Vefat eden eşinin kredi borçlarının 13 bin lirasını zorunlu olarak ödediğini öne süren Sibel Kuloğlu, şimdiye kadar ödediği miktarın faiziyle iadesi için hukuki süreç başlatmaya hazırlanıyor. Kuloğlu, kredi çekerken eşine hayat sigortası yapıldığını da söylüyor. Kanser hastalığı nedeniyle 2012 yılında vefat eden eşinin üç bankadan çektiği tüketici kredilerinin kalan borçlarını ödemek zorunda bırakıldığını öne süren Sibel Kuloğlu, hukuki destek için Tüketici Dernekleri Federasyonu’na (TÜDEF) başvurdu. Kuloğlu, eşinin ölümünün ardından çekilen tüketici kredilerini ödemeye devam ettiğini, bir yakınının, “Kredi çeken eşine hayat sigortası yapılmıştır. Hayat sigortası yapılan kişinin kalan borçları, sigorta şirketi tarafından karşılanır” uyarısı üzerine araştırmalara başladığını söyledi. Görüştüğü bir bankanın yetkililerinin borcu sıfırlamayı kabul ettiğini, ikisinin ise eşinin, kanser hastası olduğunu söylemediği gerekçesiyle taksitlerin ödenmesini talep ettiğini dile getiren Kuloğlu, şimdiye kadar 13 bin lira ödediğini ve 5 bin liranın üzerinde borcu kaldığını belirtti.
Beyan üzerine kredi verildi
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu olan eşinin vefatının ardından kendisi ve çocuğu için “dul ve yetim” aylığı bağlandığını, kendisinin çalışmadığını vurgulayan Kuloğlu, bir yandan ailesini geçindirmeye diğer taraftan kredi taksitlerini ödemeye çalıştığını bildirdi. Bankalara, “Eşimden resmi sağlık raporu istediniz mi?” diye sorduğunda, “Kendisine, ‘Yakın zamanda ciddi bir rahatsızlık geçirdiniz mi’ diye sorduk ve şifahen ‘hayır’ yanıtı aldık. Sözlü beyan üzerine krediyi verdik” yanıtıyla karşılaştığını anlatan Kuloğlu, “Herhangi bir belge veya yazılı beyan olmaksızın borç üzerime kaldı” ifadesini kullandı. Mağdur edildiğini ileri süren Kuloğlu, şöyle devam etti: “Eşim, hayat sigortasının ücretini ödedi. Eşimden herhangi bir belge istenmedi. Sağlık raporu tarzında bir şey istenmedi. El yazısıyla bir bildirimi olmadı. Sadece sözlü beyanı var. Ne ıslak imza, ne sağlık raporu var. Borcun bir kısmı ödendi, bir kısmı da daha ödenmeye devam ediyor. Bankalara ne kadar ödediysem hem ana paranın hem de faizinin iade edilmesini istiyorum.”
443 bin şikâyetin 265 bini banka müşterilerinden
TÜDEF Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz ise son yıllarda özellikle bankalarla ilgili konut ve tüketici kredileriyle ilgili yoğun şikâyetler aldıklarını kaydetti. Tüketici Hakem Heyetleri’ne 2013 yılında yapılan 443 bin şikâyetin 265 bininin, bankaların tüketicilerden tahsil ettiği 65 kalem kesintiyle ilgili olduğu bilgisini veren Yılmaz, bunların başında tüketici kredileri ve kredi kartı aidatlarının geldiğini söyledi Yılmaz, ayrıca bankadan kredi çeken ancak daha sonra vefat eden kişilerin hayat sigortaları bulunmasına rağmen borçlarının varislerine ödetilmesi konusunda da ciddi şikâyetler almaya başladıklarını bildirdi.
“Parayı ödetmek için bin bir türlü gerekçeler ortaya koyuyorlar”
Tüketici Kanunu’na göre sözleşmenin yazılı yapılmasının zorunlu olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu: “Bu sözleşmede bulunması gereken temel unsurları, tüketici kanunu yasal güvence altına almıştır. Bankalar, tüketiciye bir kredi verdiği zaman geliri üzerinden, buna bağlı diğer belgeleri talep ediyor. Bankalar tüketici kredisi verdikten, sözleşme imzaladıktan, alınması gereken belgeleri aldıktan sonra çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle tüketiciyi hiçbir şekilde mağdur etme hakkına sahip değil. Tüketicinin hayat sigortası yaptırma zorunluluğu yok. Buna rağmen bankalar tüketiciye hayat sigortası yapıyor. Yapılan sigorta gereğince bu ödemeleri tüketicinin ölümünden sonra sigortanın yüklenmesi gerekiyor. Bankalar, tüketiciden sigorta poliçeleri üzerinden prim almasına rağmen hastalık nedeniyle ölüm gerçekleştikten sonra bu parayı ödetmek için bin bir türlü gerekçeler ortaya koyuyorlar.” Sibel Kuloğlu’na yüklenen borç için iki bankaya ihtarname gönderdiklerini dile getiren Yılmaz, olumsuz yanıt gelmesi halinde hukuki süreç başlatılacağını sözlerine ekledi. haberler.com