Elektrikli araçların site ve apartmanlarda gerekli altyapı olmadan şarj edilmesi çeşitli riskleri beraberinde getiriyor.
İstanbul’da bir sitenin kapalı otoparkında şarj edilen elektrikli otomobilin alev alması üzerine 14 katlı binanın boşaltılması, gözleri bu konuda dikkat edilmesi gerekenlere çevirdi.
Tesis Yöneticileri Konfederasyonu Başkanı Yahya Sağır, mevzuat gereği vatandaşların, site ve apartman otoparklarında istedikleri gibi şarj yapamayacağını bildirdi.
Elektrikli araç kullanıcıları ile apartman ve site yönetimleri tarafından dikkat edilmeyen durumun büyük sorunlara yol açabileceğine işaret eden Sağır, konutlara verilen elektrik gücünün elektrikli otomobil şarjı için yeterli olmayacağını da bildirerek, şunları kaydetti:
“Elektrikli araçların şarjı için konutlardan çekilen kablolar büyük zarara yol açabiliyor. Burada normal priz çoğaltma kablosunun kullanılması da uygun değil. Elektrikli araçların şarjında kullanılan kabloların ebatları ve güç aktarım seviyeleri normal kablolar gibi değil, buna uymamak yangınlara ve farklı zararlara neden olabilir. Her ne kadar konutlara sağlanan elektrikle araçların şarj edilmesi mali anlamda daha uygun görülse de ilgili kurumlardan kesinlikle altyapının uygunluğuna dair onay alınması gerekiyor. Bu onayı almayan kişiler ve kurumlar, ortaya çıkabilecek zararlardan sorumlu olacaktır.”
“Trafo gücü yetersiz kalır”
Sağır, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ilgili talimatında, elektrik tesisatında değişiklik yapılmadan bağlantı sağlanması ve şarj ünitesi kurulumunun diğer bağımsız bölümler ile ortak alanları etkilememesi şartı bulunduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Birçok sitenin elektrik sayaçları konut katlarında bulunuyor, buradan veya elektrik sayacından otoparklara kablo çekmek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının belirlediği şarta açıkça aykırılık teşkil ediyor. Bu durum diğer bağımsız bölümleri ve ortak alanları olumsuz etkileyebiliyor. Kabloların geçmesi için bazı yerlerde perde betonların delinmesi bile söz konusu oluyor. Böyle bir işlem binalarımızı deprem açısından riskli duruma getireceği gibi ciddi bir görüntü kirliliği ile güvenlik sorunu da oluşturuyor.”
Bu durumda trafoların gücünün yetersiz kalacağını ve trafoların hepsine güç artırımı yapılması gerektiğini vurgulayan Sağır, bu durumun elektrik tesisatında değişikliğe neden olmasının da yine Bakanlık talimatına aykırılık teşkil edeceğini bildirdi.
Oldukça masraflı bu işlemlerin masrafının, Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre faydalananlar tarafından karşılanması gerektiğini anlatan Sağır, “Faydalananları da tespit etmek ve masrafını tahsil etmek oldukça zor olacaktır. Ayrıca siteye sonradan taşınanların da bundan yararlanmak istemesi durumunda sorun daha da büyüyecektir” değerlendirmesinde bulundu.