Pandemi ve sonrasında yaşanan Ukrayna-Rusya kriziyle birlikte, artan enerji maliyetleri ülkeleri tedbirler alma yoluna itiyor. Enerji sektörünün gelinen noktada risk yönetimini çok iyiyapması gerekiyor. Özellikle artan maliyetler enerji sektöründeki sigorta bedellerini tekrar gözden geçirmesini gerekli kılıyor.
Covid 19 salgının yarattığı ekonomik dengesizliğin ardından gelen Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile dünya kendini global bir krizin ortasında buldu.Artçı şok olarak da dünyanın her yerinde önce enflasyon, ardından resesyon beklentisi ortaya çıktı. Türkiye de kendisine has ekonomik ve jeostratejik sıkıntıların üstüne yaşanan bu global süreçten en fazla etkilenen ülkelerin başında geliyor. Anlaşıldığı kadarıyla da bu süreç, bir süre daha böyle devam edecek gibi görünüyor. İşte enerji sektöründe yaşanan bu sancılı süreç Howden ACP Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş tarafından hazırlanan HowdenLife Dergisi’nin son sayısında da detaylı bir şekilde yer buldu.
Haberde enerji krizinin Türkiye’yi ve diğer ülkeleri getirdiği boyutlara dikkat çekilirken, son dönemde küresel ısınmaya karşı yeşil mutabakat ve bunun gereklilikleri konusunda başı çeken ve bu doğrultuda kömürden elektrik üreten santralleri kapatma kararı alan ülkelerin bile geri adım atma eğiliminde olduğuna yer veriliyor. Hatta bu tarz santrallerin büyük kısmını kapatan Almanya bile, halka ciddi şekilde yansıyan enerji maliyetlerini dengeleyebilmek için bu santrallerin bir kısmını tekrar açmaya başlamak durumunda kaldı.
Risk yönetiminde en önemli unsur sigorta
Geldiğimiz noktada kişi ve kurumların varlıklarını korumaları için daha fazla çaba sarf etmeleri ve risk yönetimine daha fazla önem göstermelerinin gerekmekte olduğu aşikâr. Risk yönetimi, oldukça derin ve çok parametreli bir kavram. Risk yönetiminin en önemli unsurlarından bir tanesi devredilebilen riskler için sigorta seçeneği. Ülkemizde enerji, sigortalılık oranının en yüksek olduğu sektörlerin başında geliyor. Yani esasen enerji sektörü için risk yönetiminin ilk ve en önemli adımı atılmış diyebiliriz. Ama birçok konunun olduğu gibi sigorta da özellikle son dönemde, oldukça dinamik olup sahip olunan teminatların iyi değerlendirilmesi ve takip edilmesi gerekiyor.
Sigorta bedelleri artırılmalı
En başta sahip olunan risklere karşılık olabilecek en optimum sigorta teminatı ve global enflasyonun da göz önüne alınarak belirlenmiş doğru sigorta bedelleri göz ardı edilmemeli. Enerji sektöründe finansman yapısının gerekliliği ve kurumsal müşteri yapısının tercihleridoğrultusunda, satın alınan poliçelerin tamamına yakını döviz cinsinden. Bu sebeple yıllardır aynı sigorta bedelleri ile poliçelerin yenilenmesinde sorun görülmedi. Ancak poliçe bedellerinin, son dönemde yaşadığımız maliyet sebepli global enflasyon ve dövizdeki artışın etkisiyle tekrar gözden geçirilmesi ve artırılması gerekiyor.
Ayrıca özellikle petro kimya özelinde stoklardaki dalgalanma da ayrıca poliçelerdeki stok teminatına konu bedellerin daha aktif takip edilmesi ve bu dalgalanmaya karşı koruyucu teminat yapısının göz önüne alınmasını şart haline getirdi. Dikkate alınması gereken bir diğer önemli teminat ise kâr kaybı olup, enerji fiyat ve maliyetlerindeki dalgalanma bu sektörde göz önüne alınan kâr kaybı bedellerini de önceki dönemlere göre sabit kıymet bedelleri ile kıyaslandığında çok daha fazla etkiliyor.
Elbette tüm bu parametrelerin gözden kaçmadan, sigorta programının yönetilmesi ayrı bir uzmanlık gerektiriyor. Bu minvalde işletmelerin risklerinin doğru ve kapsamlı yönetilmesi için uzmanlarla çalışmasının da gerekliliği de ortaya çıkıyor.
Dünyada yaşanan en büyük enerji krizleri
Dünya tarihinde yaşanmış en büyük enerji krizleri, 1973 ve 1979 petrol krizleri olarak kabul edilir. 1973’te Yom Kippur Savaşı’nda İsrail’i destekleyen batılı ülkelere Suudi Arabistan’ın petrol ambargosu uygulamasıyla petrol fiyatlarının kısa sürede yüzde 300 artarak 3 dolar seviyelerinden 12 dolar seviyelerine gelmesiyle, ilk petrol krizi yaşandı. 1979’da ise İran Devrimi nedeniyle daralan petrol üretimi sebebiyle petrol fiyatları kısa sürede yüzde 200’den fazla arttı.
Kısıtlı üretime karşılık gittikçe artan tüketim nedeniyle petrol, son yüz yıl boyunca fiyat dalgalanmaları ekonomiyi en fazla etkileyen emtiaların başında geldi. Petrol, kısıtlı imkânlara sahip ve sorunlu coğrafyalarda üretimin ağırlığının olması sonucunda politik sebeplerdenen çok etkilenen ve dalgalanan bir emtia oldu.