POSTA GAZETESİ
Sayfamızdaki haberimizi okuyunca belki de bir çoğumuz “Trafik sigortası olmayan araçların sayısının artmasından banane! Dediğini duyar gibiyim. İşte burada yanılıyoruz. Halbuki bu haber başta trafikte olan bizler kadar tüm yetkilileri ilgilendiriyor. Eskiden araçlar çevrildiğinde ehliyet ruhsat sorulduğunda sigortasına da bakılıyordu. Bu uygulama artık yapılmıyor. Sadece satış ve muayene sırasında takip ediliyor.
Geçtiğimiz senelerde trafik sigortalarındaki hızlı artış Trafik Sigortalarının yapılmamasında bir etken de olduğu söylenebilir. Sigorta yaptırmayanlar da nasıl olsa soran eden yok diye rahatça yollara çıkabiliyorlar. Şimdi bu tehlikenin birkaç boyutu var.
Prim ödemekten çok pahalıya mal olabilir
Yaptırmayanlar yakalandıklarında ceza ile karşı karşıyalar orası kesin. Öncelikle bunu söylemekte fayda var. İkinci büyük tehlike ise Trafik Sigortası olmayan bir araç sahibiyseniz Allah korusun bir başka araca çarpsanız şayet maddi hasarlı bir kaza ise ödemekten kaçındığınız Trafik Sigortanın priminin kat be katını ödemek zorunda kalabilirsiniz. Ölümlü bir kaza isi manevi boyutunun dışında maddi boyutu da sizin için yaşamınızda görebileceğiniz en büyük yıkım olabilir.
Trafik sigortasını yaptıranların çok da yapabileceği birşey yok. Kendilerini emniyete alsalar da karşı tarafın vereceği zararda elleri kolları bağlı. Böyle bir durumda sigorta şirketi sigortasız araç sahibine rücu edip aracı tamir ettirecektir mutlaka ama, neden olsun. Özetle gerisi toplumsal sorumluluk tarafından iş kolluk kuvvetlerine, Hazine’ye ve kamu menfaatini gözeten bizi yönetenlere kalıyor.
Devlet dediğin, bir yasa çıkartmışsa bunu uygular…
Bir yanda yasanın varlığı, diğer yanda da uyguluyormuş gibi davranmak devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz.
Trafik sigortası zorunluysa, araç sahiplerinin yaptırmasını sağlayacaksın.
Güç elinde, çoğunluk elinde…
Beğenmiyorsan kaldırırsın, olur biter.
Kaldırmıyorsan, uygularsın, uygulatırsın.
Mış gibi, muş gibi davranmayı bırakın bir kenara.
Ne mi demek istiyorum?
Bu devlet dediğimiz yapı, trafik sigortası olmayan araçları biliyor mu?
Bu araçların kimlere ait olduğunu ve adreslerini biliyor mu?
Araç sahiplerinin cep telefonuna varana kadar biliyor mu?
O halde;
Yazarsın plakaya cezasını, tebliğ edersin.
Bak bakalım sigortasız kaç araç kalıyor ortalıkta.
Ama mesele bu değil ki?
İstiyor musun, istemiyor mu?
Bırakın mış gibi, muş gibi davranmayı.
Devlet gibi davranın birader, devlet gibi…