Doğal afetler peşi sıra yaşanmaya başlandı. İklim değişikleri nedeniyle yaşanmaya devam edecek gibi de görünüyor. Son olaylarda tek sevindiğim nokta, can kaybının yaşanmamış olması. Araçlar, binalar iş yerleri son yaşanan afetlerde çok zarar gördü. Fakat bu zararın çok az kısmının özel sigorta ile korunduğu ortaya çıktı. Ben bu olayların sigortasız kesime faturasının, sektörün açıkladığı 200-300 milyon TL’lik sigortalı hasarın, en az iki üç katı olduğunu düşünüyorum. Devletimiz “Vatandaşlarımızın mağduriyetini karşılayacağız” dedi. Vatandaşlarımız ne yaptı? Gitti itfaiye önünde kuyruklar oluşturdu, tutanak tuttu, fotoğraf çektirdi falan. Tabii ki devlet bunu yapmalı, ama sonuçta devletimizin bu kadar iyi niyetine rağmen vatandaşın mağduriyetinin mali ve zamanlama açısından tam olarak karşılanabileceğini zannetmiyorum. Bu süreç aylar, yıllar sürebilecek. On binlerce ev ve araçtan bahsediyorum.
Geç değil…
Bunun yerine devletimizin üst makamlarından biri çıkıp, “Tamam biz devlet olarak böyle beklenmeyen durumlarda vatandaşlarımızın yanındayız. Ama vatandaşlarımız gelişmiş toplumlarda olduğu gibi gidip özel sigortalarını yaptırsınlar. Biz bu gibi durumlarda ödeyeceğimiz paraları, baştan bu gibi doğa olaylarının etkisinin azaltılmasına harcasak” dese devletimizin üzerinden önemli bir yük kalkmış olacak. Bakınız Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), bakınız Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM)… Ama devletimizin bu çağrıyı yapmamasında şöyle bir algı olduğunu tahmin ediyorum: Aman sigorta şirketleri fazla para kazanmasınlar! “Ey vatandaş git deprem için, tarım arazilerin için, evin, iş yerin, otomobilin için sigortanı yaptır, bir şey olduğunda bana gelme” dese iş bitiyor. Ülkemizde sigorta bilinci artacak ve devletin yükü azalacak. Bu kadar basit. Böyle bir açıklama için halen geç değil.
Şirketler geceli gündüzlü çalışıyor
Sigorta şirketleri ise geceli gündüzlü çalışıyor. Geçmişte zedelediği itibarını yerine koymak için mevzuatta kendini koruyan birçok maddeyi hiçe sayarak, hasar bildirim sürelerini uzattı, hasarsızlık avantajının bozulmayacağını taahhüt etti. Hatta evlerinin önünde tespit yaptırdılar ve en önemlisi hemen tazminatlar ödenmeye başlandı. Sigorta şirketleri, acenteler, eksperler ve sektör endüstrisindeki hasar onarım firmaları, servisler geceli gündüzlü çalışıyorlar. Bunlar yetmezmiş gibi bazı mini onarım firmaları yurtdışından bu konuda uzman kalifiye eleman takviyesi yaptı. Siz siz olun özel sigortalarınızı yaptırın, devlete yük olmayın.
POSTA GAZETESİ/CAN KANTAR
