30 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Geleceğin taşıma modeli ‘kombine taşımacılığı’ ve sigorta masaya yatırıldı

Lojistikte taşımacılık maliyetlerinin azaltılması amacıyla, farklı taşıma modelleri ile hizmetlerin etkili ve verimli şekilde bir nokta üzerinden ilerleyebilmesini sağlayacak yeni modellerin gelişmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.

lojistik 650

Lojistikte taşımacılık maliyetlerinin azaltılması amacıyla, farklı taşıma modelleri ile hizmetlerin verimli biçimde bir nokta üzerinden ilerleyebilmesini sağlayacak yeni modeller geliştiriliyor. Bu kapsamda sürdürülen çalışmalara hız kazandırılması amacıyla, UTİKAD ve İstanbul Barosu işbirliği ile İstanbul Ticaret Odası ev sahipliğinde düzenlenen “Kombine (Karma) Taşımacılıkta Taşıma İşleri Organizatörünün Sorumlulukları ve Sigorta” seminerinde kamu, lojistik ve taşımacılık sektörü ile hukuk ve sigorta dünyası yetkilileri bir araya geldi. Seminerde, “Kombine Taşımacılığın” geleceğin taşıma modeli olacağına dikkat çekilerek, kombine taşımacılıkta “Taşıma İşleri Organizatörleri”nin yeri ve önemi ile risk ve sigorta konuları değerlendirildi. Etkinlikte, sigortanın lojistik sektöründeki en önemli halkalardan biri olduğunun altı çizildi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü Kombine Taşımacılık Daire Başkanı Sinan Kuşçu’nun da konuşmacı olarak katıldığı seminerin açılış konuşmaları, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Orduhan, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin ve İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Egemen Gürsel Ankaralı tarafından yapıldı.

İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen ve çok sayıda sektör ve baro mensubunun katıldığı seminerin açılış konuşmasında, “Kombine Taşımacılığın” bugünü ve geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Orduhan, gelecekte uluslararası taşımacılığın büyük bir bölümünün kombine taşımacılık ile yapılacağını ifade etti. Orduhan, Türk lojistik sektörünün belirli stratejiler oluşturarak bu kapsamda çalışmalar yürütmesi gerektiğini söyledi.

“Yeni pazarlarda da lojistik merkezler kurulmalı”
Orduhan, bu amaçla öncelikle kombine taşımacılık mevzuatının oluşturulması, yasal ve teknik uyumun sağlanması gerektiğinin altını çizerek şu değerlendirmelerde bulundu: ”Bu kapsamda, asgari hizmet standartları, kullanıcı hakları, çevre, sorumluluk, yönetim ve ödeme sistemleri gibi konuların ana hatlarının tüm taşımacılık türlerinin kombinasyonunu kapsayacak şekilde çizilmesi gerekmektedir. Sadece hâlihazırda kullanılan yani sektörün iş hacmini oluşturan pazarlar için değil, potansiyeli olan yeni pazarlarda da lojistik merkezler kurulması üzerinde durulmalıdır.”

Sigorta yalnız zararı telafi etmiyor, iş sürekliliği sağlıyor
Lojistik operasyonlarının özü itibariyle bir risk yönetimi olduğunu ve günümüzde taşımacılıkta taraflar açısından sigortanın bu nedenle daha da önem kazandığını vurgulayan Orduhan, “Sigorta konusu; salt zararın telafi edilmesini değil, firmaların ticari faaliyetlerine devam etmesi ve finansal açıdan sıkıntıya girmemesinin de bir garantörüdür. Kısacası sigorta, mağduriyeti karşılamak için vazgeçilmez bir çözümdür. Sektörün sigorta konusunda bilinç seviyesinin arttırılması gerektiği aşikârdır” dedi.

