Koronavirüs salgını, küresel ekonomide kitlesel bozulmaya neden oldu. State Street Küresel Sigorta Hizmetleri Eş Başkanı Michael Dahl, “Dünya çapındaki sigorta şirketleri bu düşük faiz oranlı ortama katlanmak zorunda kalıyor” diyor.
Bu zorluk, dünya çapındaki merkez bankalarının uzlaşmacı para politikası sağladığı ve uzun süreli bir düşük faiz oranı ortamına yol açtığı birkaç yıllık bir dönemi desteklemekte. Bu ekonomik görünüm, yüklenim ve yatırım gelirlerinden getiri elde etmek için tipik olarak güçlü bir ekonomiye ve sağlıklı faiz oranlarına bağımlı olan sigorta şirketleri için ise iyi bir haber değildir.
State Street Küresel Sigorta Hizmetleri Eş Başkanı Michael Dahl, “Dünya çapındaki sigorta şirketleri bu düşük faiz oranlı ortama katlanmak zorunda kalıyor. Aynı zamanda, pandemiden olumsuz etkilenen belirli iş kollarında veya yasal uyumluluğun karşılanmasında ya da Covid-19 nedeniyle teknolojiyi yükseltmeye ihtiyaç duyuyor olsalar da; ek sermaye ve gider gereksinimleri ile karşı karşıya kalıyorlar. Birçok sigorta şirketi önemli bir mali baskı altında ve düşük faiz oranı ortamı, yatırım portföylerini analiz etme ve potansiyel olarak alternatif varlıklara yatırım yapmayı düşünmeleri için bir ihtiyaç yarattı” diye konuştu.
Şirketler, özel sermaye, yüksek riskli yatırım fonları, risk sermayesi ve gayrimenkul / emtia gibi daha karmaşık varlık sınıflarına yatırım yaptıklarında; şeffaflık elde etmek ve merkez ofis karar vericilerinin bunun olup olmadığını belirlemesine yardımcı olmak için çok fazla veriye ve güçlü analitiğe ihtiyaç duyuyor.
Amaca yönelik tasarlanmış sistem
Geleneksel olarak, bazı sigortacılar yatırım portföylerinin veri yönetimi tarafıyla mücadele ediyor. Birçoğu, yıllar içinde belirli bir zamanda belirli varlıklara ait verileri yönetmek için amaca yönelik olarak tasarlanmış sistemlere sahip oldukları “türünün en iyisi” teknoloji sistemleri yaklaşımını izledi. Dahl’a göre bu stratejinin sonucu, birçok kuruluşun raporlama, analitik oluşturmak ve yatırım kararları almak için gezinmesi ve kullanması çok zor olan veritabanlarının (veri ambarları olarak bilinir) çoğalması oldu.
Yeni veri yöneticilerine ihtiyaç var
Dahl sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok sigortacının elde ettiği şey, zaman içinde belirli bir nokta için özel olarak oluşturulmuş bir dizi fiziksel bağlantılı veri yönetimi platformuydu. Ancak portföylerine yeni bir yatırım türü eklemek istediklerinde, bir engelle karşılaştılar. Ardından, bu yeni varlık türlerini nasıl dahil edeceklerini ve düzenlemelerle nasıl başa çıkacaklarını bulmaları gerekiyordu. Bu da çoğu zaman mevcut veri ambarlarının üzerine eksiksiz bir yapı oluşturmayı gerektiriyordu. Söz konusu varlık sınıfının verilerini nasıl yöneteceklerini anlayan yeni veri yöneticilerine veya veri yönetişimi uzmanlarına yatırım yapmak zorunda kaldılar.”
KAYNAK: SERVET GÜRKAN
