Dünyanın farklı bölgelerindeki ülkeler hala “emeklilik yaşı kaç olmalı” sorusunu tartışırken, başta İskandinav ülkeleri olmak üzere Avrupa’nın büyük bir kesiminde katı yaş sınırı uygulamalarına son verildi. Çalışanlar, iş sahasından çıkmak istedikleri vakitleri kendileri seçerken, part-time formülüyle emekliler gençlerle işi bölüşebiliyor.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de milyonlarca insan emekli olmak için gün sayıyor. Bunların büyük çoğunluğunun emeklilik hayalleri ise, metropol gürültüsünden uzakta, huzur ve mutlulukla özetleniyor. Ancak emekli olduğunda bile kariyerinden kopmak istemeyen ve çalışma hayatını sürdürme arzusu taşıyanların sayısı da azımsanmayacak kadar çok.
Buradan yola çıkan dünyanın lider sigorta şirketi Allianz, “Berlin Demografi Forumu”nda “Emekli olmak için doğru zaman nedir?” sorusunu masaya yatırdı. Sektörden ve akademi dünyasından uzmanların katıldığı forumda aynı zamanda, dünyanın farklı ülkelerinin emeklilikte çalışma örnekleri de incelendi.
Emeklilik yaşı ve şartları ülkeden ülkeye değişiklik gösterirken, bazılarının bu konuda sunduğu avantaj, Türkiye gibi ülkelerde çalışanların gözlerini kamaştırıyor. Bu konuda en ideal ülkelerinden biri Danimarka… Danimarka’da çalışanlar işi yapabildikleri müddetçe istedikleri süre boyunca çalışma hakkına sahip. Diğer bir ifadeyle Danimarka’da resmi olarak belirlenmiş bir emeklilik yaş limiti yok. Dahası Danimarka bu uygulamadaki tek örnek değil. Diğer İskandinav ülkelerinde de çalışanlar, önceden belirlenmiş bir yaşta emekli olmak yerine, iş sahasından ne zaman çıkacaklarına kendileri karar veriyor.
Emeklilikte çalışanları ayrıcalıklar bekliyor
“Neden daha geç emekli olayım?” sorusunun yanıtı ise oldukça basit. Çünkü bu yaklaşım esnek bir emekli maaşı modeliyle destekleniyor. Bu ülkelerde 65 yaş ve üzerindeki tüm bireyler tüm emeklilik ayrıcalıklarından yararlanırken, kariyerini daha ileri bir tarihe kadar sürdürme kararı alanlar için birçok ayrıcalık söz konusu.
Bu konuda akıllara takılan “işsizlik” sorununa da bu ülkeler çözüm bulmuşa benziyor. Çalışma hayatı ve emekliliği birleştirmenin en ideal yolu olarak görülen bu uygulamalarda, henüz eğitimine devam eden gençler ile yaşça olgun bireylerin bilgeliği, part-time iş vasıtasıyla harmanlanıyor. Yani, iki kişi haftada 40 saat yerine 20 saat çalışarak bir işi paylaşabiliyor. Part-time çalışma modelleri üzerine yapılan bilimsel araştırmalar ise, bu modellerin üretkenliği artırdığını gösteriyor. Sadece iş hayatında değil özel hayatta da part-time çalışmanın emeklilikte fiziksel motivasyonu artırdığını ileri süren uzmanlar, Avrupa’da emeklilikte mutluluğun formülünün de bu olduğunu vurguluyor.
Türkiye’de ise Avrupa’daki part-time çalışma modellerine benzer davranışlar sergilenebileceği öngörülüyor. Araştırmalar, çalışmakta olan insanların çoğunluğunun emeklilik döneminde de part-time ya da geçici sözleşmeli işlerde çalışmak istediklerini belirtiyor. Bu kapsamda Türkiye’deki işverenlerin beşte biri emekliliğe kademeli olarak geçişte çalışanlarına tam zamanlıdan yarı zamanlıya geçiş şeklinde opsiyonlar sunuyor. Devletin sağladığı emeklilik maaşının yeterli olmayacağı ve emeklilik döneminde geçim sıkıntısının artacağı endişesi emeklilik sonrası çalışma davranışını etkileyen ana etken olarak öngörülüyor.
Devletin sunduğu emekliliğe tamamlayıcı olarak çıkan Bireysel Emeklilik ise Türkiye’de birikimler için önemli bir alternatif olarak ortaya çıkıyor. 10 yılı aşkın süredir devam eden sistem, 2013 yılından beri uygulanan devlet teşviki ile daha da cazip hale geliyor.