Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, Seferihisar’da meydana gelen deprem sonrası oluşan tsunaminin marinadaki birçok tekneye verdiği hasarı ve bunun sigorta kapsamında nasıl karşılanacağını bir yazı ile değerlendirdi
Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, İzmir depreminin ardından meydana gelen tsunami nedeniyle zarar gören tekneler hakkında açıklamalarda bulundu. Yazısında hasarlı teknelerin zararlarının kısa sürede tazmin edileceğini belirten Teker, bu olayın doğal bir felaket olduğunu ve Teos Marina’nın bu süreçte herhangi bir kusurunun bulunmadığını söyledi.
Ufuk Teker, Ege Denizi’nde meydana gelen deprem ve tsunamiden sonra Vira Haber için bir yazı kaleme aldı. Yazısında “Ege Denizi’nde meydana gelen 6,6 büyülüğündeki deprem bizlere hiç karşılaşmadığımız bir felaket tipini daha gösterdi” diyen Teker, şöyle devam etti: “Bu felaket TSUNAMİ. Nedir bu Tsunami ve deniz sigortacılığı adına anlamı nedir? Biraz bahsetmek faydalı olacaktır. Tsunami kavramına biz Türkiye olarak pek aşina değiliz. Bulunduğumuz bölgelerde çok sıkça karşılaşılan felaketlerden biri olarak karşımıza şükürler olsun ki çıkmıyor. Genellikle Pasifik Okyanusu’nda çokça rastlanan bir doğa olayıdır. Tsunami deniz tabanının, deprem, yanardağ patlaması hatta göktaşı düşmesi, buzulların ani hareketi sebebi ile çökmesi neticesinde suyun sütun halinde hareket etmesiyle oluşan dalgadır. Dalga sahile yaklaşmadan önce su sahilde geriye çekilir ve sonrasında şiddetli şekilde kıyı ile temas ederek içerilere kadar ulaşır. Yıkıcı etkisini hem kıyıya ilk ulaştığında hem de geri dönüşlerinde önüne gelen her şeyi süpürerek vermektedirler. Tsunamiler normal deniz altı akıntıları ve deniz dalgalarına benzemezler, menzilleri çok uzun olabilmektedir. Hatta okyanus tabanında oluşan sismik hareketlerden sonra binlerce mil ötesinde yıkıcı etkiler ortaya koymaktadırlar.”
Marinada maddi hasar gerçekleşti
Ege denizinde Seferihisar’ın 17 Km açıklarında meydana gelen sismik hareket neticesinde Sığacık’ın oluşan dalgadan etkilendiğini ve özellikle Teos Marina’da bağlı bulunan teknelerin liman dışına sürüklendiğine dikkat çeken Teker, “Liman dışı sığlığa oturan teknelerin yanı sıra batan tekneler ve kısmi fiziki hasara uğrayan tekneler var. Çok şükür hasarlar can kaybı ile neticelenmemiş sadece maddi hasara sebebiyet vermiştir. Felaketler ve ilk şaşkınlıklar atlatıldıktan sonra doğal olarak mal kaybı kontrol edilip hadisenin maddi boyutuna bakılması çok normal bir reaksiyondur. Bu felaketi takiben eminim tüm tekne sahipleri ve marina yöneticileri sigorta poliçelerini önlerine alıp okumak ve teminatın kapsamını incelemek durumunda kaldılar. Deniz sigortaları genellikle belirgin teminatları sağlıyor. Özellikle Yatlar için Enstitü Yat klozu ile teminat sağlanıyor. Bu poliçe şartları Yat branşında sigortacılar tarafından büyük bir oranda tercih ediliyor. Deniz sigortacıları teminatlarını klozun içerisinde listelenmiş rizikolara karşı sağlamaktadır. Bu rizikolar haricinde olan rizikolar teminat haricinde kaldığı düşünülebilir. Sığacık bölgesinde meydana gelen sismik deniz dalgası bir deprem ve uzantısı riziko olarak değerlendirilecektir. Bu yüzden klozun 9.maddesindeki deprem rizikosu ibaresi bu hasarın kapsam altında olduğuna işaret etmektedir.”
Hasar incelemeleri başladı
Yazısında hasarların özellikle felaket dönemlerinde sigortacılar tarafından olabildiğince hızlı yönetildiğine dikkat çeken Teker, bu hadisede de tüm eksperlerin bölgeye yönlendirildiğini ve hasar incelemelerinin yapıldığına dikkat çekti. Teker, yazısına şöyle devam etti: “Tekne sahipleri tabi oldukları hasarları listelemek suretiyle sigortacılarına başvurmaları durumunda teminata giren kısmını en kısa sürede tazmin edebileceklerini söyleyebilirim. Bu taleplerini yaparken teknelerin aşağıda listelemiş olduğum şartlardan hangisinde olduğuna bağlı olarak taleplerini yapmalarını tavsiye ederim.
- Şayet tekne tamir kabul etmez durumda olduğuna kanaati bulunmakta ise veya tamir giderlerinin sigorta bedelini aşması durumunda teknenin Tam Ziya veya Hükmi Tam Ziya ilan edilmesi talep edilebilir.
- Tekne şayet tamir kabul edecek seviyede kısmi bir şekilde hasarlandı ise, teknenin kurtarma masrafları (ihtiyaç varsa), akabinde teknenin güvenli bir tamir yerine nakledilmesi, çekilmesi veya kendi imkanları ile gittiyse giderleri ile tamir masrafları muafiyet düşüldükten sonra talep edilebilir.
Force Major bir durum
Bu süreçte aslında çok da karşılaşılmayan bir durumun meydana geldiğine dikkat çeken Teker, birçok teknenin marina konaklaması esnasında bu hadiseye tabi olduğunu söyledi ve ekledi: “Genelde hasarlar Marina gözetimindeyken meydana geldiği zaman Marinanın gözetim sorumluluğu gündeme gelebilir. Fakat bu hadise özelinde şahsi kanaatim Marinaya atfedilecek bir kusur bulunmamaktadır. Olay tam kelime anlamıyla Force Major (Allahtan gelen) bir durumdur.”
Yazısında birçok tekne sahibinin marinada oluşan tahrip sebebi ile teknelerini başka marinalara aktarmak zorunda kalacaklarına da vurgu yapan Teker, “Bu durumda aktarım masrafları ve yeni marina giderlerinin Yat Gövde sigortacımızdan alınıp alınamaması durumu da yine sorular arasında yer almaktadır. Maalesef bu masraf Yat Gövde sigortası konusuna girmemektedir. Her tekne bir marina veya benzeri korunaklı bir yerde bulunması olmazsa olmaz hatta sigorta teminatlarının bir zorunluluğudur. Başka bir deyişle tekne sahiplerinin mecburi giderleridir. Bu barınma anlaşmaları ise bir kontrat tahtında Marina ve Tekne sahibi tarafından yapılmaktadır. Hizmet alamama durumda ise Marina ile yapılmış olan sözleşmenin maddeleri uyarınca hareket etmek gerekmektedir. Bu konuda tekne sahiplerinin hukukçuları ile temas etmelerini tavsiye ederiz.”