Türkiye Sigorta Birliği(TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı, elektrikli araç sahiplerinin kasko poliçelerine, duvar tipi şarj ünitesi, şarj kablosu, batarya gibi teminatların eklenmesinin, sigortalıların beklenmedik durumlarda güvende olmalarını sağlayacağını söyledi.
Türkiye’de elektrikli araç sayısının hızla artmasıyla birlikte sigorta sektörü de yeni mobilite anlayışına uyum sağlarken, poliçelerin içeriği konusunda tüketicileri uyarıyor. Uzmanlar, elektrikli araç sahiplerini kasko poliçesi yaptırırken standart teminatların yanı sıra araçlarının özelliklerine özgü bazı hizmetleri de poliçelerine dahil etmeleri konusuna dikkati çekiyor.
Her araçta olduğu gibi elektrikli otomobiller için de zorunlu trafik sigortası yaptırmak yasal bir yükümlülük durumunda bulunuyor. Bununla birlikte, kasko sigortası araç sahibinin isteğine bağlı olmakla beraber elektrikli araçların yüksek bakım maliyetleri ve gelişmiş teknolojik donanımları göz önüne alındığında çok daha kritik hale geliyor.
Sigorta şirketlerinin sunduğu temel kasko poliçelerinde çarpma, çalınma, yanma gibi klasik teminatlar yer alırken, elektrikli araçlar için batarya kaynaklı arızalar, şarj kablosu ve istasyonu hasarları ile yüksek voltaj kaynaklı risklerin de poliçeye eklenmesi öneriliyor.
Sigorta sektörü ise elektrikli araçlara özel ürünlerini çeşitlendirmeye devam ediyor. Elektrikli araç pazarının büyümesiyle birlikte, sigorta alanında da bilinçli tercihler yapmak, olası yüksek maliyetli hasarların önüne geçmenin en etkili yolu olarak öne çıkıyor.
“Batarya teminatı kritik bir unsur”
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Obalı, elektrikli araç kullananlara, aracın çarpma-çarpışma, yanma, çalınma ve doğal afetlere maruz kalma gibi riskleri kapsayan klasik kaskoların yanı sıra poliçelere özel teminatların da eklenmesinin önemli olduğunu söyledi.
Obalı, elektrikli araç sahiplerinin kasko poliçelerine, duvar tipi şarj ünitesi teminatı, şarj kablosu teminatı, batarya (pil) teminatı, siber güvence teminatı ve yerinde şarj hizmeti gibi teminatların eklenmesinin sigortalıların beklenmedik durumlarda güvende olmalarını sağlayacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Klasik anlamda yapılan kaskonun yanı sıra elektrikli araçlarda bu risklere ilaveten özellikle bataryaya bağlı riskler ile şarj süreçlerinde yaşanması muhtemel aksaklıklardan kaynaklı riskleri de ihtiva etmekte dolayısıyla standart araç kaskosundan daha kapsamlı olmakta. Araç bataryaları elektrikli araçların ana bileşenlerinden biri. Araç sahipleri ev ve iş yerlerindeki şarj cihazları ile alakalı gerekli teminatları almalı, araçlarındaki şarj ekipmanları ve batarya hasarları için verilen teminatları dikkatli inceleyerek poliçe satın almalılar.”
Batarya teminatının kritik bir unsur olduğunun altını çizen Obalı, kullanıcıların bu teminat ile aracın bataryasıyla ilgili her türlü hasar veya arıza durumunda mali koruma ve uzun vadede tasarruf ederek, sorunları önlemek için fayda sağlayabileceğini ifade etti.
Mobil şarj hizmeti ve ücretsiz çekici hizmetleri mutlaka olmalı
Obalı, elektrikli araçlarda şarj bitmesiyle yolda kalma ihtimalinin olduğunu, poliçe kapsamında mobil şarj hizmeti ve ücretsiz çekici hizmetlerinin yer almasına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Şarj ekipmanlarının korunmasına yönelik teminatın da önemli olduğuna işaret eden Obalı, “Aracın şarj olması için gereken güç kablosu, alışılmadık ortamlarda takıldığı zaman aracın soketi ya da kablonun kendisi zarar görebilir. Bu teminat ile aracınızın soket girişinde ya da aktarımda oluşabilecek bir arızaya karşı aracınızı güvence altına alabilirsiniz.” diye konuştu.
Obalı, elektrikli araçların yaklaşık yüzde 80-85’inin kasko poliçesi yaptırdığını belirterek, “Sektörümüz, elektrikli araçlarda yükselen trendi yakından takip etmekte. Bu araçların yaygınlaşmasıyla, öncelikle ürün tasarımı, teminat kapsamı, hizmet altyapısı, fiyatlandırma gibi tüm çalışmalar hızlı bir şekilde yapılarak adaptasyon sağlandı” dedi.
Türkiye’de elektrikli araç satışlarında ciddi bir ivmelenme var
EY-Parthenon’un yayımladığı Elektrikli Araç Ekosistemi ve Dönüşümü Analizi’ne göre, küresel elektrikli araç satışları 2022-2024 arasında yıllık bazda %66 büyüme oranıyla 2024 yılında 17 milyona ulaştı. Küresel satışların %56’sını oluşturan Çin ilk sırada yer alırken, bunu Avrupa Birliği (%17) ve ABD (%12) takip ediyor. 2024 itibarıyla dünya genelinde kullanılan 55,9 milyon elektrikli aracın %54’ü ise Çin’de bulunuyor. Türkiye’de ise elektrikli araç satışları, toplam araç satışlarındaki payını her geçen yıl hızla artırmaya devam ediyor. Türkiye’de elektrikli araç satışları 2024 yılında 115 bin adet ile toplam yıllık araç satışları içinde %12’lik bir paya sahip oldu. 2023’te pazara giren Amerika menşeili ve yerli elektrikli araç üreticileri ve şarj istasyon ağının da genişlemesiyle birlikte, elektrikli araç satışlarında 2022-2024 arasında 13,4 kat artış gerçekleşti. EY-Parthenon Şirket Ortağı Cem Çamlı ise şunları ekledi: “Küresel elektrikli araç pazarını Çin, AB ve ABD domine ederken, Türkiye’de ise yerli marka ve Amerika menşeili elektrikli araç markalarının pazara girmesiyle Türkiye’de elektrikli araç satışlarında ciddi bir ivmelenme olduğu söylenebilir. Türkiye’de araç satışları 2022-2024 yılları arasında %65 oranında artarken, elektrikli araç satışları oranı yaklaşık 13 katına, hibrit araç satışları oranı ise 3 katına çıktı. Tüm bu gelişmeler, önümüzdeki 10 yıl içinde tüketici alışkanlıklarının değişmesiyle ve pazarın gelişmesiyle birlikte olumlu beklentileri gözler önüne seriyor.”


