22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

Nihat Kırmızı: Bu süreçte sloganımız “Uzaktan çalışma, yakından iletişim”

Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı sektöre önemli mesajlar verdi. Kırmızı, korona virüs (COVID-19) salgını sebebiyle evden çalışma yöntemine geçtiklerini hatırlatarak, bu süreçte sloganlarının “Uzaktan çalışma, yakından iletişim” olduğunu söyledi.

SİGORTAMEDYA’nın YouTube üzerinden yayın yapan kanalı Sigorta Ekranı sektörün nabzını tutmaya devam ediyor. SİGORTAMEDYA Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın bugünkü konuklarından biri de Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı’ydı. Kırmızı konuşmasına geçmiş olsun dilekleri ile başlarken, şirket olarak aldıkları önlemleri anlattı.

Önce sağlık

Nihat Kırmızı önlemler aldıklarını ve ilk günden itibaren evlerden çalışma modeline döndüklerini ifade ederek, “Nisan ayının ilk haftalarında salgının çok üst noktalara çıkacağı söylenmişti ama şu ana kadar bu tablo ile karşılaşmadık. Ama bundan sonra karşılaşmayacağız anlamına gelmiyor, o yüzden uyarılara kulak vermeliyiz. Biz Doğa Sigorta olarak ilk baştan itibaren çalışanlarımızı evlerine yolladık. Altyapımızı zaten oluşturmuştuk. Böyle bir altyapımız vardı. Biraz daha teknolojik olarak geliştirdik. Hiçbir sorun yaşamadan çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

Kırmızı, “Acentelerimize de evden çalışmalarını önerdik onlara da bu altyapıyı sağladık. Biz bu süreçte uzaktan çalışma yakından iletişim modelini benimsedik. Hem acentelerimiz, hem personelimiz, hem de diğer iş ortaklarımız ile yakından çalışabiliyoruz. Belki bu anlamda iletişimimiz de çok fazla arttırmış oldu. Ben buradan herkese bir kez daha seslenmek istiyorum. Sağlık Bakanlığımızın ve devletimizin yaptığı uyarılar doğrultusunda 14 kuralına uyalım. Birlik beraberlik ve dayanışma ile bu dönemi atlatacağız” diye konuştu.

Sigorta sektörünün süreçte verdiği aksiyonları da değerlendirdi. Kırmızı, “Daha önce de büyük felaketler yaşadık, deprem gibi, sel gibi ama onlar daha çok sigortacılığı ilgilendiren mevzulardı. Mesela bir fırtına olayında hasar meydana gelir, ya da deprem yaşandığında hasar oluşur. Türkiye dışında Çin’de Amerika’da veya başka bir yerde yaşanan sel felaketi sigortacılığa reasürans açısından yansımaları olur. Bölgesel olduğu için oraları yönetmek çok daha kolay çünkü sigortacılık bir havuz modelidir.” “Dünya piyasalarına çıkarak, reasürans şirketlerine çıkarak bir anlamda riskinizi de bütün dünyaya satmış oluyorsunuz. Aslında dünyadan da riskleri almış oluyorsunuz bir anlamda. Ama bir salgın hastalık sigortacılık açısından baktığımızda bir hasar da değil. Biz sigorta şirketleri sürece nasıl destek olabiliriz diye düşündük. Bir şekilde bu sürece destek olmak adına sağlık poliçelerini nasıl dahil edebiliriz, teminat içine nasıl alırız bunu düşündük. Bu kapsamda da vatandaşımıza hizmet sunduk” ifadelerini kullandı.

Adaptasyon sektörde daha kolay oldu

Kırmızı, sigorta şirketleri teknolojiyi her zaman iyi kullanan şirketler olduğunu da kaydederek, şunları söyledi, “Sigorta şirketleri modellemeyi iyi yapan, riskleri her zaman göz önüne alan şirketlerdir. Salgın belki aklımıza gelmedi ama mesela bir deprem olursa nasıl uzaktan çalışabiliriz, işlerimizi nasıl yürütebiliriz diye düşündük. Teknoloji geliştikçe biz de altyapımızı sürekli güncelliyoruz. Bu anlamda adaptasyonu sigorta şirketleri çok daha rahat yaptı.”

İş kaybı olur her şeyin başı sağlık

Konuşmasına acentelere mesaj vererek devam eden Kırmızı, “Acentelerimizden şu anda ilk önce istediğimiz talimatlara uysunlar ve sağlıklı kalsınlar. Önce sağlık diyoruz. Evlerinden çıkmasınlar. Sonrasında tabii ki en az iş kaybıyla devam etmelerini arzu ediyoruz. İş kaybını en aza indirmek düşüncesindeyiz. Bunun için onlara birçok destek sağlıyoruz. Teknoloji desteği, fiyatlama desteği. Bu bağlamda acentelerimizle de çok yakın iletişim halindeyiz. Bazen iş kaçırabiliriz, iş kaçıralım bu çok da önemli değil şu aşamada. Sağlığımız yerinde olduğu sürece sonrasında biz onlara destek oluruz. İki acentemizin vefat haberini öğrendim. Bütün can kayıpları bizi çok üzüyor. O yüzden diyorum ki sağlık çok önemli bir iş yüzünden sağlığımızdan olmayalım. Doğa Sigorta olarak biz buna çok dikkat ediyoruz. İş kaybedebiliriz kaybetmemek için elimizden geleni yapıyoruz ama burada teknolojiyi sonuna kadar kullanarak işlerimizi halledelim” dedi.

Biz her zaman onların yanındayız

Kırmızı konuşmasını şöyle sürdürdü; “Acentelerimiz geçmişte de bazı örneklerde gördüler biz her zaman onların yanındayız. Maddi manevi her zaman onlara destek veririz. Bundan sonra da vermeye devam edeceğiz onu bilmeleri gerekiyor. Öyle bir süreç yaşıyoruz ki herkes bu durumdan etkileniyor. Belki bir, iki ay sonra her şey düzelecek sağlıklı olanlar ayakta kalabilenler iş kaybını da o zaman yerine koyabilecek. Acentelerimiz için geçen hafta bir destek paketi de açıkladık. Mesela kampanyalarda yenilemeler yaptık acenteleri rahatlatmak için. Hedefleri varsa hedefleri revize ettik. Bazı konularda hedefleri düşürdük. Acenteleri yalnız bırakmak istemiyoruz Burada birinci önceliğimiz sağlık, sonrasında kendi işlerini korusunlar ve gelir kaybını en alt seviyede tutmaya çalışsınlar.”

Vatandaşa hizmet vermeyi düşündük

Şirketlerin Covid 19’u kapsam içine almasına da değinen Kırmızı, “Sektör olarak baktığımızda önemli bir iş yaptık diye düşünüyorum. Doğa Sigorta olarak, biz bunu üç aşamada şöyle düşündük. Normal şartlarda biliyorsunuz salgın hastalıklar bütün dünyada sigorta teminatlarının dışındadır. Muayeneden başlayıp test sonucu pozitif çıkana kadar teminattadır. Pozitif çıktıktan sonrası aslında teminat dışıdır. Onunla ilgili bize çokça sorular geldi. Dediğim gibi biz bunu üç aşamada ele aldık. Öncelikle vatandaşımıza bir hizmet olarak, destek olarak düşündük. İkinci olarak baktığımızda geçmişte bizden sigorta yaptırmış sigortalılarımıza bir destek olsun istedik. Üçüncüsü de acentelerimiz ek destek olarak düşündük. Acentelerimiz de müşterilerine böyle bir hizmeti sunarak mevcut poliçeleri yenilerken bir gelir kaybı yaşamaması adına hem de yeni poliçe yaparken komisyon kazanmaları için bu önem arz etti” dedi.

Tüketicilere mesaj

Yayında tüketicilere mesaj da veren Kırmızı konuşmasını şöyle sürdürdü; “Sağlığımızın bu dönemde ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı, bahçeye çıkarken bile düşünür hale geldik. O yüzden öncelikle sağlık sigortalarının ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk. Sonrasında evlerimizin, araçlarımızın da sigortaları mutlaka olmalı. Üçüncüsü ise, ferdi kaza gibi sorumluluk poliçelerinin önemini vurgulamak isterim. DASK, Trafik gibi zorunlu poliçeler zaten yapılmak zorunda ama onların dışında bu üç poliçe gerçekten önem arz ediyor.”

Kötü olaylar sigortanın önemini anlatıyor

Kırmızı, “Bu salgın herhalde birkaç ay daha sürecek ama sonrasında hep birlikte işimize bakacağız. Salgın dışında bakacak olursak hayatımızın birçok anında karşılaşacağımız hasarlar var yangın gibi sel gibi. Her zaman salgın hastalık olacak diye düşünmemek lazım alam 100 yılda bir olur bir daha bize denk gelmez diye de düşünmemek gerekir. Hep kendi kendimizi eleştirirken şöyle deriz ya ‘Ülkemizde sigorta bilinci gelişmemiş’ ya da deriz ki ‘Bir felaket olduğu zaman sigorta aklınıza geliyor’ deprem olduğu zaman herkes DASK yaptırıyor ya da dolu yağdığı zaman herkes kaskoya koşuyor. İşte sigorta bilincini oturtmak gerekiyor. Ne yazık ki bazen bu kötü olaylar bizim sigortanın önemini anlamamıza sebep oluyor, önemi buralarda ortaya çıkıyor. Özellikle sağlık sigortasının önemi anlaşıldı. Hangi şirketten olursa olsun sağlık sigortası olan kişiler şu an biraz daha rahat. Böyle bir süreçte hiç değilse biraz daha kaliteli bir hizmete alabileceğini düşünüyor” diye konuştu.

KOBİ’ler sigortalarını ihmal etmemeli

Sigortacılık bilincinin gelişmesi gerektiğini yineleyen Kırmızı KOBİ’lere ve şirketlere de mesaj verdi. Kırmızı; “KOBİ’lerimizin de bu bilinci kaybetmemesi lazım. Ülkemizde sigorta aslında yurt dışına kıyasla çok da pahalı değil. Amerika’da sağlık sigortası kasko zorunlu olan bizim Trafik diye konuştuğumuz sigorta binlerce dolardan başlıyor. Tabii baktığınızda gelir de ona göre farklı dengeler var ama Türkiye’de o kadar pahalı değil.”

“Sigorta, KOBİ’nin en başta yaptırması gereken şeylerden birisi. Bir hasar ile karşılaştığı zaman KOBİ çok daha fazla etkilenebilir. Büyük bir işletmeye çok daha fazla hasar verebilir. Bizler sigorta şirketleri olarak sizler sigorta basını olarak belki bu bilinci artırmak için daha fazla yayınlar yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Kırmızı, acentelere olduğu gibi brokerlarına da destek vermeye devam edeceklerinin altını çizdi.

Kırmızı, Can Kantar’ın reasürans maliyetleri artar mı sorusuna da şu cevabı verdi; “Daha önce de bahsettiğim gibi dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan sel felaketinden sonra bu Türkiye’ye de etki eder. Böyle bir durumda maliyetler artabiliyor. Salgın felaketinden sonra reasürans şirketleri ile şunu yapmak gerekiyor, fiyatlar artsa bile çok fazla artırmamak gerekiyor. Biz şirketlerle bunu konuşuyoruz, ülkemizde fiyatların artması için biz Doğa Sigorta olarak elimizden gelen gayreti göstereceğiz.”

“Mutlaka diğer şirketler de aynı şeyi yapacaktır. Türkiye Sigorta Birliği çok iyi çalışıyor. Bu dönemde onlar da maliyetlerin artmaması için elinden geleni yapacaktır diye düşünüyorum. Vatandaşımız birçok alanda mağdur oldu, en azından sigorta konusunda mağdur olmaması için elimizden geleni yapacağız. Doğa sigorta özelinde yaptığım görüşmelerde bunu başarabileceğimizi düşünüyorum. Ama bu süreçte neler yaşanır aklımızda olmayan ne tür gelişmeler yaşanır onları bilmiyoruz.”

Yurt dışından yatırım devam edecek

Yurt dışından yatırımların devam edeceği bilgisini de paylaşan Kırmızı, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ülkemize ilginin arttığını da söylemeliyim. Yurt dışındaki şirketlerle sürekli iletişim halindeyiz. Yatırım yapmayı düşündüklerini, yatırımlarını hiçbir şekilde geri çekmeyeceklerini, bundan sonraki süreçte de daha fazla yatırımda bulunmak istediklerini dile getiriyorlar. Yani ülkemize de bir ilgi var. Yabancı sermayenin girişi ülkemize bundan sonraki süreçte de devam edecek. Salgın sorununu atlatıldıktan sonra ülkemizin biraz daha ekonomik olarak rahatlayacağını söyleyebiliriz. Çünkü sadece bizim sektöre değil başka sektörlere de yatırım yapmak isteyenlerin olduğunu biliyoruz. Petrol düştü biliyorsunuz yani bazı konular bizim lehimizeymiş gibi duruyor. Salgından sonraki süreç iyi yönetilebilirse her şirket kendi adına önlemler alabilirse o zaman ekonomik olarak daha güçlü durabiliriz.”

Uzaktan eğitim kesintisiz sürüyor

Ayvansaray Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı da olan Nihat Kırmızı Üniversite’nin uzaktan eğitime kesintisiz devam ettiği bilgisini de verdi. Kırmızı, “Biz bir Vakıf Üniversitesiyiz ve burada tedbirlerimizi çok çabuk aldık. Burada da mottomuz ‘uzaktan eğitim yakından iletişim’ Rektörümüz, sağ olsun Akademik kadromuz, idari kadromuz, teknik kadromuz süreci çok iyi idare ettiler. Bizim uzaktan eğitim altyapımız zaten vardı. Birkaç gün içerisinde bu kapasiteyi geliştirerek tüm öğrencilerimize aynı anda saatlerce eğitim verebilecek duruma geldik.”

“Bunu başarabilmek de ayrı bir gurur. Bizim burada sağlıktan sonraki önceliğimiz de öğrencilerimize kesintisiz olarak eğitim verebilmek. YÖK’ün talimatlarına göre aksiyonlarımızı aldık onların talimatlarına göre derslerimize devam ediyoruz. Öğrencilerimiz hiçbir şekilde eğitim kaybına uğramayacak” dedi.

Önce can acenteler de bizim canımız

Can Kantar yayında Nihat Kırmızı’ya acentelerinden gelen soruları da iletti. Kırmızı, acentelere bir kez daha seslenerek; “Acentelerimiz hiç merak etmesinler biz her konuda onları desteklemeye devam edeceğiz. Şu an komisyon arttırmak azaltmak gibi bir şeylerle ilgilenmiyoruz. Yeri gelirse tabii ki bunları da yaparız, geçmişte yaptığımız gibi. Acentelerimiz iş kaybına uğruyorsa zaten hepimiz iş kaybına uğruyoruz demektir.”

“Ama acentelerimizi destekleyerek en azından onların gelir kayıplarını en aza indirmek için ne yapabiliriz bunlara bakacağız. Süreç inşallah ilerlemez bir an önce biter herkes mevcut işine geri döner ama süreç uzarsa daha sıkıntılı günler yaşanırsa önce can sonra canan demişler acenteler de bizim canımız önce acentelerimizi nasıl destekleriz buna bakarız” dedi.

Biz kadınların değerini anladık

Can Kantar’ın evde çalışmak zor mu sorusuna da yanıt veren Nihat Kırmızı şunları söyledi: “Evde kalınca kadınların değerini anladık. Akşama kadar çalışıyoruz yoruluyoruz derdik ama onlarında işleri kolay değilmiş bunu anladık. Çocukları idare etmek büyük bir holdingi idare etmek kadar zor aslında. İlk başlarda evde çalışırken zorlandık ama şimdi biraz daha kontrolü sağlamış durumdayız. Biz koca koca holdingleri hastaneleri üniversiteleri yönetirken aslında evi yönetmenin ne  kadar da zor olduğunu görmüş olduk.”

Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı’nın açıklamalarını izlemek için…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER