Araştırmacı Yazar Fatih Kahya, I. Dünya Savaşı’nın Osmanlı sigorta piyasasına etkilerini yazdı.
I. Dünya Savaşı’nın Osmanlı sigorta piyasası üzerindeki etkilerini inceleyen Araştırmacı Yazar Fatih Kahya, Hayatımız Sigortalı dergisindeki köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:
“I. Dünya Savaşı, 1914–1918 yılları arasında İngiltere’nin öncülüğünü yaptığı İtilaf Devletleri ile Almanya’nın öncülüğünü yaptığı İttifak Devletleri arasında yaşanmıştır. Bu savaş dünya tarihinde; siyasi, sosyal, ekonomik ve daha birçok alanda değişikliğin yaşanmasına neden olmuş bir gelişmedir. Sanayi İnkılâbı ile artan hammadde ve pazar rekabeti devletler arası gruplaşmalara, devletler arası gruplaşmalar da savaşın başlamasına ortam hazırlamıştır. Elbette I. Dünya Savaşı’nın nedenleri, başlaması, gelişmesi hatta sonuçları ile ilgili uzun uzun kelam etmek mümkün, ancak bu yazının öncelikli amacı bu savaşın Osmanlı sigorta piyasası üzerindeki etkilerini incelemektir.
Kapitülasyonların kaldırılması
I. Dünya Savaşı sırasında, 9 Eylül 1914 tarihli irade ile 1 Ekim 1914 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Osmanlı topraklarında yaşayan yabancılara tanınan ayrıcalıklar kaldırıldı. Bu karar, bir nota ile ilgili devletlere bildirildi. Sefaretler ikili anlaşmalara dayanan kapitülasyonların tek taraflı kaldırılamayacağını ileri sürdüler. Savaş durumu İttihat Terakki yönetiminin fiili ortamı yaratmalarını kolaylaştırdı. Kapitülasyonların kaldırılması sonucu yabancı devletlerle ikamet, konsolosluk, ticaret sözleşmeleri imzalanması gerekiyordu, savaş nedeniyle bu tür sözleşmeler ancak dost ülkelerle yapılabilirdi.
1917 bütçe konuşmasında Maliye Nâzırı (Bakanı) Cavit Bey’in; “Türkiye’yi bir şebeke-i istibdat (baskı) altına almış olan kapitülasyonlar dolayısıyla servet ve sermayelerini getirenler devletlerinin hakimiyetlerini de beraber getiriyorlardı. Tevzi’-i adaleti (adaletin dağıtılmasını) kendi hakimleri yapıyordu. Her müracaatlarını kendi sefirleri yerine getiriyordu. Adeta memleketimizde onlar sahip ve hakim, biz ise misafirden başka bir şey değildik” ifadeleri kapitülasyonların Osmanlı üzerindeki etkilerini anlatmaya çalışıyordu.
Sigorta piyasasını düzenleme çabaları
1914 Nizamnamesi ve 1916 Tarihli Kanun, Osmanlı yönetimi sigorta şirketleri üzerinde herhangi bir denetim ve yaptırım uygulayamıyordu. Sigorta şirketleri diğer birçok sektördeki şirket gibi resmi makamlardan izin almadan faaliyete geçiyorlardı. Hatta şirketler sermaye bildirimi yapmıyor, teminat akçesi ödemiyorlardı.
Herhangi bir hukuki problemde Osmanlı mahkemelerini merci olarak kabul etmiyorlardı. Poliçelerin şartnamelerinde yer alan, çoğunlukla İngilizce ve Fransızca yazdıkları maddelere dayanarak sorunların ancak Avrupa merkezlerindeki mahkemelerde çözülebileceğini söylüyorlardı. Elbette bu kontrolsüzlük pek çok sigortalının mağduriyet yaşamasını kaçınılmaz kılıyordu. 1887 ve 1906 yıllarında Osmanlı yönetimi anonim şirketlerle beraber sigorta şirketlerini de bir düzene sokmak, kanun nizamı ile denetlemek istedi.
Sigorta şirketleri bağlı oldukları devletlerin elçiliklerini devreye sokarak bu düzenlemelere kapitülasyon antlaşmalarına ters olduğu bahanesiyle itiraz ettiler. Osmanlı Devleti şirketler üzerinde bir yaptırım uygulayamadı. İlk iki nizamnameye oldukça yakın hükümler içeren bir nizamname de 1914’te hazırlandı. 1914’teki bu düzenleme ‘Ecnebi Anonim ve Sermayesi Eshama Münkasım Şirketler ile Ecnebi Sigorta Şirketleri Hakkında Kanun-ı Muvakkat’ adını taşımaktaydı. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı yönetimi yabancılara tanınan ayrıcalıkları kaldırdı, sefaretler bu duruma (1887 ve 1906 yıllarındaki düzenlemelerde olduğu gibi) itiraz etseler de savaş ortamı İttihat Terakki yönetiminin fiili durumu oluşturmalarını kolaylaştırdı. 23 Mart 1916 tarihinde çıkarılan ‘Müessesatı Nafia ile İmtiyazlı Şirketler Muhaberat ve Muamelatında Türkçe İstimali Hakkında Kanun’ ile kamu hizmeti veren şirketlere Türkçe kullanma mecburiyeti getirildi. Genellikle Fransızca’nın kullanıldığı imtiyazlı şirketlerde Türkçe kullanımını zorunlu hale getiren bu yasa İttihatçıların ekonomide Müslüman-Türk unsuru egemen kılmak için başvurdukları bir araçtı. Bu yasadan evvel hükümet yabancı değil yerli şirketlerden benzer taleplerde bulunmuştu. Posta, Telefon ve Telgraf Nezareti’nin yazışmalarında Fransızca’yı yasaklamış, Rumların kurduğu Arslan Çimento Şirketi’nden de yazışmalarını Türkçe yapmasını talep etmişti. Bu yasa, poliçelerin Türkçe düzenlenmesi yolundaki en önemli adım oldu. Bu yasaya uyan şirketler faaliyetlerine devam ederken çok sayıda şirket faaliyetine son verdi.
Savaş, sigorta piyasasını kontrol altına alma imkanı sundu Osmanlı sigorta piyasası ancak I. Dünya Savaşı ile bütünleşme yolunda başarılı adımlar attı. Savaş ortamı Osmanlı yönetimine sigorta piyasasını düzenleme ve kontrol altına alma imkânı sundu. I. Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin karşı safında yer alan şirketlerin faaliyetlerini durdurmasına yol açarken, Osmanlı Devleti’nin müttefiki olan Almanya ve Avusturya şirketlerinin sayısı ve etkinliğinin artmasında etkili oldu. Bir sonraki yazımızda savaşın şirketler üzerindeki etkileri üzerinde duracağız.”