemelerin hukuka uygun yapılmadığını gösteriyor hem uygulamadan beklenen yararın sağlanamamasına neden oluyor.

Alt mevzuat düzenlemeleri hukuka uygun yapılmalı
Düzenleyici ve denetleyici kurumdan beklenen, alt mevzuat düzenlemelerini hukuka uygun ve tarafların katılımı, onayı ile düzenlemesi, farklı hukuki değerlendirmelerde taraflar arasında hakemlik yapması, en önemlisi ise etkin bir denetim ile hukuka uygun olmayan uygulamaların önüne geçmesidir. Ayrıca tarafların sağduyu ve ortak akılda birleşmesi, karşılıklı haklara saygı ile birbirine rağmen değil, birbirine dayanarak çözümler üretmesi, kaostan çıkışın temel yolları.
Kısaca objektif hukuk herkesin ihtiyacı, aksi durumda kazanan olmayacak gibi görünüyor.” SİGORTALI

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER