Allianz Trade tarafından hazırlanan Metal Sektörü Raporu’na göre, Türkiye’de metal sektörünün karşılaşabileceği başlıca risk unsurları ekonomik koşullar, küresel metal fiyatları, düzenleyici değişiklikler, enerji maliyetleri, hammadde temini, çevresel kaygılar ve iş gücünde yetenek eksikliği olarak sıralanırken çevresel kaygılar dikkat çekici ölçekte görülüyor.
Allianz Trade, Metal Sektörü Raporu yayınladı. Metal Sektörü’nün mercek altına alındığı rapora göre, halen Türk metal sektöründe 31.000’e yakın işyerinde 150.000’e yakın kişi istihdam ediliyor. Metal sektörü otomotiv, savunma, inşaat ve enerji sektörleri başta olmak üzere birçok sektöre girdi sağladığı için ülkelerin ekonomilerinde en önemli sektörlerin başında geliyor.
Küresel metal piyasasının, 2022’de 3940,17 milyar dolardan 2023’te yüzde 7,4’lük bileşik yıllık büyüme oranıyla 4230,27 milyar dolara yükseldiği aktarılan raporda, Rusya-Ukrayna savaşının kısa vadede, küresel ekonomik toparlanma şansını olumsuz etkilediği vurgulanırken savaşın, birden fazla ülkeye yönelik ekonomik yaptırımlara, emtia fiyatlarında artışa ve tedarik zinciri kesintilerine yol açtığı belirtiliyor. Raporda küresel çapta metal fiyatlarının, daralan talep, resesyon beklentileri ve parasal sıkılaşma nedeniyle pandemi öncesi fiyatlarına yaklaşmış olduğuna da dikkat çekiliyor.
Rapora göre çevresel kaygılar metal sektörünün de önemli belirleyicileri arasında bulunuyor. Dünya genelinde artan yeşil dönüşüm talebinin etkisiyle, uluslararası ticaretin bir değişim geçirmesi de bekleniyor. Raporda ayrıca ülkelerin, iklim ve çevreye ilişkin aldıkları kararları uluslararası ticaret ve sanayi alanında uygulamaya başlamasının olası dış ticareti kısıtlayıcı uygulamaların artacağı endişelerini kuvvetlendirdiği de vurgulanıyor.
Şirketler çevresel kaygılarını gidermeli
Raporda değinilen bir başka nokta, toplam dış ticaret hacmi içinde “çevre dostu” olarak nitelendirilen ve çevrenin korunmasına yönelik pozitif etki oluşturan ürünlerin payının giderek arttığı. Çevresel sürdürülebilirliğe ilişkin artan farkındalık ve düzenlemelerin metal sektörünü etkileyebileceği belirtilen raporda temiz teknolojilere yatırımın önemi vurgulanarak şirketlerin çevresel kaygılarını gidermedikleri takdirde itibar riskleriyle karşı karşıya kalabilecekleri belirtiliyor.
Titiz raporlama metal sektörü açısından kritik hale gelecek
Değişen iklim koşullarında su yönetimi ve biyolojik çeşitliliğin hızla acil öncelikler haline geldiği kaydedilen raporda küresel olarak meydana gelen bu belirsizliğin Türkiye coğrafyasını da doğrudan etkilediği ifade ediliyor. Rapora göre, metal üreticileri, riskleri ve fırsatları daha iyi değerlendirmeli ve bunları şeffaf, sonuca dayalı ölçüm ve güvence yoluyla ifade etmeliler. Daha titiz raporlamanın metal sektörü açısından kritik hale geleceğine dikkat çekilen raporda 6 Şubat depremi de hatırlatılarak İskenderun’u da etkileyen ve bölgedeki fabrikaları mücbir sebep haline getiren yıkıcı depremin ardından Türkiye’nin doğusundaki çelik ticareti ve üretiminin durma noktasına gelmesi, bu nedenle üreticilerin coğrafi koşullara göre uyum sağlamasının ne denli kritik olduğu yorumu da öne çıkıyor.
Almanya’nın teknik resesyona girmesi Türkiye Metal sektörünü etkiledi
Türkiye’nin ihracat verilerinin 2022 yılı sonunda 254,2 milyar dolar ile bir önceki yıla göre yüzde 12,9 artış gösterdi aktarılan raporda Demir ve Demir Dışı Metaller sektörü ihracatının ise 2022 Ocak-Aralık döneminde, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,8 artış ile 14,66 milyar dolar olarak gerçekleştiği belirtiliyor. Raporda, bu yılın ilk 5 ayında ihracattaki yüzde 0,2 artışa karşın, Demir ve Demir Dışı Metaller sektörü ihracatının geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 16,4 düştüğüne dikkat çekiliyor. Bu düşüşte Avrupa Birliği’ndeki ekonomik daralma, parasal sıkılaşma döngüsü, Türkiye özelinde kurun rekabetçi bir düzeyde olmaması ve geçtiğimiz yıla kıyasla kredi koşullarındaki sıkılaşmanın etkili olduğu ifade edilirken Türkiye’nin demir ve demir dışı metaller sektöründeki ihracatında en büyük paya sahip olan Almanya’nın da teknik resesyona girmesinin Türkiye Metal Sektörünü büyük ölçüde etkilediğinin altı çiziliyor.
Sektör büyük bir yetenek açığı ile karşı karşıya
Raporda dikkat çeken bilgiler arasında şirketleri, küresel olarak yaşanan büyük bir emeklilik ve istifa dalgasının beklediği de bulunuyor. Rapora göre, şimdiye kadarki en büyük yetenek eksikliğiyle karşı karşıya olan sektörün vasıflı işgücüne ulaşabilmesi için radikal bir dönüşüme girmesi gerekiyor. Raporu hazırlayan uzmanlara göre, Türk işletmecilerin de genç işçilerle birlikte, bugünün değerleriyle uyumlu, amaca uygun bir marka oluşturma çabalarını ikiye katlamak zorundalar.
Raporun detaylarına buradan ulaşılabilir.