2021’de yoğun olarak yaşanan global doğal afetlerin sigortacılık pazarında yıkıcı bir etki yarattığını söyleyen IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdür Yardımcısı Doğan Zorlu, “Yaşanan hasarlar 2020’de pandemi ile etkilenen piyasayı daha da zorladı” dedi.
Pandemiyle birlikte dünya yeni bir döneme girdi. Pek çok şeyin değiştiği bu süreçte sağlık alanında yaşanılan sıkıntılardan sonra ekonomi tarafındaki gelişmeler ve küresel ısınmanın etkileri de tüm dünyayı zorladı ve zorlamaya devam ediyor. Her sektörün farklı sıkıntılarla mücadele ettiği bu dönemde global sigorta pazarı da zor bir süreçten geçiyor. Sigortamedya’nın YouTube Kanalı Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar ve Damla Özafşar’a konuk olan IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdür Yardımcısı Doğan Zorlu, 2020 ve 2021 yıllarında global sigortacılık pazarında yaşanan gelişmeleri aktardı. Zorlu, Rusya-Ukrayna savaşının etkilerinden, politik şiddet sigortasına, iklim değişikliğinden yenilenebilir enerjiye pek çok konuda da açıklamalarda bulundu.
Küresel ısınma zorluyor
Avrupa’da da çok fazla sel ve fırtına hadisesi yaşandığını söyleyen Zorlu, “Yaklaşık 13-14 milyar dolar hasar ödemesi yapıldı. Almanya, Avusturya, Belçika, İsviçre ülkelerinde çok fazla sel hadisesi yaşandı. Tüm bunlara bakıldığında küresel ısınma sorununun ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. Ekonomik açıdan değerlendirildiğinde sigortacılık pazarında ne şekilde yıkıcı etkisi olabildiğini görebiliyoruz. 2020’de COVID ile etkilenen piyasayı 2021’de yaşanan hasarlar zorladı” dedi.
2021’de finansal ve yönetici sorumluluk sigortalarında hem bunların kendi içinde barındırdığı riskler hem de globalde yaşanılan hasarlar açısından fiyatlandırmalarda bazen yüzde 100’e yaklaşan zamlar, yönetici sorumluluk tarafında yüzde 60 ve 70’lere varan fiyat artışları olduğunu söyleyen Zorlu, “Arzu edilen teminat limitlerin piyasada temin edilememesi gibi olumsuzluklar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Nakliyat alanında yaşanılan hasarlar da piyasaları hızlı şekilde etkiliyor. Havacılık sigortalarının da zamlardan etkilendiği görülüyor” diye konuştu.
Penetrasyon küresel bir sorun
2021’in global doğal afetler açısından da son derece yoğun bir yıl olduğuna değinen Zorlu, “2021 yılı, 1970 yılından beri en fazla doğal afetin yaşandığı dördüncü yıl oldu. Burada en büyük hadiseler ABD’de oldu. ABD hala dünyanın en büyük sigorta pazarı. Yaklaşık olarak ödenen sigortalı doğal afet tutarı 120 milyar dolar seviyelerindeydi. Toplam doğal afet tutarı ve bunun ekonomiye olan etkisi de 280 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Bu da dünyada sigorta primlerinin yüzde 50’ler seviyesinde olduğunu gösteriyor. Yani penetrasyonun düşük olması sadece Türkiye pazarının problemi değil. Dünyada da bu her zaman mücadele edilen en önemli unsurların başında geliyor” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşı Türkiye’yi ekonomik olarak etkiliyor
Rusya-Ukrayna savaşı hakkında da konuşan Zorlu, Rusya-Ukrayna pazarının global reasürans piyasaları açısından etkisinin beklenenin altında olduğuna dikkat çekti. Zorlu, “Bunun nedeni dünyanın en büyük sigorta oluşumu Lloyd’sta Rusya-Ukrayna riskleri toplamda yüzde ikilik bir oranda. Dolayısıyla finansal etkisi sınırlı kalıyor” dedi. Zorlu, savaşın ticari ambargo gibi bir riski de olduğunu belirterek “Rusya’ya karşı ambargo konulmuş durumda. Bu sigorta şirketleri için de geçerli oldu. Rusya değişik bir sigorta pazarı. Geçmişte ve günümüzde birçok iş yaptığımız için binlerce sigorta şirketine sahipti. Ancak kapanmalar nedeniyle 150-140’lar gibi sayılara düştü. Rus sigorta şirketlerinin ilk 10’da bulunan şirketleri toplam payın yüzde 80’ine etki ederken geri kalan şirketler yüzde 18 pay alabiliyor. Bu açıdan Türkiye’den çok daha farklı bir pazar. Batı Avrupa ambargo uyguladığı noktada sigorta hasar ödemeleri ne şekilde işleyecek, reasürans şirketlerine para gönderilecek mi soruları reasürans şirketleri için önemli bir unsur. Sigorta açısından Rusya’nın durumu netleşmiş değil. Bunlar da dolaylı olarak bizi etkileyebilir. Havacılık, turizm tarafında etkileri olabilir. Rus hava sahasında hasarlar öngörülüyor. Ambargo sistemi kilitliyor. Havacılıkta Rusya marketinden çözümler üretiyoruz. Fakat onların da reytinginin düşük olması ileride ambargo konulur mu ya da varlıkları dondurulur mu sorusunun cevabını bilemediğimiz için sigortalarımız ile birlikte bu konuya ihtiyatla yaklaşıyoruz” açıklamasını yaptı.
