5 Kasım 2024, Salı
spot_img

Hatalı engelli raporları trafik sigorta primini arttırıyor

Trafik kazalarının ardından yetkili olmayan kurumlar tarafından düzenlenen engelli raporları trafik sigortası primlerinin ciddi ölçüde artmasına neden oluyor.

Sigorta Tahkim Komisyonu ve Sigorta Tatbikatçıları Derneği tarafından düzenlenen “Trafik Kazalarından Kaynaklanan Bedensel Zararlarda Maluliyet Raporlarına İlişkin Usul ve Esaslar” konulu sempozyumda, uzmanlar, usule uygun olmadan verilen engelli raporlarının trafik sigorta primini arttırdığına dikkat çektiler. 

Yargılamada bir kılavuzu oluşturmaya çalışıyoruz

Oto sigortalarındaki prim artışının önemli bir etkeninin sağlık raporlarındaki farklılıklar olduğunu söyleyen Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanı Mehmet Verim, “Üniversitelerin adli tıp başkanlıklarının ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerin verdiği raporlar söz konusu. Daha önce rapor konusunda bilmemezlikten kaynaklı uygulamada bir karmaşa vardı. Bu konuda üst yargı organlarında da bir farkındalık yoktu. Ziyaretler edilip bu konular onlara da anlatıldı. Son dönemde raporların içeriği doğrultusunda bir farkındalık oluşmaya başladı. SEDDK ve Tahkim Komisyonu olarak biz en azından Tahkim yargılamasında bir yargı kullanma kılavuzu oluşturmayı ve hakemlerin nelere bakacağını belirlemeye çalışıyoruz. Çünkü bunların hepsi primleri aşağı çekecektir. Hasar maliyetleri çok yükseldiğinde şirketler poliçe satmaktan kaçınıyor, primler yükseldiğinde de bu defa vatandaş sigorta yaptırmaktan kaçınıyor” dedi.

Mağduriyetler sistemin aleyhine işliyor

Hatalı engelli raporları konusunda birtakım grupların sistemden yararlandığını tahmin ettiklerini söyleyen Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, “Yanlış verilmiş engellilik raporları hem sigorta şirketlerinin hem de sigortalının mağdur olmasına neden oluyor. Birinin mağduriyeti aslında diğerinin lehineymiş gibi görünse de aslında durum öyle değil. Bizim gördüğümüz mağduriyetler, toplamda sistemin aleyhine çalışıyor. Burada birtakım grupların sistemden yararlandığını tahmin ediyoruz. Ne sigortacıya ne sigortalıya yarıyor bu. Daha şeffaf daha adil ve daha kabul edilebilir bir sistem kurulması, iki tarafın da menfaatine olacaktır. Bu sempozyum aslında bir ortak akıl toplantısı. Hukukçular, doktorlar, adli tıp uzmanları ve sigorta şirketleri var. Bir platform oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Hesaplamaların yeknesak olması gerekiyor

Toplantıda konuşan Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Balkır Demirkan trafik kazalarında alınan sakatlık raporlarında farklılıklar olduğuna dikkat çekerek “Sakatlıkla ilgili hesaplamaların yeknesak olabilmesi için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Sakatlık hesaplamalarının uygulama metotlarında farklılıklar var. Üniversite hastanelerinin yetkili olmayan kurulları tarafından verilen raporların yetkili kurullarca verilen raporlarla eşit tutulması hatalı tazminat hesaplamalarına yol açabiliyor. Bazısı 10 verirken öbüründe 30 çıkıyor. Bunlar tek elden ve Sağlık Bakanlığı’nın uygulama Tebliği doğrultusunda uygulanırsa herkesin doğru bir şekilde sakatlık oranının hesaplanması sağlanacak” şeklinde konuştu. 

Raporlar farklılık gösteriyor

Sempozyumun içeriği ve çıktılarının son derece önemli olduğunun altını çizen Sigorta Tatbikatçıları Derneği Başkanı Fahri Altıngöz, “Bu sempozyumda hem SEDDK Başkan Yardımcısı hem sigorta Tahkim Komisyonu temsilcileri hem de uzmanlar bir araya geldik. Bugün baktığımız zaman 26 milyon insanı ilgilendiriyor. Hazırlanan raporların farklılık gösteriyor. Diyelim ki bir kuruldan yüzde 20 sakatlık raporu alındı. Aynı olayla ilgili başka bir kurum daha düşük veya daha yüksek bir rapor verebiliyor. Aslında bu durum sigortalıların da mağduriyetine yol açabiliyor. Çünkü daha düşük oranda verilen bir rapor doğrultusunda belki iki-üç yıl sonra daha büyük sakatlıklar söz konusu olduğu takdirde dosya artık kapanmış oluyor. En önemli problem, Sağlık Bakanlığı’nın yetkilendirdiği yaklaşık 397 kurumdan bu raporların alınmaması. Bir takım yetkili olmayan kurullardan rapor alınınca, kazazede aleyhine bir sonuç yaratabiliyor. Veya sigortacılık sisteminin üzerinde çok ciddi bir prim yükü oluşuyor. Bu da primleri arttırıyor. Amacımız 26 milyon trafik sigorta primini daha makul ve daha düşük seviyeye indirebilmek” açıklamalarında bulundu.

Sürecin mevzuata uygun yapılması gerekiyor 

Toplantıda söz alan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Serdar Şirazi, engellilik değerlendirmesi ile ilgili mevcut durumlarda bazı aksaklıkların olduğunu kaydederek “Raporlar arasındaki çelişkinin nedenleri tartışılıyor. Sonuçta engellilik değerlendirmesinde mevzuatın tanımladığı bir yol var. Bu yoldan ilerlenmesi gerekirken mütalaa raporlarıyla süreç başlatılıyor. Bu da işleyişi biraz aksatıyor. İhtilaflar çıkıyor ve bu yüzden mağdur olanlar, gerçekten mağduriyetlerini gideremiyorlar ve hatta daha fazla mağdur olma durumunda kalıyorlar. Dolayısıyla bu işin mevzuata uygun yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Raporlar yetkili kurumlardan alınmalı

Hatalı engelli raporlarının sigortacıyı ve sigortalıyı mağdur ettiğini söyleyen Sigorta davaları uzmanı Av. Prof. Dr. Vural Seven, “Son dönemde yürürlükte olan yönetmeliğe göre engellilik raporunun devlet veya üniversite hastanelerinden alınması gerekiyor. Daha doğrusu Sağlık Bakanlığı’nın yetkilendirdiği ve yayınladığı listelerde belirttiği hastanelerden alınması gerekiyor. Bu raporlara süresi içerisinde karşı tarafın itiraz etme hakkı da var. İtiraz üzerine bu raporlar kesinleşiyor. Kesinleşen raporla yargıya ya da Tahkim’e gidildiğinde, başvurucunun uzun bir zaman gerektirmeden hakkın alması gerekiyor. Ancak sistem içerisine baktığımızda üniversitelerin adlı tip ana bilim başkanlıklarından da raporlar alındığını görüyoruz. Bunun sebebi de Yargıtay uygulamasında adli tıp ana bilim dallarıyla adli tıp kurumunun aynı çerçevede görülmüş olmasıdır.” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER