Ekonomik sıkıntılar hepimizi zorluyor. Şimdi size ‘sigorta yaptırın, kaybedeceğiniz değerleri tekrar yerine koymanın oldukça zorlaştığı bir dönemdeyiz’ desem, ‘Bütçemizde sigortaya ayıracak bir meblağ yok’ diyebilirsiniz. Bütün bunlara saygı gösteriyorum. Sigorta yaptıranın zengini, fakiri yok. Zengin de artık tasarruf etmeye çalışıyor. Dar gelirlilerin ise sigortadan tasarruf etme lüksü yok bence.
SİGORTASIZLIK TAM BİR RİSK
Geçtiğimiz günlerde deprem bölgesinde akrabası olan bir dostumla beraberdim. Annesi göçük altından sağ kurtulabilmiş ama evleri kullanılamaz durumda. “Evin hiç olmazsa DASK‘ı vardı değil mi?” diye sordum. İki sene öncesine kadar kız kardeşi yaptırıyormuş o da unutmuş yaptırmamış. “Anneniz ne yaptı” dedim. “Yanıma aldım artık birlikte yaşıyoruz, İstanbul’da da hiç mutlu değil. Ne yapacağız bilmiyorum” dedi. Böylesi hikâyeler belki de daha trajik olanları vardır elbet. Yangınlarda, sellerde, depremlerde böyle hikâyelerin yüzlercesi binlercesi vardır.
Özetle… çok yazdım, beni takip edenler belki kızacak ama, geçtiğimiz yıllarda bir STK başkanı; “Evinize gerekirse yarım ekmek alın ama sigortanızı yaptırın, ama sigortanızı yaptırmazsanız, başınıza bir şey gelirse o yarım ekmeği bile alamayabilirsiniz” demişti. Her şeyimiz çok değerlendi. “Şimdi almaya kalksan” diye bir söz vardır ya. Evet almaya kalksanız çok çok zorlanırsınız. Mutlaka bütçenizde değerleriniz için sigortaya yer ayırın derim.
