2 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

“Eksperlik sınavında mesleki bilgi ölçülmeli”

Son yapılan eksperlik sınavının birçok açıdan sorunlu olduğuna dikkat çeken Ekol Ekspertiz Genel Müdürü Mustafa Nazlıer, “10 yıl sonra geçmişin bütün tecrübelerini taşıyan kurumların bu kadar niteliksiz bir sınav yapması kabul edilemez. Meslek sınavı yaptığınızda mesleki bilgiyi ölçersiniz. Üniversite sınavına giren kişiye Belen Geçidi’ni sorun ama meslekten seçtiğiniz birisine bunları soramazsınız. Bu etik, ahlaki ve doğru değil” dedi.

Eksperler hiç şüphesiz sigorta sektörünün en önemli oyuncularından biri. Sektörün en kritik konusu olan hasar yönetiminin başarılı olabilmesi için donanımlı eksperlere olan ihtiyaç yadsınamaz. Bu anlamda eksperlerin seçimi ve yetiştirilmesi önem taşıyor. Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar ve Damla Özafşar’a konuk olan Ekol Ekspertiz Genel Müdürü Mustafa Nazlıer, eksperlerin uzunca bir süredir gündeminde olan ve 10 yıl aranın ardından geçtiğimiz haziran ayında gerçekleştirilen eksperlik sınavıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Sınavın içeriğinden niteliğine görüşlerini aktaran Nazlıer, yapılan hatalara değinerek çözüm önerilerinde bulundu.

Meslek sınavında mesleki bilgi ölçülmeli

Son yapılan eksperlik sınavı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Nazlıer, söz konusu sınavın Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılından bugüne kadar yapılan bütün sınavlar içerisinde emsali olmayan bir sınav olarak kendisine bir yer bulduğunun altını çizerek sınavın birçok açıdan sorunlu olduğuna dikkat çekti. 10 yıl sonra geçmişin bütün tecrübelerini taşıyan kurumların bu kadar niteliksiz bir sınav yapmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Nazlıer, “Meslek sınavı bu. Bir üniversiteye ön alım yapmıyorsunuz. Nitelikli birilerine bilirkişi sıfatı vereceksiniz. Meslek sınavı yaptığınızda mesleki bilgiyi ölçersiniz. Üniversite sınavına giren kişiye Belen Geçidi’ni sorun ama meslekten seçtiğiniz birisine bunları soramazsınız. Bu etik, ahlaki ve doğru değil. Resmi Gazete’de de hasar servisinde, reasürans şirketinde ve teknik serviste çalışanların eksperlik mesleğine daha uygun olduğu yasal gerekçeleriyle ortaya konmuş durumda. Diğer taraftan ülkemizde eğitimle ilgili sigorta sektöründe yıllarca hizmet veren Türk Sigorta Enstitüsü Vakfı var. Yıllarca sınavı onlar yaptılar, eğitimler verdiler. Çok da başarılı oldular” dedi.

Sınavda açıklanan hatalı soru sayısı doğru değil

Yapılan sınavda 5 tane sorunun hatalı olduğunun açıklandığını aktaran Nazlıer, “Bu büyük bir oran. Üstelik hatalı soru sayısı 5 değil. Birden fazla şıkkın doğru olduğu sorular var. Dolayısıyla toplamda 14 soru hatalı. Meslek sınavında 80 tane mesleki soru varsa ve bunun 15 tanesi hatalıysa bu sınavın her yeri prematüredir. Diğer tarafta sigorta sektöründe eksperin görev alacağı alanların hiçbirisinin hayat branşı ile ilgisi olmamasına rağmen bu branşla ilgili sorular vardı. Sınav iptal edilemez. Kazananları da tebrik ediyorum ama sınav üzücü” ifadelerini kullandı.

DASK, başarılı eksperlerle daha güçlü olabilir

Türk sigorta sektörünün sigortalısına, acentesine, brokerine eksper ve ekspertiz şirketi çalışanlarıyla hizmet verdiğini dile getiren Nazlıer, “Bugün DASK kuruluş amacını gerçekleştirebildiyse bu sadece ekspertiz bürosunda çalışanların emeğiyle oldu. DASK çok çok önemli ve değerli. Dolayısıyla DASK’ı daha güçlü, daha iyi yapabilmemiz, daha bilgili, daha başarılı, karakterli ve ahlaklı eksperlerle mümkün. Buna karşın DASK bugün sahaya gitmek için eksper bulamıyor. Eksperlere vaktinde eğitim verilseydi, ekspertiz bürosu çalışanlarına, sigorta şirketi çalışanlarına sınavlar açılsaydı bugün ne depremle ilgili sorun yaşayacaktık ne de insan kaynakları sorun olacaktı” diye konuştu.

Bölge bazında sınav yapılmamalı

Bölgeler bazında sınav yapılmaması gerektiğinin altını çizen Nazlıer, “Bunu yapıyorsanız insanlar seyahat etmesin diye yapıyorsunuz. Yani Diyarbakır’dan birisi İstanbul’a sınava gelmesin gibi. Diyarbakır’da bir alt puan limit belirliyorsunuz ve o limite göre kazandırıyorsunuz. Bu en alt limitte 65 puan alan başkaları da olursa onları da kazanmış kabul edeceğim diyorsunuz. O zaman 65 puanı İzmir’de birisi aldıysa ve üzerinde alırsa onlar da kazanmış sayılır. Hukukta peşine düşülecek konu budur. Anayasanın eşitlik ilkesini bozamazsınız. Diyarbakır’da eksper olan birisi Diyarbakır’da eksperlik yapmak zorunda değil. Biz 40 ülkeye ekspertize gidiyoruz. Dolayısıyla nerede kazanmış olursa olsun insanları kısıtlayamayız. Türkiye’nin her yerinde eksperlik yapabilmeliler” dedi.

SEİK eksperlik mesleğini güvence altına almakla sorumlu

Türkiye’de sigorta eksperliğinin varlık amacını temsil etmesi üzerine kurulan meslek örgütünün Sigorta Eksperleri İcra Komitesi olduğunu söyleyen Nazlıer, “Ben yıllardır şirket olarak Türkiye Odalar Borsalar Birliği’ne aidat ödüyorum. Eksper olarak da SEİK için ödüyorum. Ödediğim paraların karşılığında da hizmet görmek istiyorum. Bu hizmet sigorta eksperlik mesleğinin güvence altına alındığını görmek. Bu anlamda söz konusu sınavla ilgili kendilerinden açıklama bekliyoruz. Ellerindeki imkanlarla Türkiye’nin en iyi hukukçularıyla soruları inceletip SEGEM bir hata yaptıysa hukuken gereği sağlanmalı. Eksperler bu kadar mağdur ediliyorsa meslek örgütü bunun önüne geçecektir ve geçmekte zorunda. Şu an tüm eksperler adına ilk hamleyi onlar yapmalı. Kısa vadede önemli ve hızlı gelişmeler bekliyorum. SEGEM’dekiler de kendilerini gözden geçireceklerdir mutlaka, çünkü bu artık taşınacak bir dert değil” şeklinde konuştu.

Sınav mesleğin kriterlerine uygun olmalı

Eksperlerin bağımsız, tarafsız, etik ve ahlaki değerleri yüksek olmak zorunda olan bir meslek grubu olduğunu belirten Nazlıer, eksperlik sınavının da buna göre olması gerektiğini söyleyerek “SEGEM’in çalıştayı ilk kurulduğunda üniversitelerin lisans bölümündeki öğretim görevlilerinin eğitimcinin eğitimi olma konusunda benden de bir çalışma istendi. Çalıştık, kitapçık basıldı. Fakat uygulanmadı. Bugüne kadar hiç saygı sınırlarını aşamadık ama bu sefer canımız yanıyor. Bu bir meydan okuma değil ama bilgilerine güveniyorlarsa bu soruları hazırlayanların hepsiyle eksperlik, sigortacılık ve kanun üstüne konuşmak isterim. Uluslararası sigortacılık üstüne kitaplar yazıyoruz. Dünya bu tip sorunlar nedeniyle makineyi yönetelim de o daha iyisini yapar diye yapay zekayı seçti” dedi.

Önemli olan eksper olduktan sonra işi iyi yapabilmek

Sınav sonuçlarının açıklandığı günden itibaren idari mahkeme sürecindeki dava süresinin bir ay olduğunu hatırlatan Nazlıer, süreyi geçirmeden dava açılması ve toplu hareket edilmesi gerektiğini söyleyerek “Kişisel görüşüm 2000-3000 kişi her ne kadarsa en alt tabandan yukarıya alan herkes kazansın. Önce sektörün ihtiyaçlarını giderelim, sonra onları güzelce eğitelim. Gerçekten harika bir eğitim verelim. Sınav önemli değil, eksper olmak da önemli değil. Önemli olan eksper olduktan sonra işi iyi yapabilmek. Doğal seleksiyona girmemiz lazım. 5000 eksper içinde en iyi olanlar iş alsın, para kazansın. Yapamayan gitmeli, yanlış yapan açıklanmalı” ifadelerini kullandı.

Kazananlar liste halinde açıklanmalı

Geçmişte olduğu gibi sınav soruları ile kazananların liste liste açıklanması gerektiğine dikkat çeken Nazlıer, “Diyarbakır bölgeden mühendislik branşında sınava giren sayısına göre başarı oranı %27 iken, İstanbul’da %5.37’ye düşüyor. Diyarbakır dedim çünkü ilginç örnekler var. Hava, deniz, demiryolu branşında tek başına bir kişi müracaat ettiği için sınava bile girmeden sen gel dediler. Diğer taraftan kurum tarafında 77 puanla Diyarbakır grubundan gelen aday başarılı iken Ankara grubundan 85 alan başarılıydı. 85 ne demek? 100 soruda 14 hatalı, %99 bilmiş ama kazanamamış. Peki, 14 soru hatalıysa en yüksek puanı alanlar nasıl aldılar? Bu durumda da herkes bu sorular verilmiş olabilir mi sorusunu soruyor. Neyin doğru yapılmadığını konuşmak bir hata, çünkü hiçbir şey doğru yapılmadı” şeklinde konuştu.

Bir yıl ekspertiz bürosunda çalışan doğrudan eksper olmalı

Mesleğin hukuk tabanlı bir meslek olduğunun altını çizen Nazlıer, “Türk Ticaret Kanununun 1400 ve 1500’üncü maddelerini bilmeyen eksper olmasın. 120 tane kanun maddesinden sorumluyuz ve sigorta sözleşmeleri özel sözleşmeler grubunda yer alır. O yüzden hukuk eğitimi ve sigortacılık eğitimi almamız gerek. Eksperlerin sayısı artmalı. 178 tane meslek yüksekokulunda bankacılık, sigortacılık karma okutuluyor. 17 üniversitede sigortacılık bölümü var. Bunların içinde 4 tanesi tek başına sadece sigortacılık eğitimi veriyor. Taşın altına elimizi koyacağız. Eğitimi nitelikli vereceğiz. Bir yıl sonra da eski sisteme döneceğiz ama bana göre en doğrusu bir yıl ekspertiz bürosunda, hasar servisinde çalışanların doğrudan eksper olmaya hak kazanmalı. Bu eskiden de böyleydi” dedi.

Hukukun esas olduğu evrensel doğrulara odaklanmalıyız

Eksperlerin sigorta şirketlerinin sigortalılarına ödemek istediği tazminatların doğru ve eksiksiz ödenmesi, bunun da adalet, ahlak kavramıyla sigorta sözleşmesi çerçevesinde ve hukuk kapsamında gerçekleşmesi için aracılık ettiğini belirten Nazlıer, “Çok kutsal ve değerli bir mesleğin sahipleriyiz. Türk sigorta sektörünün sahada vücut bulan aktörleriyiz. Bizsiz oyun olmaz. Sektör istediği kadar matbaada para basıp ödese o insanın yanına birisinin gidip eline dokunup geçmiş olsun demesi gerekiyor. Evrensel doğrulara odaklanmalıyız, hukuk esas olmalı. Etik doğru kesinlikle eksiksiz uygulanmalı, birlikte hareket edilmeli” diye konuştu.

Sigorta Ekranı:

1 Yorum

  1. Sigorta eksperliği yönetmeliği ile “Sigorta Eksperliği Kursu, Sınavı, Stajı ve Ruhsatname” başlığı altında;
    “Kursların açılması, başvurular ve kabul ” açıklanmaktadır.
    “MADDE 6 – (Değişik:RG-8/5/2010-27575)
    (1) Eksper ihtiyacına ilişkin olarak iller veya bölgeler ve eksperlik dalları itibariyle yapılacak çalışmalar sonucunda Müsteşarlıkça eksper ihtiyacı oluştuğuna kanaat getirilmesi halinde, yurt çapında veya il ya da bölge bazında eksperlik kursları açılır. Açılacak bu kursların sonunda sınav yapılır.”
    “Yerleşme ve seyahat hürriyeti” 23. maddesindeki haklar, “Çalışma ve sözleşme hürriyeti” başlıklı 48.Madde si, “Çalışma hakkı ve ödevi” başlıklı 49.Maddesi yönünden; anayasaya aykırıdır. Sınava sonucu anayasaya, hakkaniyete, objektiflik ve eşitlik ilkelerine aykırıdır. Ülke çapında en düşük puan ile kazanan baz alınarak üstündeki tüm puan alanlar kazanmış sayılmalıdır. İdare mahkemelerinde yasal haklarınızı arayınız.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER