PwC, “Sigorta 2020-Adımları Hızlandırmak: Dijitalde Lider Olmanın Hızlı Yolu” başlıklı raporu yayınlandı. Rapora göre, hayat sigortası sektörünü canlandırmanın ilk adımı, pazarlarda yeni fırsatlar yaratmaktan geçiyor.
PwC’nin sigortacılık sektörü ile ilgili “Sigorta 2020-Adımları Hızlandırmak: Dijitalde Lider Olmanın Hızlı Yolu” başlıklı son raporunu yayınladı. Rapora göre, hayat sigortası sektörünü canlandırmanın ilk adımı, özellikle gençler ve düşük gelirli tüketicilerin yer aldığı ulaşılmamış pazarlarda yeni fırsatlar yaratmaktan geçiyor. Herhangi bir ürünü satın almadan önce kıyaslama yapmak ve satın almak için internet ve sosyal medyayı kullanan X kuşağı, teknoloji meraklısı milenyum nesli ve düşük gelirli sigortalıların ele alındığı araştırmada doğrudan tüketiciye satılan hayat sigortalarının çok önemli bir büyüme alanı olacağının altı çiziliyor.
Raporla ilgili açıklamalarda bulunan PwC Küresel Sigortacılık Sektörü Lideri David Law, “Gençler, hayat sigortalarının ya da emeklilik sistemlerinin kendileri için gerekli olmadığını ve çok pahalı olduğunu düşünüyorlar. Düşük gelirli müşteriler için de aynı şey geçerli. Dijital çağ, sigortacıların bu daha önce ulaşılmamış grupları daha iyi tanımasına ve onlarla iletişim kurmasına; böylelikle de ‘hitap ettikleri’ pazarı genişletebilmesine izin veriyor” diye konuşuyor.
Rapor kapsamında gerçekleştirilen ankete katılan tüketicilerin sadece yüzde 11’inin bilgisayar, akıllı telefon ya da tablet kullanarak internetten hayat sigortası satın aldığını söyleyen Law, sadece ABD’de yaşları 18 ile 54 arasında değişen tüketicilerin yüzde 60’ının buna sıcak baktıklarını belirtiyor. Law, katılımcıların hayat sigortasını internetten satın almalarını teşvik eden sebepleri yüzde 63 ile erişim kolaylığı, yüzde 60 ile 7/24 hizmet alabilme ve yüzde 53 ile maliyet etkinliği olarak sıraladığını söylüyor.
David Law, şöyle devam diyor: “Tüketiciler artık dijital/online alışverişi tercih ediyor. Bununla birlikte hayat sigortası yaptırdıkları kişilerle iletişim kurabilme, teklifleri hem internet üzerinden hem de başka kanallardan kıyaslayabilme rahatlığına sahip olmak istiyorlar.”
Markanın gücü sigorta şirket seçimini etkiliyor
Rapora göre, 2017 yılına kadar piyasada daha güçlü olacak konuma gelecek olan yeni kuşak müşteriler, “dijital doğanlar”, sosyal medya, mobil, analitik ve bulut bilişim sayesinde daha bilgililer, internete daha çok bağlanıyorlar ve seslerini daha fazla duyuruyorlar. Tüketicilerin talepleri ise dünya çapında farklılık gösteriyor. İngiltere’deki tüketicilerin yüzde 43’ü sigortacıları ile internetten iletişim kurmayı tercih ederken; Meksika’daki tüketicilerin sadece yüzde 15’i bunu yapıyor. Çin/Hong Kong’daki tüketicilerin ise neredeyse yarısı yüzde 46, hayat sigortası yaptırdıkları şirketle ilgili araştırma yapabilmek için şirketin internet sitesine giriyor. Kendilerine hayat sigortası yaptırdıkları şirketleri seçerken en önemli kriterlerinin ne olduğu sorulduğunda, katılımcıların yüzde 28’i markanın gücü, yüzde 26’sı ise hasar taleplerini çözme konusundaki itibarı olduğunu söylüyor. Singapur’da ise katılımcıların yüzde 63’ü fiyatın en önemli faktör olduğunu dile getiriyor.
Law bu durumu, “Fiyat, ürün bilgisi, deneyim ya da marka, ne olursa olsun, bir sigortacının sunduğu hizmetlerin mutlaka dijital dünyada bir karşılığının olması gerekiyor” şeklinde yorumluyor.
“İlk sırada yer almak, sürekli hareket halinde olanlarındır”
Rapora göre, hayat sigortası ve emeklilik sektörleri, hayat dışı sigorta dâhil diğer sektörlere kıyasla dijital çağın ticari gücünden faydalanmak konusunda daha geride yer alıyor. Law, “Hayat sigortası ve emeklilik şirketleri mevcut yaptıkları işleri dijitale uyarlamak yerine, dijital çağa uygun bir iş stratejisine sahip olmayı amaçlıyor. Dijital, yeni pazarlara erişim sağlayabilir ve kişiye özel sağlık, yatırım ve emeklilik çözümleri sunulmasını sağlayabilir ” diyor. Sistemin genişlemesi için kullanılan geleneksel yaklaşımlar çok yavaş kaldığını belirten Law, piyasanın değişen taleplerine cevap verebilmek için sektörün daha hızlı ve daha ekonomik yöntemlere ihtiyacı olduğunu ifade ediyor. Law, “Bu yöntemler arasında, mevcut kapasite ile birlikte işleyen ‘çok yeni’ faaliyetler de yer alıyor. İlk sıralarda yer almayı sürdüren işletmeler, yeni fırsatları görebilme ve bunlardan bir an önce yararlanabilme kabiliyeti ile sürekli hareket halinde olanlardır” şeklinde sözlerini tamamlıyor.