Bankaların kredi satışlarına bağlı hareket eden hayat sigortaları ocak ayında yüzde 21 küçüldü. Şirketler ise artık işsizlik, eğitim ve hasta bakımı gibi ürün çeşitliliğine gidiyor
Sigorta sektörü ocakta prim üretimini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.4 artırarak 2 milyar 763 milyon TL’ye yükseltti. Sigorta Şirketleri Birliği verilerine göre, bunun 2 milyar 431 bin TL’si hayat dışı sigortalardan, 331 milyon 942 bin TL’si ise hayat sigortalarından sağlandı. Ancak, hayat sigortasında prim üretiminde yüzde 21.2’lik düşüş yaşandı.
Hayat sigortalarındaki düşüşte son dönemde krediler ve tüketici kanununda yapılan düzenlemelerin etkisi büyük. Bilindiği gibi hayat sigortaları ağırlıklı olarak bankaların kredi satışlarıyla paralel büyüyor. Yeni Tüketici Kanunu’nda kredi kullanırken sigorta zorunluluğunun yasal olmadığı ve isteyen kişilerin istedikleri kurumdan sigorta yaptırabileceği yer aldı.
Öte yandan, yaşanan siyasi ortamın etkisiyle ekonomiye yönelik kaygılar yatırımlarını etkiledi. Kredilerde yaşanan düşüş ‘krediye bağlı hayat sigortası’ satışlarının da düşmesine yol açtı. 70’den fazla ülkede hizmet veren ABD’li hayat reasürans şirketi RGA Türkiye’nin Genel Müdürü Gökhan Özüm, bireysel emekliliğin faaliyete geçmesiyle birikimli hayat sigortası satışlarının azaldığını ve ağırlıklı olarak kredili hayat sigortası satışlarının yapıldığını belirtti.
İşsizlik ürünleri…
Hayat sigortalarının bankaların kredi satışlarına bağlı olmasının beklendiğini anlatan Özüm, “Ancak, hayat sigortaları da çeşitlenmeye başladı. Özellikle işsizlik, kritik hastalıklar ve eğitim sigortaları yaygınlaştı” dedi. Türkiye’nin büyüyen bir ekonomi olduğunu hatırlatan Özüm, hayat sigortası sektöründe de önümüzdeki dönemde güçlü bir büyüme yaşanabileceğini söyledi.
Gökhan Özüm, bu potansiyelin son dönemde Türkiye’ye gelen yabancı yatırımlarla da doğrulandığını kaydetti.
Özüm, son 10 yılda hayat sigortası brüt primlerinin yıllık bileşik büyüme oranının yüzde 12.1 olarak gerçekleştiğini, 2013 yılındaki prim artışının ise yüzde 27 olduğunu kaydetti. Özüm, son 10 yılda risk hayat üretimlerindeki büyümenin ise yüzde 37.9 seviyesinde gerçekleştiğini ekledi.
Vergisel avantaj var
Gökhan Özüm, hayat sigortasında ödenen primleri gelir vergisinden düşürme imkanı olduğunu belirtti. Türkiye’de hayat sigortası ürünlerinin satışını 18’i emeklilik olmak üzere toplam 25 şirket gerçekleştiriyor. Bu şirketlerin 17’si kısmen veya tamamen yabancılara ait.
RGA’nın yaklaşık bir yıldır Türkiye’de faaliyet gösterdiğini anlatan Özüm, şirketlere reasürans hizmeti vermenin yanı sıra ürün ve hizmetler konusunda da danışmanlık yaptıklarını kaydetti. Şirketlere yeni ürün konusunda da destek verdiklerini ifade eden Özüm, “Bunlar örrneğin, sadece önemli ameliyatları karşılayacak veya uzun dönem bakım gibi ürünler olabilir” dedi.
Hane halkı geliri arttıkça ihtiyaçların da çeşitleneceğini kaydeden Özüm, “Yaşam süresi uzuyor. Kişilerin ihtiyaçları da gelirleri ölçüsünde çeşitleniyor. Kişiler artık ‘yaşarken aldığı’ faydalara odaklanmaya başlıyor. Örneğin, uzun dönem bakım ihtiyacı gibi. Dolayısıyla, hayat sigortaları sektörünün büyüme potansiyeli mevcut. Bu nedenle sektördeki ürün çeşitliliği artacak” diye konuştu.