Lojistiğin Türkiye’deki payı yüzde 85’lere yükseldi
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin ise konuşmasında, hızla küreselleşen ticaret hayatında, lojistik faaliyetlerin öneminin her geçen gün arttığını kaydetti. Dünyada, ülkelerin ve ürünlerin rekabetçiliğinde tedarik zincirleri ve bunların içinde malların, hızlı ve düşük maliyetle hareket etmesinin taşıdığı öneme işaret eden Erkeskin, lojistiğin en önemli bileşeni olan taşımacılığın, dünya genelinde toplam lojistik maliyet içinde yüzde 50’ler civarında bir pay alırken bu oranın Türkiye’de yüzde 85’lere kadar yükseldiğini vurguladı.

Erkeskin, ABD’de yapılan bir çalışmadan örnek vererek lojistik maliyetlerindeki yüzde 5 oranında bir azalmanın karlılık üzerinde, satışların yüzde 20 arttırılması sonucu elde edilecek artışla aynı etkiyi yarattığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “İşletmelerin piyasada rekabet gücünü arttırabilmeleri için toplam lojistik maliyetlerin önemli bir kısmını oluşturan taşımacılık maliyetlerini en uygun taşıma sistemini seçerek ve taşıma sistemlerini bütünleştirmek suretiyle azaltmaları gerekmektedir. Bundan dolayı hem klasik taşıma sistemleri dediğimiz karayolu, denizyolu, havayolu taşıma yöntemlerinde verimlilik arayışı içindeyiz hem de çoklu taşıma gibi yenilikçi yöntemler kuruyoruz.1960’lı yıllarda konteynerleşme hareketinin başlamasına ve gelişmesine paralel olarak, “Multimodal Transport (Çoklu taşıma)”, “ Intermodal Transport (Sistemlerarası taşıma)” ve “Combined Transport (Kombine taşıma)” denilen üç temel kavram üzerinden şekillenen tanımlar gelişti ve bu tanımlardan çıkarılacak ortak unsur ise en az iki farklı taşıma sisteminin birlikte kullanılmasıdır.”

UTİKAD’ın kabul ettiği terim: “Taşıma İşleri Organizatörü”
Sektörde, çoklu taşımacılıkta birden fazla taşıma sistemi kullanılıyorsa bu sistemlerin verimli ve birbirleriyle uyumlu bir şekilde kullanılması ve bunun kimler tarafından sağlanacağı konusunda farklı görüşlerin gündeme geldiğini ifade eden Erkeskin, “Bu sorunun cevabı da UNCTAD-ICC kuralları uyarınca çoklu taşımayı üstlenen işletmecilerin uygulamadaki en yaygın olan taşıma işleri organizatörlerini yani “Freight Forwarderları” işaret etmektedir. Taşıma İşleri Organizatörleri, geleneksel olarak çoklu taşımayı üstlenen işletmeciler olarak görülmektedir. Ancak İngilizce literatürde “freight forwarder” olarak adlandırılan işletmeleri Türkçe karşılayacak terim konusunda henüz bir uzlaşma sağlanamamıştır. Nakliye işleri yüklenicisi, nakliye müteahhidi kullanılan terimlerden bazılarıdır. Ancak Türk Ticaret Kanunu’nda Taşıma İşleri Komisyoncusu olarak yer almaktadır. Diğer taraftan Kara Ulaştırma Kanunu’nda Taşıma İşleri Organizatörü tabiri kullanılmıştır. UTİKAD olarak benimsediğimiz, kabul ettiğimiz ve doğru bulduğumuz terim “Taşıma İşleri Organizatörü” diye konuştu.

