Sigorta Duayeni Servet Gürkan, kamu şirketlerinin birleşmesinin sektörde sinerji oluşturduğunu söyledi. Gürkan, kamu şirketlerinin poliçe satmaktan ziyade penetrasyonu artırıcı aksiyonlar alması gerektiğini vurgu yaptı.
Sigorta Duayeni ve Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Servet Gürkan; Apara’da Ekonominin Sigortası programında sektörde yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Kamu şirketlerinin birleşmesini olumlu karşıladığını belirten Gürkan; “Kamu şirketlerinin bir çatı altında birleşmesi sinerji ve tasarruf oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle kamu şirketlerinin birleşmesini olumlu bakıyorum. Ancak kamu şirketlerine düşen en önemli görev penetrasyonu artıracak çalışmalar yapmasıdır. Penetrasyonu artıracak yasal düzenlemelerde aktif rol almasıdır” dedi.
Pandeminin sigortaya etkisi 2 yönüyle ele alan Gürkan, “Birincisi, pandemi bir hastalık olduğuna göre sağlık sigortalarını ilgilendiriyor. İkincisi de pandeminin meydana getirdiği ekonomik krizin ortaya çıkardığı zararlar. Sağlık tarafında bakarsak yine iki konunun altını çizmemiz lazım. Birincisi sigorta sektörü çok büyük bir anlayış göstererek; pandemi sağlık sigortası kapsamı dışında olmasına rağmen salgın zararlarını ödeme kararı alındı. Bu ödemeleri bir jest ödemesi olarak düşünebiliriz. Pandemi artık hayatımızın bir parçası oldu. Pandeminin nasıl poliçelendirilmesi gerektiğiyle ilgili yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Pandeminin ekonomik zararları
Pandeminin ekonomik zararlarını da değerlendiren Gürkan şunları söyledi: Sektörün ilk 6 aylık verilerine baktığımızda poliçe adetlerinde ciddi düşüşler olduğunu görüyoruz. Sektörün büyük kısmı motor portföyünden oluşuyor. Bu dönemde de bazı insanlar arabalarını sigorta yaptırmaktan kaçındığı için poliçe adetlerinde düşüş oldu. Yine enflasyon ve devalüasyonun etkisi ile araç ve bazı özel mal sigortalarında bedeller çok arttığı için ödenen primler de o oranda arttı. İnsanların pandemiden kaynaklanan ekonomik kriz nedeniyle kendilerine harcayacaklar paranın hesabını yaparken sigortaya pay ayıracaklar mı, ne kadar ayıracaklar? Bunun hesap edilip çözüm üretilmesi lazım. Devlet tarafından böyle bir çalışmanın yapılmasında da yarar görüyorum.”
Sigorta ders olarak okutulmalı
Gürkan, “Halkımızda sigortasız bir hayatın olamayacağı bilincinin oluşması lazım. Çünkü riske çok açık bir ülkeyiz. İklim değişikliği sebebiyle son derece katastrofik gelişmeler oluyor. Sel ve heyelanların verdiği zararlar oldukça arttı. Deprem her zaman beklenen bir risk. İnsanların bu konulara dikkatlerini çekip sigortadan vazgeçmemeleri gerektiği yönünde bilgilendirmelerin sürekli yapılması lazım. Ortaokuldan başlayarak sigorta ile ilgili derslerin verilmesi lazım. Sigorta bilincinin oluşması için önce eğitim sonra da teşviklerin gelmesi gerekiyor” diye konuştu.
Sigortanın ekonomiler için ucuz fon kaynağı olduğuna dikkat çeken Gürkan, “Hepimiz felaket halinde kullanılmak üzere ortadaki bir çanağa para koyuyoruz. O felaketleri beklerken de o para ekonomiye kaynak olarak kullanılıyor. Şu anda Türkiye’de 7. ay itibariyle 40 milyar liraya yakın bir prim üretimi gerçekleşti. Bu fon maliyeti de çok düşüktür. Sigortanın diğer özelliği de sosyal barışa katkı sağlıyor olmasıdır” açıklamasını yaptı.
Ekonominin canlanması için sigorta
Ekonomik canlanmanın sağlanması açısından sigortadan faydalanması gerektiğini de söyleyen Gürkan; “Türkiye’de arz talep dengesine göre sigorta ürünleri de çeşitleniyor. Kredi sigortaları ekonomik krize çözüm olacak bir araçtır. Özellikle üreticiden tüketiciye yapılan alışverişlerde, üreticinin taksitli satış yapabilmesine sağlayacak bir poliçe sisteminin acilen yaygınlaştırılması lazım. O zaman tüketici alışverişini rahatlıkla 8-10 taksitte bölebilecek. Üretici de kredi sigortası ile kendisini garantiye almış olacak. Yine bina tamamlama sigortası da bu dönemde yoğun olarak kullanılmalı. Mal varlıklarının da sigorta edilmesi gerekiyor” dedi.