YouTube Kanalı Sigorta Ekranı’na konuk olan IGC Global Danışmanlık Genel Müdürü Efe Eroğlu, hasar yönetiminde kök-neden analizinin önemine dikkat çekti. Eroğlu, “Kök neden analizi yapılmadan, ilk neden üzerinden sonuçlandırılmaya çalışılan bir hasar, tüm taraflar için bazen haksız kazanca neden olabiliyor” dedi.
‘Hasar’, sigorta şirketleri için çok kritik bir kavram. İyi yönetilmediği takdirde şirketlerin korkulu rüyası oluyor; bir türlü kapanmayan hasar dosyaları birçok branşta teknik kârların büyük bölümünü alıp götürüyor. Türkiye’de geçen aylarda kurulan IGC Global Danışmanlık da sigorta şirketlerinin hasar yönetimlerine yardımcı oluyor. Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren şirket, ‘kök-neden analizi’ yapıyor; sigortacılıkta hasar bağlamında olaya yaklaşırsak, hasara yol açan bir olayın bilimsel araştırmalarla gerçek (kök) nedenini tespit ediyor, böylece hasarın daha iyi yönetilmesini sağlıyor. Yurtdışında örnekleri olan ‘forensic’ (adli) şirketi de diyebileceğimiz IGC Global Danışmanlık’ın kurucusu ve Genel Müdürü ise Ekol Ekspertiz’de çalışmış; sigorta sektöründe 7 yıldır deneyimi olan Efe Eroğlu. SigortaMedya’nın YouTube kanalı Sigorta Ekranı’na katılan ve Can Kantar’ın sorularını yanıtlayan Eroğlu, bir olayın görünen sebebi değil kök sebebinin tespitinin gerek sigortalılar için gerek sigortacılar için her şeyden önde geldiğini söyledi.
Şirketler riski göze alamayıp ödeme yapabiliyor
Kök neden analizi yapılmadan, ilk neden üzerinden sonuçlandırılmaya çalışılan bir hasarın gerek sigortalılar gerekse sigortacılar ve tüm taraflar için bazen haksız kazanca neden olabildiğini vurgulayan Eroğlu, “Kök nedeni tespit edilen ve başlatılan süreçte haklı gerekçeler olmasına rağmen, sigorta şirketleri bazen riski göze alamayarak ödeme yoluna gidiyor” dedi. Hasar yönetim sürecinin, sigorta sektörü için önemine dikkat çeken Eroğlu, şunları söyledi: “Bu hasar yönetim sürecini 10 basamak olarak düşünürseniz, olası bir hukuki süreçte, avukata dosya gidene kadar yaklaşık 8’inci basamağı gelmiş oluyorsunuz. Ama biz diyoruz ki ‘Her olayı bir hukuk kuralı ile başlat ve bir hukuk kuralı ile son buldur.’ Bir hukukçuda son bulacak olaylarda, hukukun 7 ve 8’inci basamakta devreye giriyor olması, sürecin yanlış işlemesine neden oluyor.”
Hasar oluşmadan önce bir risk analizi yaptıklarını ve riski yönettiklerini vurgulayan Eroğlu, “Sigorta şirketi ve reasörler, hasar sonrası poliçenin devamı için bir geri bildirim istiyor. Onun dışında sigortalılar da gerçekleşen riskin tekrarı olmaması için yapması gerekenler hakkında bilgi istiyor. Biz IGC olarak bu süreçleri de yönetebilen bir ekibiz. Bunları yapabilmek için ciddi bir bilgi birikimi gerekiyor” diye konuştu. Eroğlu, kök neden analiz uzmanlarının konusunda uzman; akademisyen, profesör, avukat, sigorta eksperleri, müşavirler gibi çözüm ortakları ile derinlemesine inceleme yaparak; her olayın sebep ve sonuçlarını bilimsel verilere dayalı tüm gerekçeleri ile şeffaf bir şekilde ortaya koyduğunu dile getirdi.
Adaptasyon çok önemli
Pandemi ile birlikte dünyanın kurulum düzeninin temellerinin derinden sarsıldığını belirten Eroğlu, “Salgının, içerisinde bulunduğumuz ikinci aşamasında önemli etkilerinin olacağını düşünüyoruz. Sağlık sistemi güçlü olan ülkeler ilk etaptan nasıl başarılı çıktıysa, ekonomileri güçlü olan ülkelerin de ikinci aşamayı daha az kayıpla atlatacak. Burada önemli kelimelerden bir tanesi ‘adaptasyon.’ Şirketlerin bundan önce 5 veya 10 yıllık planları içerisinde olan dijitalleşme devrimi, pandemiyle birlikte inanılmaz büyük bir hızla gerçekleşti” dedi.
Sahadaki uzman, masa başındaki kişinin akıllı gözü
IGC Global Danışmanlık’ın ‘wise eye (akıllı göz)’ projesi ile ilgili bilgiler de veren Eroğlu, şunları söyledi: “Akıllı gözlükler kullanarak delillendirme yapıyoruz. Sahada bulunan kişi, masa başında bulunan farklı uzmanların gözü haline geliyor. Masa başındaki uzmanlar, sahada bulunan kişiyi yönlendirerek incelenmesi gereken tüm konulara dikkat çekebiliyor. Dronla gerçekleştirdiğimiz büyük hasarlı tespitlerde görüntüler de masa başındaki uzmanlara aktarabiliyoruz. Bu projeyi içinde bulunduğumuz durum için çok önemsiyoruz. Tamamıyla şeffaf işleyen bir süreç. Zaman kaybından doğan zarar da ortadan kalkmış oluyor.”