Taşıma işleri organizatörlerinin yük dağıtımı ve konsolidasyon, taşıma ve çoklu taşımayı gerçekleştirme, aktarma, paketleme, depolama, yükün sigortalanmasını düzenleme ve gümrükleme ile yerel vergilerin ödenmesi konusunda da çaba gösterdiğine dikkati çeken Turgut Erkeskin, çoklu taşıma sistemlerinden yararlananların sahip olacağı avantajları da şöyle sıraladı: “Çoklu taşıma sistemlerini seçerken sadece maliyet avantajı değil diğer faktörler de çok önem arz ediyor. Bir defa da daha fazla malın taşınabilmesi, taşınmanın kesintisiz olması, hava şartlarında etkilenmemesi, çevreye olan etkisinin az olması ve beraberinde daha düşük maliyetli olması, bir takım geçiş belgesi-vize zorunlulukları-geçiş ücretleri gibi taşıma süresini uzatan ve maliyetini arttıran unsurlardan etkilenmemesi bu avantajlardan sadece bazılarıdır.”

shippingHukuki sorumluluk risklerini sigorta koruması altında
Özellikle çoklu taşıma modellerinde uluslararası geçerliliği olan kuralların bulunmamasının sektörde birtakım sıkıntılara yol açtığına da değinen Erkeskin, Taşıma İşleri Organizatörleri’nin sorumluluk kapsam ve sınırlarının belirlenmemesinin de sigorta maliyetini arttırdığını vurguladı. Erkeskin, bu tür sistemlerdeki sorunların giderilmesi yönünde dernek olarak gerekli sorumlulukları aldıklarını ve UTİKAD üyelerine çeşitli risk ve sigorta ürünleri sunduklarını kaydetti.

Bu kapsamda UTİKAD’ın sorumluluk sigortası bilincini oluşturmak ve geliştirmek için çaba gösterdiğini vurgulayan Erkeskin, “Bu çerçevede derneğimiz üyeleri ile özellikle denizyolu çalışma grubumuz bünyesinde 2010 yılında başlattığımız bir proje kapsamında üyelerimiz için “Taşıyıcı ve Taşıma İşleri Organizatörleri Sorumluluk Sigortası”nı hayata geçirdik. Bu sigorta poliçesi, üyelerimizin kullandıkları ve UNCTAD-ICC kuralları çerçevesinde çoklu taşımacılıktaki sorumlulukların limitlerini de belirleyen FIATA Konşimentosu (FBL),yükün kayıp, hasar ve geç teslimine, hata ve ihmallere, para cezaları ve harçlara, meydana gelen masraflara ilişkin olarak ortaya çıkabilecek hukuki sorumluluk risklerini sigorta korumasına almaktadır. UTİKAD ve GRASS SAVOYE WILLIS işbirliğiyle yapılan bu çalışma sadece Türkiye’de değil dünyaya da örnek teşkil etmektedir” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından seminer oturumlarına geçildi. “6102 Sayılı T.T.K. Uyarınca Taşıma Hukuku” konulu ilk oturuma Prof. Dr. Hüseyin Ülgen başkanlık etti. Ülgen’in TTK’daki tanımlar hakkında verdiği bilgilerin ardından, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim Atamer, yaptığı sunumda lojistik sektöründeki hukuki sorumluluklar ve uygulama alanına ilişkin örneklere yer verdi.

Seminerin ikinci oturumunda ise “Kombine (Karma) Taşımacılıkta Sigorta” konusu ele alındı. Başkanlığını İstanbul Barosu Taşıma ve Lojistik Hukuku Komisyonu Koordinatörü Avukat İsmail Altay’ın yaptığı, İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Turkay Özdemir ve Demir Sigorta A.Ş. Grup Müdürü Dr. Hakan Özcan’ın konuşmacı olarak yer aldığı oturumda, taşıma işleri organizatörlerinin üstlendiği sorumluluklar ve sorumluluk sigorta süreçleri ile hasar sürecindeki örnek olaylar konuşuldu.

Seminerin öğleden sonraki oturumunda “Kombine (Karma) Taşımacılıkta Devlet Politikası ve Uygulamadan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözümleri” konusu ele alındı. Oturum Başkanlığını UTİKAD Hukuk Danışmanı Avukat Hüseyin Çelik’in yaptığı toplantıda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü Kombine Taşımacılık Daire Başkanı Sinan Kuşçu, lojistik sektörüne yönelik devlet politikaları ve yeni düzenlemeler hakkında ayrıntılı bilgiler verdi.

