Hepimiz biliyoruz ki kimse hayata gözlerini CEO olarak açmıyor… Hatta küçük yaşta en alt seviyede çalışıp azimle yükselerek CEO olanlar oldukça fazla. Peki, sigorta sektöründeki kaptanların ilk işi neydi?
ŞERİFE KAYA | Hayatımız Sigortalı
Ufak bir dükkanda kendine iş alanı oluşturup sonra dünyaya açılan, bir yeme içme mekanında zamanında garsonken şimdilerde büyük restoran zincirleri olan kişilerin hikayelerini hep duymuşuzdur. Dünya çapında ismini duyurmakla kalmayıp şirketlerini en başarılı şirketler listesine çıkartan CEO’ları hepimiz takdir eder ve alkışlarız. Azimlerine, başarılarına hayran kaldığımız bu isimlerden örnekler vermek gerekirse…
Mesela dünyanın birçok ilkesinde hizmet veren internet üzerinden çalışan bir medya içerik sağlayıcısı Netflix’in CEO’su Reed Hastings, ilk olarak elektrikli süpürge satıyordu. Kişisel bilgisayar markalarından biri olan Dell’in CEO’su Michael Dell’in ilk iş deneyimi ise bulaşıkçılıktı. ‘Starbucks’ın eski CEO’su Howard Schultz’ın sizce ilk işi neydi?’ diye sorsak herkes muhtemelen bir kahvehanede çalıştığını söyler. Fakat durum hiç de öyle değil… Schultz’ın ilk işi fotokopicilikti. Amazon.com CEO’su Jeff Bezos ise şirketi kurmadan önce gençlik yıllarında, tatillerde bir fast-food zincirinde çalışıyordu. ABD’nin eski Başkanı Barack Obama da ilk işiyle bizleri şaşırtanlardan. Obama, iki dönem dünyanın en güçlü ülkesi ABD’nin başkanlığını yapmış olsa da, o da bir zamanlar sadece dondurma satıyordu.
Biz de sigorta sektörü özelinde sektörün kaptanlarının yaptıkları ilk işleri araştırdık. Peki, sektörün önemli şirketlerinin başında bulunan CEO’lar ya da genel müdürler gençlik zamanlarında nerelerde çalıştı?
PTT telefon jetoncularının küçük tedarikçisiydi
Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, henüz 10 yaşındayken atılmış ticarete. Telefon kulübelerinin etrafında jeton satan seyyar satıcılarla anlaşmış ve her gün PTT’den onlara jeton getirmeyi teklif etmiş. Kırmızı’nın satıcıları PTT’ye gitme zahmetinden kurtarmak için yaptığı bu teklif kabul edilmiş ve bakın bundan nasıl kazanç sağlamış? Kırmızı, ilk işini şöyle anlatıyor:
“İlk işim ve kazandığım ilk para ilkokul dönemlerinde oldu. 9-10 yaşlarında falandım. Ailemden aldığım harçlığımı nasıl artırırım diye düşünmekteydim. İstanbul’da meydanlarda yan yana sıralı 8-10 telefon kulübesi ve bu kulübelerin etrafında da jeton satan, çakmak gazı dolduran stantlar olurdu. Bir gün bir akrabamla telefon kulübesine gittik. O, ‘Aslında postanede daha ucuz, ama uzak. Şimdi oraya gidemeyiz’ diyerek kulübenin yanındaki satıcılardan jeton aldı. Benimki de merak… Hemen sonrasında aslında 10 dakika yürüme mesafesi olan postaneye gidip jeton fiyatını öğrendim ve baktım ki günlük harçlığımla 10 jeton alınabiliyor. Postaneyle jetoncular arasında da neredeyse yüzde 50 fark olduğunu görünce gidip, kulübe etrafındaki stantlarda bu işi yapanlarla konuştum. ‘İsterseniz ben size her gün jeton getirebilirim, siz de postaneye gitmemiş olursunuz’ dedim. Üzerine yüzde 10 kar koyarak bu teklifte bulundum ve kabul eden birkaç esnafın küçücük bir tedarikçisi oldum. Bir süre ailemden habersiz yaptım bu işi. Ve o zamanın şartlarında kendimce iyi para kazandım. Kazandığım o ilk ticaretimden gelen gelirin tadı halen damağımda… Sonrasında ailemin öğrenmesi, jetonların yerini kartların alması bu ticaretime ve ilkokul çağındaki büyük ekonomime bir darbe oldu :)”
İş yaşamındaki zorluklara direnmek gerekiyor
Çocukluğunda birkaç esnafın küçük tedarikçisi olan Kırmızı, şimdi büyük bir şirketin CEO’su. Kırmızı, iş hayatındaki başarısının sırrını hızlı karar alma, kararlılık, sorumluluk alma, bu özelliklerin hepsini kapsayan ve en önemlisi baskı altında çalışabilme olarak özetliyor. Gençlere de tavsiyelerde bulunan Kırmızı, “Yoğun rekabetin yaşandığı günümüz iş hayatında hangi kademede olursanız olun birçok zorluk ve baskıyla karşılaşıyorsunuz. Bu baskıya karşı kendinizi yenileyemiyorsanız ve direnemiyorsanız hedeflediğiniz noktaya ulaşmanız biraz zor. Hedefinizde yükselmek, büyümek, markalaşmak, değer yaratmak gibi kavramlar varsa baskı altında çalışmaya alışmak zorundasınız. Bunun için kararlılık ve hızlı değişim özelliklerimiz geliştirmemiz gerekiyor. Tecrübeniz mevkiiniz ve hedefinizin artışı sizi çok daha fazla bir iş temposuyla, beklenti ve rekabet kaynaklı yoğun bir baskıyla karşı karşıya bırakır. Baskı altında çalışabilme özelliği ise beraberinde istikrarı getirir. Bunu kedinizi sürekli yenileyerek ve sorumluluktan kaçmadan başarabilirseniz, karşınızda hiçbir engelin duramayacağını göreceksiniz” diyor.
22 yaşında yatırım bankacılığı yapmaya başladı
Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui, üniversite ve yüksek lisans eğitiminden sonra bir bankada görev almaya başlıyor. Çalışma hayatına 22 yaşında atılan Somersan Coqui, “Profesyonel kariyer yolculuğumda ilk durağım New York’taki Morgan Stanley Bankası oldu. 22 yaşında Yatırım Bankacısı olarak başladığım bu bankada yaklaşık 5 yıl süreyle çalıştım” diye konuşuyor. Buradaki iş deneyiminden sonra 2003 yılından itibaren Allianz’da görev almaya başlayan Somersan Coqui, sırasıyla Allianz Global Investors, Pimco’nun Münih, Newport Beach ve Londra ofisleri ile halen yöneticiliğini üstlendiği Allianz Türkiye takip ediyor.
“Hayatımda her zaman, yapabileceğimin en iyisini yapmak için özen gösterdim ve bunun için de çok çalıştım” diyen Somersan Coqui, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çünkü biliyordum ki elde ettiğim sonuçlardan önce kendim mutlu ve tatmin olmalı aynı zamanda da keyif almalıydım. Bütün bu süreçlerde, ‘konfor alanımın dışına çıkmaya’ odaklandım. Yeri ve zamanı geldiğinde risk alabilmeyi ve mevcut düzenimden çıkarak cesaretle adım atmayı önemsedim. Başarı ve kariyer ardından geldi.”
Yüreğinizin sesini dinleyin…
Genç arkadaşlar için öncelikle “yüreğinizin sesini dinleyin…” önerisinde bulunan Somersan Coqui, gençlerin sevecekleri, mutlu olacakları bir kariyeri tercih etmeleri gerektiğini vurguluyor. Verimliliğe odaklanarak, iş ve özel yaşam dengesini kurabilmenin yollarını aramalarını da tavsiye eden Somersan Coqui, “Bu süreçte, cesur ve özgüvenli olun. Hedeflerinize ulaşma yönünde çaba gösterirken, mutlaka çeşitli zorluklar olacaktır. Her tecrübeyi bir kazanım olarak değerlendirip, bu zorlukların üstesinden gelebileceğinize inanın. Merak edin, çok soru sorun. Sorgulayıcı olmaktan kaçınmayın, inanç ve sezgilerinizi mantık süzgecinizden geçirmek kaydıyla savunmaya devam edin. Ve elbette yönetim becerilerinizi, profesyonel yetkinliklerinizi geliştirmek için kendinize yatırım yapın. Eminim ki, üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir zorluk olmayacak” diyor.
Aselsan’dan sigortacılığa…
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra master yapmaya karar veriyor ve master yaparken eş zamanlı olarak Aselsan’da çalışmaya başlıyor. Sonrasında bankacılığa ilgi duyan Gülen, şimdi sigorta sektöründeki genel müdürlük görevini oldukça başarıyla yürütüyor. Gülen, ilk işini şöyle anlatıyor: “Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra master yapmaya karar verdim. Master yaparken eş zamanlı olarak da Aselsan’da Ar-Ge bölümü haberleşme sistemlerinde çalışmaya başladım. Aselsan, orada çalışan öğrenciler için çok güzel olanaklar sağlıyordu. Daha sonra bankacılığa ilgi duymaya başladım ve 1990 yılında Interbank’ta ‘management trainee’ sınıfına dahil oldum ve 1992 yılında Interbank’ta çalışmaya başladım. Yani gerçek anlamda profesyonel yaşamıma Interbank’ta başladım.”
Tutku ile çalışmak ve meraklı olmak
Çalışmanın kendisi için bir tutku olduğunu ifade eden Gülen, yükselmek gibi hedefler yerine, hep yaptığı işe her an katkı sağlama hedefiyle yoluna devam ettiğini söylüyor. Çok okuduğunu ve dünyadaki trendleri yakından takip ettiğini belirten Gülen, “En karmaşık konuları bile basitleştirip hikayeleştirerek aktarmaya çalışırım” diyor.
