23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Covid-19 ‘liderlik’ anlayışını yeniden yapılandırdı

KPMG’nin her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği Küresel CEO Araştırması’nın Covid-19 Özel Versiyonu yayınlandı. Türkiye’den de 15 CEO’nun katıldığı araştırmadan çıkan sonuca göre; Covid-19 iş dünyasını yöneten CEO’ların ‘liderlik’ anlayışını yeniden yapılandırıyor.

KPMG’nin Küresel CEO Araştırması, Covid-19 Özel Versiyonu ile güncellendi. 2020 yılının başında küresel ölçekte dünya devi şirket yöneticileriyle yapılan araştırmanın devamı niteliğindeki anket; Covid-19 ile geçen 10 ayda iş liderlerinin önceliklerinin nasıl değiştiğine ve büyük sağlık krizini nasıl yönettiklerine ışık tutuyor. Araştırmanın Covid-19 Özel Versiyonu; liderlik yetenekleri Covid-19’la sınanan CEO’ların liderlik anlayışını tamamen yeniden inşa ettiklerini gösteriyor. CEO dünyasında ‘kârlılığa odaklanma’nın yerini ‘amaca odaklanmak’ aldı. Büyümenin önündeki en önemli tehdit artık ticaret savaşları ve buna bağlı ülkeselleşme değil, ‘yetenek riski’.

Araştırma sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye Başkanı Murat Alsan; dünyayı bir gecede değiştiren Covid-19 pandemisinin kontrol altına alınsa da; dünyanın eski normale dönmeyeceğini söyledi. CEO’ların belirsizliği yöneterek geçirdiği 2020’den çok önemli dersler aldığını vurgulayan Alsan, şöyle konuştu:

Şirketlere neden ihtiyaç var

“Bu süreçte toplumun Covid-19 salgınıyla birlikte iş liderlerinden beklentilerinin farklılaşmaya başladığını gördük. Aslında her şey bu boyutta bir küresel sağlık krizinin ortasında ‘insanların şirketlere neden ihtiyacı var’ sorusuna yanıt aranmasıyla başladı. Toplumsal sorunları merkeze almak, fayda üretmek, insanlara ilham vermek; fikirleri eyleme dönüştürmek; hayatımızdaki ‘yeni normaller’ için yön göstermek her şeyden değerli oldu. Ve dünyanın her yerinde iş liderleri değişim ve değişimin getireceği yenilikler konusunda harekete geçmeye başladı. Çünkü Covid-19 ile mücadelenin başında toplumun ihtiyaçlarını karşılama zorunluluğu yer alıyor. Şirketlerin sadece şirket ortaklarına ve iş yaptıkları paydaşlarına değil bulundukları ülkelerin toplumlarına, çalışanlarına ve bütününde dünyaya hizmet etmeleri gerekiyor. Covid-19 işte bu değişimin katalizörü oldu.”

Alsan, “Artık işletmelerin gündemi kardan, zarardan, cirodan, maliyetten, finansallardan çok daha büyük başlıklara odaklı. Yeşil büyüme stratejileri, sürdürülebilir kalkınma çalışmaları, yeni gerçeklikte müşteri deneyiminin anlaşılması, buna uygun dijital dönüşüm, yeni İK stratejileri, yeteneklerin elde tutulması gibi gündem maddelerimiz var. Çalışanlarla yeni gerçekliği şekillendirme fırsatına sahibiz. Araştırmamız tüm bu sonuçların sebebini ve ilerlediği yönü iş liderlerinin bakış açısıyla yansıtıyor” dedi.

Üç kritik eylem alanı

Salgından kurtulmanın ‘normale’ dönüş anlamına gelmediğini kaydeden Alsan, şöyle devam etti:

“Bunun yerine yeni bir gelecek tanımlama fırsatı var ve üç eylem alanı kritik olacak; sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve güvenilirlik. Birincisi, liderlerin salgının sonucu olarak elde edilen iklim kazanımlarını korumaları ve sürdürülebilir; yeşil bir ekonominin temellerini atmaları gerekiyor. İkincisi, endüstrilerin geleceğini şekillendiren dijitalleşme ile müşteri davranışının nasıl değişeceği ve; ortaya çıkan yeni taleplerin nasıl karşılanacağı konusunun anlaşılması ve anlatılması gerekiyor. Son olarak, pandemi şirketlere toplumda nasıl gerçek bir fark yaratabileceklerini gösterme fırsatı verdi. Kurumların böyle bir dönemde ne yaptığı hiç bu kadar önemli olmamıştı. CEO’lar çalışanların, müşterilerin ve toplulukların güvenini korumalı, şirketlerinin ‘amacını’ ve bu amaç için çalıştıklarını her fırsatta göstermeli.”

Araştırmadan dikkat çeken bazı başlıklar şöyle:

İlk sırada kâr değil amaç var

  • Covid-19 CEO’ların liderlik yeteneklerini sınadı. Dünyanın en büyük şirketlerinin üst yöneticileri, şirketlerinin temel hedefini kâr odaklılıktan çıkarıp toplumsal sorumluluklarını dikkate alan bir amaç algısı ile şekillendiriyor. Küresel CEO’ların sadece yüzde 23’ü ve Türkiye’deki CEO’ların yüzde 30’u şirketlerinin genel hedefini ‘hissedar değeri için yönetim’ olarak belirtiyor. Küresel araştırmada CEO’ların yüzde 54’ü Türkiye’de ise yüzde 61’i paydaşlara odaklanan daha geniş kapsamda amaca yönelik bir yaklaşım benimsiyor. Her beş CEO’dan biri (yüzde 22) ana hedefinin toplumu iyileştirmek olduğunu söylüyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 9. CEO’lar çalışanların, müşterilerin ve toplumların güvenini korumak ve geliştirmek istiyor.
  • Pandeminin yıkıcı etkisi karşısında CEO’lar mevcut amaçlarının gerçekten toplumun ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığını sorguladı. Türkiye’de katılımcıların yüzde 60’ı Covid-19 sonrası ‘amaçlarını’ yeniden değerlendirmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Amaç, pandeminin başlangıcı ile birlikte CEO’lar için ‘öncelikli görev’ haline geldi. Küresel CEO’ların yüzde 79’u krizin başından bu yana şirketlerinin amacına daha güçlü bağlar hissettiğini belirtiyor. Türkiye’deki araştırmada bu oran yüzde 93 çıktı.
  • Empati kararları etkiledi. Küresel CEO’ların yüzde 39’u, Türkiye’deki CEO’ların yüzde 40’ı kendilerinde veya ailelerinde Covid-19 yaşandığını söyledi. Kendi kişisel deneyimlerinden dersler çıkaran CEO’lar pandemiye gösterdikleri stratejik tepkileri değiştirdiklerini kaydetti. Empatiyle yönetsel kararlarını şekillendiren CEO’ların oranı küreselde yüzde 55, Türkiye’de yüzde 63.

Toplumsal değişime liderlik etmek

  • Yılında başında küresel CEO’ların yüzde 65’i, Türkiye’deki CEO’ların yüzde 58’i toplumun bazı sorunlarına çözüm bulmak için liderlik etmeye hazır olduklarını söylüyordu. 10 ay sonra toplumsal değişimin lideri olma sorumlulukları bulunduğunu belirten CEO’ların oranı küreselde yüzde 81’e, Türkiye’de yüzde 83’e yükseldi.
  • Ekonomik büyümeye güven sarsıldı. Dünyada CEO’ların yüzde 32’si Türkiye’de ise yüzde 27’si gelecek üç yıllık küresel ekonomik büyüme konusunda karamsarlar. Ancak şirketlerinin büyümesi konusunda daha güvenliler. Küresel CEO’ların sadece yüzde 17’si Türkiye’deki CEO’ların yüzde 20’si şirketlerinin üç yıllık büyüme tahminlerinde güvensizlik hissediyor.
  • Dijital büyüme hız kesmeyecek. Salgın sürecinde yeni nesil dijital teknolojilere yapılan yatırımlar şirketlerin için pandeminin nasıl sonuçlanacağını belirleyecek. Küresel CEO’ların yüzde 80’i, Türkiye’deki CEO’ların yüzde 87’si pandeminin dijital dönüşüme ivme kazandırdığını ifade ediyor.

Yeteneği yönetemeyen tehlikede

  • Şirketleri tehdit eden riskler değişti. ‘Yetenek riski’ geçen 10 ayda önündeki 11 riski sollayıp şirketler için bir numaralı tehdit haline geldi. Küresel CEO’lar büyümeye engel gördükleri ilk beş tehdidi ‘yetenek riski – yüzde 21’, ‘tedarik zinciri riski – yüzde 18’, ‘ülkeselliğe dönüş – yüzde 14’, ‘iklim değişikliği – yüzde 12’, ‘siber güvenlik – yüzde 10’ olarak sıralıyor. Türkiye’de ise sıralama şöyle: ‘Tedarik zinciri – yüzde 22’, ‘yetenek riski – yüzde 18’, ‘ ülkeselliğe dönüş – yüzde 16’, ‘iklim değişikliği – yüzde 14’, ‘yıkıcı teknoloji – yüzde 8)

Yeşil büyüme ve iklim öncelikli

  • İklim, CEO’ların gündeminde üst sıralarda. Üst yöneticiler iklim değişikliğinin gelecek yıllar için; ciddi bir ekonomik ve insani tehdit olacağını, şirketlerin sürdürülebilir bir ekonomiyi desteklemek için; yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirtiyor. Küresel CEO’ların yüzde 65’i; Türkiye’deki CEO’ların yüzde 67’si  iklimle ilgili riskleri yönetmenin önümüzdeki beş yıl boyunca; işlerini devam ettirmelerinde en önemli unsur olacağı görüşünde. Küresel CEO’ların yüzde 71’i ve Türkiye’deki CEO’ların yüzde 87’si salgında elde edilen iklim değişikliği; kazanımlarını sürekli hale getirmek istediklerini söylüyor.

Eski düzene dönüş yolları kapandı

  • Eski normale dönüş yok. Covid-19 tüm dünyada iş yapma alışkanlıklarını radikal şekilde değiştirdi. Pandemi bitse de eski düzene dönmek artık imkansız. CEO’ların gündeminde ‘yeni çalışmayı planlamak’ var. Dünya genelindeki CEO’ların yüzde 77’si ve Türkiye’deki CEO’ların yüzde 67’si; pandeminin bu sürecin başında kullanmaya başladıkları dijital iş birliği ve iletişim araçlarını geliştireceklerini söylüyor. Küresel CEO’ların yüzde 73’ü, Türkiye’deki CEO’ların yüzden 87’si uzaktan çalışmanın yetenek havuzunu oldukça genişlettiği görüşünde. Küresel katılımcıların yüzde 63’ü ise önümüzdeki dönemde fiziksel iş alanlarını küçülteceklerini belirtiyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 60.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER