Sigorta şirketleri gelecek nesillere daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya miras bırakabilmek için harekete geçti. Bir taraftan yenilenebilir enerji kaynaklarını güvence altına alan özel ürünler geliştiren sektör, diğer taraftan da sürdürülebilirliğe destek olan sigorta ürünleri ile evlere kadar girdi.
SEVGİ BAŞARAN / SİGORTAMEDYA
İklim değişikliği ve meydana getirdiği riskler sadece ülkemizi değil tüm dünyayı tehdit ediyor. Bir yandan iklim değişikliğinin oluşturduğu riskleri sigorta kapsamına alarak ekonomiye önemli bir katkı sunan sigorta sektörü diğer yandan da geliştirilen ‘doğa dostu’ sigorta ürünleri ile sürdürülebilir bir geleceğin inşasında önemli rol oynuyor. Son dönemde bütün sektörler için sürdürülebilirlik önemli bir kavram haline geldi. Bu konuda önemli projelere imza atan sigorta şirketleri de bir yandan sundukları ‘doğa dostu’ ürünler ile yaşadığımız gezegenin korunması için önemli bir görev üstleniyor. Sigorta sektörü öncelikle yenilenebilir enerji sigortaları ile bu alanda kendini gösterirken, son dönemde bunlara yeni ürünler de eklemeye başladı. Elektrikli ve hibrit otomobillere yönelik hazırlanan ‘doğal kasko’, bisiklet sigortası ve ekosistemin dönüşümüne katkı sağlayan konutlara yönelik hazırlanan ‘Konut sigortası’ bu alanda dikkat çeken ürünler olarak karşımıza çıkıyor. Bazı şirketler ise sektörü ‘yeşil poliçe’ ile tanıştırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Sigorta şirketlerinin ‘doğa’ya katkısı sadece sigorta ürünleri ile sınırlı değil elbette. Hazırladıkları sürdürülebilirlik politikaları ile dikkat çeken sektör, yatırımlarının önemli bir kısmını da yine çevreye katkı sağlayan ‘yeşil bono’lara yaparak bu desteğini artırarak sürdürüyor.
“Yeşil prim adı verilen uygulama ve çözümlere odaklandık“
AXA Sigorta’da da küresel ısınma ve iklim değişikliğinde farkındalık oluşturmak için önemli çalışmalara imza atıyor. Bu konuda Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları ile beraber çalıştıklarını belirten AXA Sigorta CEO’Su Yavuz Ölken, ürün konusunda da artık hem dünyada hem de Türkiye’de yeşil prim denen özellikle yenilenebilir enerji ve onu kullanan uygulama ve çözümlere odaklandıklarını söyledi. Ölken, konuyla ilgili şunları söyledi: “Örneğin elektrikli araçlar ya da karbon ayak izini azaltan uygulama veya çözümlere odaklanıyoruz. Bisiklet sigortası da bunlardan birisi. Sayısı çok değil. Bugün satılma sayısı binlerle sınırlı ama bu bir farkındalıktır. Adım adım büyüyecektir çünkü gençler ve toplumda duyarlı insanlar bu tür ürünlere çok net odaklanmaya başladılar. Yenilenebilir enerji üretenlerle, fosil yakıt üretenler arasında risk yönetimi açısından ve fiyatlama açısından farklılık yapacağız. Bu bizim için artık vazgeçilmez bir döngü. Onun için bunu sürdürülebilir kılmanın peşindeyiz. Ben eminim bundan sonra hepimiz için ürün geliştirmede de hizmet geliştirmede de iklim değişimi, küresel ısınma başlı başına bir odak noktası olmaya devam edecek. Sözün özü biz bu tutkudan kolay kolay vazgeçmeyeceğiz.”
“Yatırımımızın bir bölümünü ‘yeşil bono’lara yapıyoruz“
Türkiye’de elektrikli ve hibrit araçların kullanımının artmasına bağlı olarak, araç kullanıcılarının ihtiyaçları doğrultusunda yenilikçi ürününü hazırlayan Anadolu Sigorta, çevre dostu araçları ve yenilenebilir enerji yatırımlarını sigortalayarak şirketin sürdürülebilirlik hedeflerine de katkıda bulunmayı hedefliyor. Sürdürülebilirlik anlamında güneş enerjisi santralleri, rüzgar enerjisi santrallerinin de giderek hayatımızda daha fazla yer almaya başladığına vurgu yapan Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Fatih Gören, “Temiz enerji anlamında da bunların sigortalanması tabii ki gündeme geliyor ve bunların sigortacısı olarak da Anadolu Sigorta sahada. Sürdürülebilirlik anlamında sigorta şirketlerinin birde şöyle bir özelliği var. Sigorta şirketleri topladıkları primlerden dolayı bir fona sahipler. Bu fonları aslında yeşil bonolara yani sürdürülebilir tarafındaki kâğıtlara da yatırım yaparak bu anlamda da bu ekosistemin sürdürülmesine destek oluyorlar. Biz Anadolu Sigorta olarak yatırımlarımızın bir bölümünü de yeşil bonolara yapıyoruz” dedi.
Pazardaki talepler bizi yönlendiriyor
Pazardaki taleplerinde kendilerini yönlendirdiğini de belirten Gören, “Şu anda elektrikli araçlar çok revaçta olduğu için elektrikli araç tarafının da sigorta sektöründe aktif olarak rol almaya başladığını görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda zaten milli elektrikli yerli aracımızda çıktıktan sonra tahmin ediyorum bunun kapsamı çok daha genişleyecek. Örneğin biz Anadolu Sigorta olarak elektrikli araçlara, özel elektrikli araç sigortası çıkardık. Tabi yeni bir yapı olduğu zaman onun iş ağını da oluşturmanız gerekiyor. Yani elektrikli araç demek sadece o aracın kendisini kapsamıyor. Onun gideceği elektrikli şarj istasyonunu kapsıyor, buna bağlı olarak verilecek olan çekici hizmetlerini kapsıyor, bu aracın buna göre bir hizmet verebilir kapasitede olmasını kapsıyor ve buna bağlı bir ekosistemi kapsıyor. Sigortacılar önümüzdeki dönemde bunun her tarafında bir şekilde olacaklar” değerlendirmesini yaptı.
“Poliçelerin kapsamını yeni ekoloji realitesine göre düzenledik“
Bereket Sigorta ise sektörü yeşil poliçe ile tanıştırmaya hazırlanıyor. Şirket, Avrupa Yeşil mutabakatı ile öngörülen değişikliklere uyum sağlamak için oluşturulan Eylem Planına destek verecek ‘Yeşil Poliçe’ çalışmalarına başladı. Bereket Sigorta Genel Müdürü Mahmut Güngör, iklim değişikliğinin neden olduğu felaketlere karşı sigortalanmanın önemli olduğunu söyleyerek, “Paris İklim Anlaşması’nın kabul edilmesi Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesi açısından çok önemli. Bu anlaşma ile birlikte düşük emisyonlu ve iklim dirençli kalkınma yolunda finans akışının istikrarlı hale gelmesi önemli bir husus. Sigorta bu kalkınmada önemli bir güvence kalkanı” diye konuştu. Hidroelektrikten güneşe, rüzgardan jeotermal enerji santrallerine kadar geniş bir yelpazede teminat sunarken uygun ödeme koşulları ile bu yatırımlara destek olacaklarını belirten Güngör, poliçelerin kapsamını yeni ekoloji realitesine göre düzenlediklerini söyledi. Güngör, fosil yakıtların azaltılmasının gündeme gelmesi ve elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla sigortacılıkta büyük bir dönüşüm beklediklerini söyleyerek, “Kasko tarafında da risk değerlendirmesi, yazılım ve fiyatlama çalışmalarına başladık” dedi.
Bereket Sigorta, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında sigorta sektörünü ‘yeşil poliçe’ ile tanıştırdı.
Bu kapsamda Bereket Sigorta olarak iklim değişikliği ile mücadeleyi gündemlerine aldıklarını ifade eden Güngör, şunları söyledi: “Avrupa Yeşil Mutabakatı ile öngörülen Bereket Sigorta olarak iklim değişikliği ile mücadeleyi gündemlerine aldıklarını ifade eden Bereket Sigorta Genel Müdürü Mahmut Güngör, bu kapsamda yeşil poliçeyi sektörün hizmetine sunduklarını söyledi. Güngör, konuyla ilgili şunları söyledi: “Avrupa Yeşil Mutabakatı ile öngörülen kapsamlı değişikliklere uyum sağlanması amacıyla oluşturulan Eylem Planı’nda detaylı bir şekilde yer verilen yeşil ve döngüsel bir ekonomi ile yeşil finansman hedeflerine katkı sunabilmek amacıyla “Yeşil Poliçe”yi hazırladık. İklim değişikliği ile mücadelede yenilenebilir enerji yatırımlarını çok önemsiyoruz. Bu yatırımların iklim değişikliğine bağlı finansal dayanıklılığı artıracak ve sigorta risklerini teminat altına alacak “Yeşil Poliçe”yi sigorta sektörüne kazandırmış olduk.”
Konut sigortasını sürdürülebilir ürün olarak yeniden tasarladık
Yenilenebilir enerji sigortası, kıyı tesisleri deniz kirliliği sorumluluk sigortası, elektrikli otomobillere özel kasko indirimi, sürdürülebilir yaşam fonu ve Türkiye’de bir ilk olan çatı tipi güneş enerjisi paneli sigortası gibi sürdürülebilir ürün ve hizmetler sunan Allianz Türkiye’nin yeni adımı konut sigortaları alanında oldu. Allianz Türkiye, müşterilerinin evlerinde daha az karbon salınımı yapmalarını teşvik etmek amacıyla, konut sigortası ürünü “Yuvam”ı sürdürülebilir bir ürün olarak yeniden tasarladı. Enerji verimliliği sağlayan, su tüketimini ve atıkları azaltan, sürdürülebilir ulaşımı destekleyen çevre dostu eşyalar Yuvam Sigortası’nın teminat kapsamına alındı.
Geleceğin inşasında önemli bir rol oynuyor
Sigortacılık sektörünün, sürdürülebilir bir geleceğin inşasında önemli bir rol oynadığının altını çizen Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, “Allianz Türkiye olarak sürdürülebilirliği bu işe özel bir ekip, karar alma seviyesinde bir komite ve farklı alanlara odaklanmış çalışma gruplarıyla yapısal olarak yönetiyoruz. Organizasyon olarak sürdürülebilirlik yaklaşımını tüm operasyonlarımıza entegre etmenin yanı sıra, finansal bir kuruluş olarak da iyi çevre için iklim değişikliğinin yarattığı riskleri yönetiyor, düşük karbon ekonomisine hizmet eden iş modellerini sigortalıyor, kömür işlerini sigortalamıyoruz. Müşterilerimiz için sürdürülebilir ürün ve hizmetler sunmaya odaklanıyor, sürdürülebilir ürünlerimize bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Yuvam Sigortası’nın kapsamını genişleterek, bireysel müşterilerimizin çevre dostu yaklaşımı günlük yaşamlarına entegre etmelerini teşvik etmeyi amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sıfır karbon hedefine alınan önlemlerle ulaşabiliriz
Groupama Sigorta da yenilenebilir enerji sektörüne yönelik geliştirdiği ürünlerle çevre dostu bir şirket olarak dikkat çekiyor. Şirket, son dönemde en çok yatırım yapılan alanlardan olan güneş enerjisi santralleri (GES) için yeni bir ürün geliştirdi. Son yedi yılda kurulu gücü neredeyse 200 kat artan güneş enerji santrallerine yönelik ürün, santral yatırımcılarının risklerini en aza indirecek şekilde tasarlandı. Türkiye’nin de taraf olduğu Paris Anlaşması sonrasında sıfır karbon hedefine ulaşmanın küresel ölçekte önem arz ettiğini vurgulayan Groupama Sigorta Teknik ve Operasyonlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Bayram, “Sıfır karbon hedefine hem şirketler hem de bireyler bazında alınacak önlemlerle ulaşılacak. Bu bağlamda sigorta sektörüne de önemli bir sorumluluk düştüğüne inanıyoruz. Temel rolümüz olan risk yönetimi konusunda sigortalılarımızın yanındayız. Sürdürülebilir çevreye katkıda bulunan elektrikli araçlara özel teminatlarımız ve konut sigortası kapsamındaki çatı üstü güneş panellerine yönelik opsiyonel teminatlarımızdan sonra şimdi de Güneş Enerjisi Santrali ürünümüzle yenilenebilir enerji yatırımlarında riski en aza indirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Doğa Sigorta çevreye duyarlı araç kullananların yanında
Doğa Sigorta, değişen dünya düzeninde daha yeşil bir gelecek oluşturmak için çevreye duyarlı araç kullananların yanında olduğunu gösteren özel bir ürün geliştirdi. Türkiye’nin yerli ve milli sigorta şirketi Doğa Sigorta; elektrikli ve hibrit araç sahiplerinin karşılaşabilecekleri riskleri teminat altına alacak “Doğa’l Kasko” ürününü geliştirdi. Şirket bu kapsamda gelecek nesillere daha sağlıklı bir dünya bırakmayı arzulayan Doğa Sigorta; çevre dostu sigorta ürünü “Doğa’l Kasko” aracılığıyla; elektrikli ve hibrit araçları teşvik ederek farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
E-poliçe ile yıllık 155 milyon adet kağıt tasarrufu sağlanacak
Türkiye Sigorta Birliği de yeni projesi ile ‘sürdürülebilir bir dünya’ için dijitalleşme temelli projesini hayata geçiriyor. İklim değişikliğiyle mücadelede tasarrufun ön plana alındığı proje ile elektronik olarak E-Sigorta Poliçesi ve E-Sigorta Komisyon Gider Belgesi düzenlemek mümkün hale geliyor. TSB Başkanı Atilla Benli projenin sürdürülebilirlik adına atılan çok büyük bir adım olduğunu belirterek, “Tasarruf ve sürdürülebilirliğe somut katkıları olacak E-Sigorta Poliçesi ve E-Sigorta Komisyon Gider Belgesi’ni mümkün kılan projemiz sektörümüzün yüz akı olacak” dedi. Bu projeyle kağıda basma yükümlülüğünün ortadan kalkacak olmasının hem kâğıt israfına hem de basım, dağıtım, arşivleme gibi masraflara son vereceğini aktaran Benli, şunları söyledi: “Böylece şirketlerimiz operasyonel süreçlere ayırdıkları kaynaklarını çok daha verimli alanlarda kullanabileceklerdir. Projemiz sayesinde sigortalılarımız poliçelerini, acentelerimiz ise komisyon gider belgelerini dijital ortamlar aracılığıyla görüntüleme imkânına kavuşacaklar. Tüm bu süreçlerin sonunda sektörümüzde yıllık kâğıt tasarrufu yaklaşık 155 milyon adet; kâğıt basım, dağıtım ve diğer maliyetlere ilişkin maddi tasarruf yaklaşık 50 milyon TL ve işgücü- zaman maliyeti tasarrufu ise 741 bin 916 saat olacak.”