Yeni mezunlara ya da henüz kariyerinin başında olanlara bir mesaj veren Gülen, şunları ifade ediyor: “Tutku ile çalışmak bence kişiyi başarıya götüren en önemli gereklilik. Herkesin motivasyon kaynağı farklı oluyor. Gençler kendi motivasyon kaynaklarını iyi analiz etmeli, bu kaynağı besleyerek yüksek motivasyonla yaptığı işe her gün yeni katma değer eklemelidir. Bunların yanı sıra çok okumak gerekiyor, hem mesleğe hem hayata dair. Ve elbette yabancı dil çok önemli. Bugün artık en az bir yabancı dil, hatta iki yabancı dil yetkinliği gerekiyor. Olumlu tutum içinde ve meraklı olmak da çok önemli.”
Gümrüklerde çalışıyor, asgari ücret kazanıyordu
Unico Sigorta Genel Müdürü Cenk Tabakoğlu, ilk işine aile şirketinde başlamış. Gümrüklerde çalışmaya başlayan Tabakoğlu, asgari ücret alıyormuş. Tabakoğlu, “İlk işim aile şirketimizde gümrüklerde yazları çalışmaktı, 17 yaşındaydım ve o zaman asgari ücret alıyordum” diye özetliyor.
Şimdi bir sigorta şirketinin yöneticiliğini yapan Tabakoğlu, “Bir kere çalışmadan başarılı olmak mümkün değil, bu kesin” mesajı veriyor. Farklı durumlara hızlı adapte olabildiğini söyleyen Tabakoğlu, bu durumu avantaj olarak nitelendiriyor. Tabakoğlu, “Adaptasyon sürecimin genelde hızlı olması, bana özellikle yurt dışında yaşamanın ve farklı kültürlerde insanlarla da zaman içerisinde çalışmanın kazandırdığı bir özellik. Genelde karakter olarak da pes etmeyen bir kişiliğim var, bunun da belli zamanlarda bana faydası olduğunu düşünüyorum” diye konuşuyor.
Okul bitmeden kariyerinizi şekillendirin
Gençlere iş hayatında başarıyı yakalamaları için birkaç tüyo veren Tabakoğlu, şunları söylüyor: “Gençlerin daha okurken kariyerlerini şekillendirmeye başlamaları lazım. Okuldan mezun olmadan ne yapmak istediklerini bilirlerse ve buna yönelik çalışmalar yaptılarsa bir adım önde olacaklardır. Yeni mezun arkadaşlar önceden kendi belirledikleri kariyer alanına uygun bir işe girerlerse daha mutlu ve başarılı olacaklardır. Kariyerinin başındaki arkadaşlara da özellikle ilerleme konusunda ve maddi olanaklara kavuşma konusunda daha sabırlı olmalarını öneririm. İşlerine odaklandıklarında ve çalıştıklarında terfiler ve farklı olanaklar zaten kendiliğinden gelecektir. Ama sadece bunları düşünerek şekillendirilen kariyerler uzun vadede maalesef çok olumlu gelişmiyor.”
Bir acentelikte hayat sigortası satıyordu
Gulf Sigorta Genel Müdürü Süleyman Sağıroğlu, hayat sigortası satarak atılmış sektöre ve aynı zamanda iş yaşamına. Sigorta sektörüne 26 yaşında satış görevlisi olarak giriş yapan Sağıroğlu, şimdi büyük bir sigorta şirketinin başında. “Meslek hayatıma 1995 yılında Aegon ABD iştiraki olan Monumental Acente Grubu’nda hayat sigortası satarak başladım. 26 yaşındaydım ve yıllık maaşım 50 bin ABD Doları’ydı” diyen Sağıroğlu, işini tutkuyla yaptığını açıklıyor. Sağıroğlu, şöyle devam ediyor: “Enerjimin yüksek olması ve hızlı düşünebilme kabiliyetim en büyük etkenler. İyi bir eğitim almış olmak, görev yaptığım global şirketlerde bana mentorluk eden yöneticilerin destek ve güveni, birlikte çalıştığım takım arkadaşlarımın katkılarını da mutlaka eklemeliyim.”
Severek yapacağınız iş alanlarını tercih edin
Gençlere de işlerini tutkuyla yapmaları konusunda tavsiyeler veren Sağıroğlu, “Gençler, kariyer seçiminde kendilerine uygun ve severek yapabilecekleri alanları tercih etmeli. İletişim, takım çalışmasına, öğrenmeye, kendini geliştirmeye açık olmak, sebat etmek, farkındalık ve duygusal zekanın da en az teknik donanım kadar önemli olduğunu hatırlamak benim diğer tavsiyelerim” diyor.