Kamuda risk algısını artırmayı amaçladıklarını belirten Eureko Sigorta Genel Müdür Yardımcısı ve DASK Koordinatörü İsmet Güngör, müşterinin bu havuzda daimi olarak kalmasını da amaçladıklarını ve yenilemelerde indirim fırsatı sunduklarını söyledi
Hayatımız Sigortalı / Arzu EFEOĞLU
DASK poliçelerinin son verilere göre 6 milyon 250 bin adede ulaştığını, artışın yüzde 10 seviyelerinin üzerinde olduğunu belirten Eureko Sigorta Genel Müdür Yardımcısı ve DASK Koordinatörü İsmet Güngör, son kamuoyu araştırmalarının tüketicide risk algısının oturmaya başladığını gösterdiğini, amaçlarının bu algıyı daha da genişletmek olduğunu söyledi. Olası bir depremin sebebiyet vereceği risklere karşı tüm yapıları aşama aşama takip ettiklerini belirten Güngör, hedeflerini, yeni projelerini ve sektöre katkılarını SİGORTALI’ya anlattı. 2011’den bu yana yenilenmeyen her poliçenin takipçisi olduklarını ve tüketicilere bu konuda bilgilendirme çalışmaları yaptıklarını dile getiren Güngör, yenileme yaptırmayan herkese dokunmayı hedeflediklerini belirtti. Güngör, “Aradığımız kişilerin yüzde 50’si poliçesini yenilemek istediğini söylüyor. Fakat gördük ki bu yüzde 50’nin çok az bir kısmı bu süreçte poliçesini yeniliyor. Bu sürecin takipçisi olup insanları bu havuzun içinde daimi olarak tutmayı amaçlıyoruz” dedi.
DASK ‘ın projeleri de uluslararası boyuta taşınıyor
DASK’ın dünya çapında örnek gösterilen bir başarısı olduğunu, dünyada uygun fiyatlı doğal afet poliçesi dendiğinde akla ilk DASK’ın geldiğine dikkat çeken Güngör, “Bugün geldiğimiz noktada bu tarz bir poliçe üretmek isteyen ülkeler önce DASK’ı inceliyor” şeklinde konuştu. Yürüttükleri projelerden birinin uluslar arası kısa film yarışması olduğunu belirten Güngör, “Madem İtalya’dan Ortadoğu’ya kadar uzanan deprem kuşağının üzerindeyiz, o zaman kısa film projemiz de uluslararası boyutta olsun dedik. Bu coğrafya üzerinden öncelikli olarak üniversitelere ulaşmayı ve deprem ve sigorta algısının okullardan başlaması gerekliliğini vurgulamak istiyoruz” dedi.
2007’de düzenlenen poliçeler de indirimden faydalanıyor
“Her sene ilk yenilemeler için yüzde 10, daha sonraki yenilemeler için yüzde 20 oranındaki indirim kampanyalarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra 2007 yılında düzenlenmiş poliçeler de artık indirimden faydalanabiliyor” diyen Güngör, Zorunlu Deprem Sigortası’nın (ZDS) indirimler olmadan da uygun fiyatlı bir poliçe olduğuna dikkat çekerek “Dünyanın DASK’a gösterdiği ilginin bir sebebi de uygun fiyatlı bir poliçe olmasından kaynaklanıyor” dedi. Geçtiğimiz ay, Economist dergisinin düzenlediği ve dünya çapında birçok üst düzey yöneticinin katıldığı Londra Sigorta Zirvesi’nde ‘Uygun Fiyatlı Doğal Afet Sigortası Nasıl Yaratılır?’ konulu bir sunum yaptıklarını belirten Güngör, DASK’ın dünya çapında birçok ödüle layık görüldüğünü belirtti.
Tüketicide farkındalık yaratacak projeler kapıda
DASK’ın ilk ve en dikkat çekici projesi ‘Şehirler yarışıyor, sigortalılar kazanıyor’ yarışması. Bu yıl beşincisi düzenlenecek olan yarışmanın amacının, başta kamu nezdinde risk algısını geliştirmek olduğunu belirten Güngör, “Bu yarışma tamamıyla, kamuda Zorunlu Deprem Sigortası ve DASK algısını yaratmak için düzenleniyor” diyerek yarışmanın başarısına dikkat çekti. Hayata geçirecekleri diğer projenin Kızılay ile ortak yürütülen ‘Toplum Gönüllüleri Yetiştirme’ projesi olduğunu söyleyen Güngör, “Kızılay’ın, yerelde öğretmenleri, din adamlarını, muhtarları ve güvenlik mensuplarını toplayarak güvenli yaşamı anlattığı ve uzun bir süredir gerçekleştirdiği projeye biz de dâhil olduk.” dedi. Güngör, bu projenin, hem depremi hem de deprem sigortasının önemini anlama konusunda algı yaratmak açısından sektöre de büyük katkılar sağlayacağını belirtti.
Zincirin en önemli halkası güvenli yapı
Güvenli yapıların, zararı azaltan en önemli etken olduğunu belirten Güngör, bu sebeple en önemli faaliyetlerinden birinin, bu yıl ilki düzenlenecek olan ‘Güvenli Yapı Tasarım Yarışması’ olduğunu söyledi. 30’a yakın üniversitenin katılımıyla düzenlenecek olan yarışma için Güngör, “Malzemeler iki buçuk ay öncesinden dağıtıldı ve öğrencilerden belirlediğimiz teknik şartnamelere uygun, güvenli yüksek yapılar inşa etmelerini istedik” dedi. Güngör, sözlerine şöyle devam etti: ‘Burada amacımız, insanlara güvenli yapının önemini anlatmak. Çünkü her şey geri geliyor ama canlar ve tarihi eserler geri gelmiyor dedi. Güngör bu doğrultuda kentsel dönüşümü ilgili görüşlerini de açıkladı: “Kentsel dönüşümde maddi anlamda değil, mantık olarak destekliyoruz. Her şeyin başı güvenli yapı. Bu sebeple Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü ile de koordineli çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
TABELA’lar “burada sigorta satılıyor” algısı yaratacak
Acenteler için ‘TABELA’ projesini geliştirdiklerini belirten Güngör, “Tüketici hala ‘DASK’ı nereden yaptırabilirim’ sorusunu soruyor. Tüketici bu soruyu sorduğunda DASK tabelasını gördüğü acenteye girecek ve poliçesini buradan satın alabilecek” şeklinde konuştu. “14 yıllık süreçte talebi oluşturduk fakat satışımızı kanallar üzerinden gerçekleştirdiğimiz için sanal bir kurum haline geldik” diyen Güngör, şu an bin acenteye dağıttıkları DASK tabelalarının acenteler açısından da artı sağlayacak bir proje olduğunu sözlerine ekledi.
DASK rakip olarak görülmemeli
Elektrik idareleri, su idareleri ve EPDK gibi birçok kurumla ortaklaşa proje yürüttüklerini belirten Güngör, “Birlikte çalışma yaptığımız her kurum bu işe gönülden destek verdi. Bu sayede acentelere 2.5 milyon poliçe geldi. Biz bunu sağlarken, DASK’ın rakip görülmesi söz konusu olmamalı” dedi. Ellerindeki istatistiki bilgilere göre, DASK yaptıran kişilerin ertesi yıl başka poliçelerde satın aldıklarına dikkat çeken Güngör, “DASK’ın konut sigortalarını beraberinde yükseltmesi büyük bir başarı. Şu an 4 milyon konut poliçesi var, bu oranın önümüzdeki sene yine DASK’la paralel olarak yükseleceğine inanıyoruz” dedi.
Yönetmen koltuğunda Çağan Irmak var
Dört yeni reklam filmi projesi için Çağan Irmak’la anlaştıklarını belirten İsmet Güngör, “Bu filmlerde de yine ‘Kime misafir olacaksınız?’ temasını ele alıyoruz. Bir önceki reklam filmimiz de olduğu gibi bu yeni filmlerde de Van depreminde yaşanan gerçek hikâyelerden yola çıkacağız” dedi. Filmlerde hikâyelerin duygusunu tam anlamıyla yansıtmak istediklerini, bu sebeple Çağan Irmak’la çalıştıklarını söyleyen Güngör, proje için Irmak’ın da çok istekli olduğunu belirtti. Güngör, yeni reklam filmlerinin tüm kanallarda ve sosyal medyada yer alacağını da sözlerine ekledi.
Eksperler bizim için çok önemli
Hasar süreci üzerine 15 aylık bir altyapı projelerinin olduğunu söyleyen İsmet Güngör, “Olası bir deprem sonrasında meydana gelebilecek milyonlarca adet hasar dosyasını yönetebilecek bir proje üzerinde çalışıyoruz. Eksper kaynağı bizim için çok değerli, beklenen deprem riski gerçekleştiğinde birçok baraj, yol, sanayi tesisi zarar görecek fakat mevcut eksper kaynağı bu ihtiyacı karşılayamayacak” diyerek bu alanda da modeller ve kaynaklar üretmek için çalıştıklarını belirtti.
Afet bonosu, finans sektörü ile teknolojiyi bir araya getirdi
Bugüne kadar geleneksel reasürans piyasasının ihtiyaçlarını karşıladığını fakat bugün ve gelecek açısından başka alternatifleri düşünmeleri gerektiğini belirten Güngör, “12 milyar TL ödeme gücünden bahsediyoruz. Bu, geçmişe göre değerlendirilemeyeceği için afet bonosu fikri doğdu” dedi. Bunun finans sektörü ile teknolojiyi ilk kez bir araya getirdiğini söyleyen Güngör, “İstanbul’da Kandilli Rasathanesi ile beraber yerleştirdiğimiz 70 tane sismograf ile veriler anlık olarak ölçülüyor, web sitesinde yayınlanıyor ve dünyadaki yatırımcılarımıza sunuluyor. Bu sayede afet bonosunu ödenecek mi ödenmeyecek mi belirleniyor” dedi. Güngör, bu yıl ilk defa Hazine desteği aldıklarına dikkat çekerek, bu desteğin maddi değerinden çok manevi değer ve devletin sisteme gösterdiği destek açısından çok olduğunu dile getirdi.