Sinan Kuşçu, “Kombine Yük Taşımacılığı Yönetmeliği Taslağı” ve “Ulusal Intermodal Strateji Belgesi Taslağı”nın hazırlıklarının sürdüğünü belirterek, bu konudaki tüm çalışmalarda UTİKAD ile yakın işbirliği içerisinde olduklarını vurguladı. Kuşçu, “İlerleyen günlerde yayımlanacak olan ‘Ulusal Intermodal Strateji Belgesi’ bu konuda sektöre yol gösterici olacaktır” dedi.

“Tarihi ipek yolu, tekrar demiryolu olacak”
Kuşçu, bu çalışmalarının yanı sıra uluslararası taşımacılığın ve ticaretin geliştirilmesi için, belli ülkelerle, karayolu-denizyolu, karayolu-demiryolu (Ro-La) intermodal taşımacılık hatları oluşturmak ve bu ülkelerle “İkili Kombine Taşımacılık Anlaşmaları” yapmak için çalışmalar başlatıldığını da ifade etti. Yine bu çerçevede eski İpek Yolu’nu tekrar canlandırmak ve modern anlamda devreye sokmak için Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi, Marmaray ve üçüncü Köprü çalışmalarına da işaret eden Kuşçu, “İpek Rüzgârı Blok Tren Projesi kapsamında Bakü-Tiflis-Kars bitmek üzere. Bu proje, Orta Asya’yı ve Çin’i Türkiye üzerinden kesintisiz bir Demiryolu hattı ile Avrupa’ya bağlama projesidir. Böylece tarihi İpek yolu, 21. yüzyılda tekrar demiryolu olarak hayat bulacaktır” diye konuştu. Ülkemizin önemli bir lojistik üs olma potansiyeli olduğunu belirten Kuşçu, Türkiye Lojistik Master Planı’nın emniyetli ve teknolojik yeniliklere sahip, kalkınmaya ivme kazandırmayı öngören ve sürdürülebilir bir politika doğrultusunda hazırlanacağını kaydetti. Kuşçu, sektörün istatistik veri tabanına ihtiyacı olduğunu ve bu konuda da çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

“Öne çıkan unsur sürdürülebilir taşıma sistemi oluşturmak”
UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Kayıhan Özdemir Turan da seminerde, taşıma işleri organizatörlerinin kombine taşımacılıktaki yeri konusunda katılımcılara bilgiler aktardı. Turan, tüm taşıma modlarında öne çıkan unsurun “sürdürülebilir bir taşıma sistemi” oluşturmak olduğunu söyledi ve taşıma işleri organizatörlerinin de bu bileşende tüm paydaşları buluşturacak önemli bir aktör olduğunun altını çizdi. Turan, kombine taşımacılığın geleceği konusunda UTİKAD’ın da ortakları arasında yer aldığı BALO Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonları’nın çalışmalarına da değindi.

Konuşmacılara plaket ve teşekkür belgesi verildi
Seminerde, UTİKAD Eğitmeni Uğurhan Acar da “Lojistik Sektöründe Sigorta, Risk, Hasar Denetimi ve Uygulama” hakkında sunum yaptı. Acar, taşımacılık işinin bir zincirin halkaları gibi olduğunu ve bu zincirde riski yönetmenin çok önemli olduğunu dile getirdi.

Seminer sonunda konuşmacılara UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin ve İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Egemen Gürsel Ankaralı tarafından birer plaket ve teşekkür belgesi takdim edildi. Ayrıca İTO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Orduhan, UTİKAD ve İstanbul Barosu Lojistik ve Hukuk Komisyonu’na “İstanbul’un Renkli Hazineleri Bizans Mozaiklerinden Osmanlı Çinilerine” isimli yayınını takdim etti. Demiryolu.net

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER