Afetlerin neden olduğu kayıplarda sigortanın her zaman gerekli bir araç olduğunu belirten DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, 2017 yılına kadar sigortalı konut sayısını 10 milyona çıkarmak istediklerini ancak nihai hedeflerinin tüm konutların sigortalanması olduğunu söyledi.
HAYATIMIZ SİGORTALI / SEVAL ÖZKAP
Ülkemizde 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan büyük Marmara Depremi’nin, bu yıl 15. yıldönümü. Binlerce insanın ölümüne ve büyük bir ekonomik yıkıma yol açan deprem, bugün halen hafızalardaki tazeliğini koruyor. Aradan geçen zaman içinde Marmara Depremi’nin yaraları büyük ölçüde yaraları sarıldı. Ancak deprem acı yüzünü ülkemizde sürekli gösteriyor. Hayatlarımızda deprem algısı açısından gerçek anlamda bir dönüm noktası olan Marmara Depremi, Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) açısından da aynı önemi koruyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı’nın verdiği bilgiler de bunu ispatlar nitelikte. 1999 yılında 500 bin düzeyinde deprem teminatlı konut varken bu sayınının bugün 6.5 milyona ulaştığını söyleyen Yazıcı, “İllere ve bölgelere göre değişiklik göstermekle birlikte, ortalama olarak her üç evden birisinde Zorunlu Deprem Sigortası var” dedi.
Kanun ile 2.5 milyon yeni sigortalı kazandık
18 Ağustos 2012’de yürürlüğe giren Afet Sigortaları Kanunu ile su ve elektrik aboneliği işlemlerinde DASK zorunluluğu arandığını hatırlatan Yazıcı, bu gelişmelerin sigortalılık oranlarında olumlu etkiler yarattığını söyledi. Kanunla birlikte sisteme yaklaşık 2.5 milyon yeni sigortalı konutun girdiği söyleyen Yazıcı, bu artışı yıllar itibarıyla ise şöyle açıkladı: “2012 yılında sigortalı konut sayısı yüzde 29, 2013 yılında yüzde 26, 2014 yılının ilk yarısında ise yüzde 15 artış gösterdi.” Afet Sigortaları Kanunu ile sigortalı konut sayısında sağlanan artışın oldukça önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını söyleyen Yazıcı, “Bu rakamı 2017 sonuna kadar 10 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Nihai hedefimizse bütün konutların Zorunlu Deprem Sigortası’nın olması” şeklinde konuştu.
21 ülke deprem filmleriyle yarışacak
Deprem gerçeğiyle yaşayan ülkemizde, bu afetin bir gün değil, her gün konuşulması gerektiğini söyleyen Yazıcı, 10 milyon poliçe hedefleri doğrultusunda sigorta bilincinin daha da artırılması gerektiğini belirtti. Yazıcı, bu doğrultuda toplumun farklı kesimlerine yönelik, çok çeşitli mecraları kullanarak hem ulusal hem de yerel ölçekte pek çok bilinçlendirme ve tanıtım projesini hayata geçirdiklerini de ifade etti.
Sürdürülebilir projeleri hayat geçirmeye özen gösterdiklerinin altını çizen Yazıcı, devam eden ve gerçekleştirilmesi planlanan çalışmaları ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “DASK Fay Hatları TIR’ımız, 2009’dan beri tüm Türkiye’yi dolaşarak binlerce kişiye eğitim verdi. Türkiye’nin 81 ilini kapsayan ‘Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor’ yarışmamız ise 2011’den beri devam ediyor. Yarışmamız kapsamında illerde bütün bir yıl boyunca Zorunlu Deprem Sigortası’nı yaygınlaştırmak için pek çok yerel bilinçlendirme kampanyası düzenleniyor. Kısa film yarışmamızın ise bu sene beşincisini düzenliyoruz. Yarışmamızı bu sene uluslararası platforma taşıyarak Türkiye’nin yanı sıra deprem riski altındaki komşu ülkeler, Balkan ülkeleri ve İtalya dâhil 21 ülkeden üniversite öğrencilerinin katılımına açtık. Bu sene Türkiye’de ilk kez düzenlediğimiz ve oldukça başarılı geçen DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nı ise önümüzdeki senelerde de geliştirerek sürdürmeyi planlıyoruz.”
Yenilenen her 75 poliçe için acentelere 200 TL hediye çeki
Yeni kazanılan sigortalıların sistemde kalmasını sağlamanın ve poliçelerin yenilenmesinin depremde mağdur olmamak için önemli olduğunu ifade eden Yazıcı, bu alanda çalışmalar yaptıklarını da söyledi. Yazıcı, poliçe yenilemelerinin ülke sigortacılığının gelişmesi bakımından da önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Yazıcı, yaptıkları çalışmaları şöyle özetledi: “Öncelikle süresi dolmak üzere olan poliçeler için hatırlatma mesajı (SMS) gönderiyoruz. Bu arada acentelerin poliçeyi yenilemek için girişimleri oluyor. Buna rağmen sigorta yenilenmemiş ise poliçe süresi dolan konut sahiplerini ALO DASK 125 Çağrı Merkezimiz aracılığıyla arayarak poliçe yenilemelerini hatırlatıyor ve onları sigorta acentelerine yönlendiriyoruz. Süresi dolan zorunlu deprem sigortası poliçelerinin 30 gün içinde yenilenmeleri durumunda ilk yıl yüzde 10, ikinci yıl yüzde 20 indirim uygulanıyor. Ayrıca, yenileme konusunda acenteleri aktif olmaya teşvik etmek için kampanya da başlattık. Kampanyamız kapsamında yenilenen her 75 Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi için 200 TL hediye çeki veriyoruz.”
Doğal afetler 140 milyar dolar kayıp yarattı, 45 milyar dolarını sigorta karşıladı
Depremle mücadelede, depremden önce hasar azaltıcı ve önleyici çalışmalarına ve yapı standartlarına uygun yapılaşmaya öncelik verilmesi gerektiğini belirten Yazıcı, “1999 depreminden sonra yeni binalar için önemli gelişmeler sağlandı. Ancak eski yapı stokumuzun büyük bir kısmı hala duruyor. Kentsel dönüşüm çalışmaları bu konuda da belli bir iyileşme sağlayacak. En büyük gelişme deprem olduktan sonra müdahale kapasitesi bakımından oldu. Her durumda, deprem sonucu oluşan maddi kayıpları tamamen önlemek mümkün değil. Gelişmiş ülkelerde de bu tür kayıplar oluyor. 2013 yılında dünyada doğal afetler nedeniyle meydana gelen ekonomik kayıpların toplamı 140 milyar dolar oldu. Bunun 45 milyar dolarlık kısmı (yüzde 32) sigorta ile karşılandı. Bu nedenle afetler nedeniyle oluşan kayıpları karşılamak için sigorta her zaman gerekli bir araç” dedi. ZDS’de yüzde 36 olan ülke ortalamamızla gelişmiş ülkelerdekine yakın bir seviyede bulunduğumuzu söyleyen Yazıcı, “Depremin evlere verdiği tüm zararları sigortadan karşılamak için nihai hedef, tüm konutları sigortalamak olmalı” ifadelerini kullandı.
4 ilde sigortalılık oranı yüzde 50’nin üstünde
Bölgeler bazında sigortalılık oranlarına bakıldığında yüzde 45 ile Marmara Bölgesi en yüksek sigortalılık oranına, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ise yüzde 24 ile en düşük ortalamaya sahip. İller bazında ise dört ilimizde sigortalılık oranı yüzde 50’nin üzerinde yer alıyor. Bu iller, yüzde 61 ile Yalova ve Bursa, yüzde 57 ile Düzce ve yüzde 56 ile Tekirdağ olarak sıralanıyor.
Reklam filmlerimiz doğru yolda olduğumuzu kanıtladı
Yazıcı, ülke genelinde yaptırdıkları kapsamlı kamuoyu araştırması sonucunda Zorunlu Deprem Sigortası’nın yaptırılmamasındaki en önemli etkenlerden birinin, düşük deprem risk algısı olduğunu gördüklerini söyledi. “Türkiye gibi bir deprem ülkesinde birçok kişi olası bir depremin kendilerini pek etkilemeyeceğine inanıyor” diyen Yazıcı, bu nedenle reklam kampanyalarında deprem riskini daha kolay algılanabilir şekilde somutlaştırmaya çalıştıklarını belirtti. Yazıcı, bu doğrultuda, “Depremde konutunuz hasar görürse kime misafir olacaksınız?” sorusuyla önceden önlem alınmazsa zor durumda kalabilecekleri mesajını verdiklerini ifade etti. Reklamlarının sigorta yaptırma eylemine de olumlu yansıdığını söyleyen Yazıcı, “Yaptırdığımız araştırmalar, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” dedi.
Yazıcı’dan deprem sigortası yaptıracaklara tüyolar
Poliçeler beyan esasına dayanıyor. Bu nedenle meskenle ilgili (yüz ölçümü) doğru beyanda bulunmak hasarın tam alınabilmesi için çok önemli.
Doğru ve eksiksiz iletişim bilgisi yenilemelerde hatırlatma yapılabilmesini sağlıyor. İletişim bilgileri, olası bir deprem durumunda poliçe sahibine ulaşmak ve hasar tespit sürecinin hızlı yürütülmesi açısından da önemli.
Yıllık bir poliçe olan ZDS’nin, her yıl yenilenmesi gerekiyor. Sigortanızı tanıdık bir acenteden yaptırmak, yenileme zamanlarını kaçırmamak açısından faydalı.
Zamanında yenilenen poliçelerde yüzde 20 indirim uygulanıyor.