‘Politik şiddet sigortası’ savaştan çok etkilendi
Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan en çok ‘politik şiddet sigortaları’nın etkilendiğini aktaran Zorlu, savaşla ilgili yaşanan fiziksel hasar ya da iş durması durumlarının politik şiddet sigortası kapsamında olduğunu söyledi. Zorlu, Türkiye’de politik şiddet sigortasının pek rağbet görmediğini belirterek “Grev, terör, kargaşa gibi standart durumlarla ilgili teminat satın alınıyor. Yurtdışında ve özellikle Türkiye’de hassas stratejik iş yapan sigortalılarımıza her zaman bu teminat yerine politik şiddet teminatı almalarını öneriyoruz. Rusya-Ukrayna savaşında bu teminatın önemini net bir şekilde görüyoruz” diye konuştu.
Risk sigortası yurtdışındaki yatırımlar için önemli
Programda politik risk sigortası hakkında da bilgi veren Zorlu, “Bu sigorta bir Türk bir müteşebbis olarak sizin yurt dışındaki yatırımınızla ilgili haklarınızı koruyor. Yatırımınızda ekonomik sorunlar yaşamamanız için önemli. Özellikle zor coğrafyalarda iş yapan müteahhitler için politik risk sigortası önemli bir hal aldı” dedi. Zorlu, siber sigortaların savaştan etkilenen bir diğer branş olduğunu dile getirerek “O coğrafyada hackerler meşhurdur. Dolayısıyla savaşlar sadece silahlarla değil siber ortamda da yaşanıyor. Siber ortamda birbirlerine saldırıyorlar. Dolaysıyla buradaki riskler de tartışılıyor” ifadelerini kullandı. Ticari alacak sigortası konusunda Rusya-Ukrayna pazarının çok önemli olduğunu ifade eden Zorlu, birçok sigortalının ticari alacak sigortasından yararlandığını söyledi.
Hedefimiz 700 dolar prime sahip bireysel sigortalı
Zorlu, bu sene daha çok çalışarak sektörü büyütmeyi hedeflediklerini belirterek, “Sağlık sigortası hızlı bir şekilde büyüyor. Parlayan yıldız olarak değerlendirilebilir. Yangın ve doğal afet konusunda da 1,7 milyar TL kar oldu. Ferdi kazalar da karlılık var. Kasko enflasyona rağmen iyi bir kar sağladı. Türkiye hala emin adımlarla büyüyen ve gelişmekte olan bir pazar. Ülkece hedefimiz 700 dolar civarı prime sahip bireysel sigortalı görmek. Şehirleşme arttıkça ve genç nüfus çalıştıkça kişi başına düşen primlerin artacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Genç nesile mikro ürünlerle ulaşabiliriz
Sağlık sigortalarının pandemide öne çıktığını belirten Zorlu, “Sağlık maliyeti arttı. Sağlık dışındaki branşlarda deprem konut gibi sigortalarda düşme yaşandı. Sigortalılar, sigortayı temel ihtiyaç olarak görmedikleri için sigorta poliçelerine ödeme yapmadılar. Ancak sigorta yaygınlaşıyor, daha da yaygın olacağını düşünüyorum. Dönem dönem sigortalarda düşüşler yaşanabilir. İhtiyaca yönelik bireysel krediler artabilir. Genç nesile dijitalleşme yoluyla mikro ürünlerle ulaşabiliriz” açıklamalarında bulundu.
Tarım sigortalarının yaygınlaşması kaçınılmaz
Küresel iklim değişikliği hakkında konuşan Zorlu, iklim değişikliğinin tarımı etkilediğini belirterek, “Bu süreçte tarım sigortasının ne kadar önemli olduğunu anladık. Riskleri bertaraf eden önemli bir ayak olarak tarım sigortasının yaygın hale gelmesi kaçınılmaz. Çok başarılı bir havuz yönetimi var. Büyüyeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Sektör yenilenebilir enerjiyi desteklemeli
Zorlu, gıda güvenliğinin tüm dünyada önemli bir konu olduğuna dikkat çekerek “Doğal kaynakları korumak dünyada büyüyen bir trend. Türkiye’de yenilebilir enerji büyüyen ve sigortalanma oranı neredeyse yüzde yüz. Diğer taraftan banka desteği var. Güneş, rüzgâr, biokütle gibi yeni kaynaklar her yıl konuşuluyor. Rejisörler bu tip kaynakları sigortalama konusunda bonkör davranıyorlar. Türkiye’de doğal afetler, seller, fırtınalar, hortum ve deprem 2021’de görüldü. Sel tarafında Karadeniz tarafında hidroelektrik santraller olumsuz etkilendi. Sigorta sektöründe yenilebilir enerjiye destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Sigorta kağıt parçası değil teminattır
Sigortanın insanları risk gerçekleştikten sonra koruyan bir enstrüman olduğunu vurgulayan Zorlu, şöyle devam etti: “Risk konusunda farkındalık olması, riskin gerçekleşmemesi, asgari olması ve yönetilmesi gerekiyor. Risk denilen kavram çok geniş. Sigortalanabilir ve sigortalanamayan riskler ayrılmalı. Bireysel ve kurumsal olarak bunlar arasındaki öncelik belirlenmeli. Sigortalanabilir olanların yöneltilmesi, broker ve acentelerle çalışılarak bunları detaylandırılması önemli. Bir kâğıt parçası teminat satın alıyorsunuz. Hangi alanlarda ve hangi riskler için alındığı bilinmeli.”