23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Can Kantar: Sigorta sektörünün en büyük sorunu nedir?

SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar, Hayatımız Sigortalı Dergisi’nin Ekim sayısındaki makalesinde sektörün sorunlarına ve çözüm yollarına değindi. Kantar’ın “Sigorta sektörünün en büyük sorunu nedir?” başlıklı makalesi şöyle….  

Sigorta sektörünü yaklaşık 20 yıldır takip ediyorum. Bu geçen süreçte hep aynı sorunların tartışıldığına tanık oldum. Kârsızlık, kârlılık, hasar, trafik sigortası primleri, acente komisyonları, hayat sigortaları vb. Hep aynı konu başlığı altında gidip gelen bir gündem vardı. 50-60 sene önce yayınlanan sigorta sektörü dergilerinde bile ufku daha derin olan ve belirli bir branşa sıkışmamış haberlere rastladım diyebilirim.

Son 5-6 yılı da acente komisyonlarını ve trafik sigortası primlerini konuşarak geçirdik. Tüm bunlara ek olarak sigortalılık oranının beklenenden daha hızlı bir artışına da tanık olmadık. Tüm bunların yanında zorunlu sigortaların varlığının sektörü ayakta tuttuğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Nedeni ise çok net; zorunlu olmasa vatandaş o sigortaları da yaptırmayacak.

Başlıktaki soruma tabii ki ben cevap vereceğim. Sigortalılık oranı artmadığı sürece sektörün pek mutlu olacağını da düşünmüyorum. Sigortalılık oranının artması için öncelikle sisteme ve sigorta şirketlerine “Güven” duyulması gerekiyor. Ne yazık ki bu konuda sigorta sektörünün bir eksiği var. Sigorta şirketleri, sigortalılara veya tüketicilere bu güveni tam olarak sağlayabilmiş değil.

Hâlâ az da olsa duyuyorum hasar sürecinde yaşanan sıkıntıları. Ve ilave ediyorum vatandaşların bilinçaltında hâlâ, “sigorta şirketleri hasarı ödememek için bin takla atacaktır” imajı var. Tabii ki ben bunun tam tersi olduğunu düşünüyorum. Şirketler, hasarı ödemek ve dosyayı kapatmak için çok hızlı çalışıyor. Sahte hasarları ve haksız kazançları engellemek için de büyük çaba sarf ediliyor. Müşteri şikâyetlerinin yönetim kadrolarının maillerine direkt düşen şirketler biliyorum. Sigorta şirketlerinin çoğunluğunun müşteri memnuniyetine büyük önem verdiğini de görüyorum.

Güveni tam anlamıyla sağlamak için…

Peki neden sigorta bir türlü talep edilen ürün haline gelemiyor? Genellikle bu durum ekonomik sıkıntılara bağlanıyor. Fakat gerçek neden bu mudur sizce? Ben bu konuyu sektöre ve şirketlere duyulan güvenin azlığına bağlıyorum. Bu güveni tam anlamıyla sağlamak için elbette şirketlerin müşteri ilişkilerinde şeffaf ve samimi olması gerekiyor. Samimi olunduğunda arada hiçbir sorunun kalmayacağını rahatlıkla görebiliriz. Fakat bu da yetmez. Güveni sağlamak için iletişimi her kanalda açık tutmak da işin bir diğer parçası. Bu noktada sigorta dağıtım kanalları arasında tüketici ile en fazla karşı karşıya gelen acentelere ve eksperlere önemli görevler düşüyor. Onlar sektörün vitrinidir diyebilirim. Acente sigortanın önemini anlatacak, eksper de olası bir hasar sırasında hasarın nasıl ödeneceğini, ödenmemesi gereken bir hasar durumunda ise ‘neden ödenemeyeceğini’ sabırla sigortalılara anlatacak.

Yeni nesil sigorta ürünleri

Tüm bunların yanında elbette iletişim kanallarının medya ve sosyal medya aracılığı ile bu samimi iletişimi yürütmesi gerekiyor. Bu işin iğne ile kuyu kazmaktan farkı yok. Acenteler ve eksperlerin yanında medya da elbette tüketicinin bakış açısını değiştirmek için çok önemli bir görev üstleniyor. Öte yandan gençlere yönelik yeni nesil sigorta ürünlerinin çıkarılması gerekiyor. Günümüzde sağlık mı önemli? O zaman sağlık sigortası versiyonları tasarlanmalı. Cep telefonları mı çok değerli o zaman buna yönelik ürün ve ürünler çıkarılması lazım. Siber saldırılardan mı ya da aldığı evin bitirilip bitirilmeyeceğinden endişe ediliyorsa ona yönelik sigorta ürünü tasarlanmalı. Özellikle gençlerin değerleri çok iyi araştırılmalı. Örneğin cep telefonu, gitarı, kemanı, bisikleti, müzik dinlediği kulaklığı onları için önemliyse bunlara uygun sigorta ürünleri hazırlanmalı.

Sigorta Ekranı ve Gazete Sigorta inanılmaz bir tanınırlık elde etti. Bu mecralarımızla çok geniş kitlelere ulaşmaya başladık. Sigorta Ekranı’nda bisiklet sigortaları konusunda farkındalık yaratmak için program yaptık. Geri dönüşleri anlatamam. Malta’dan ülkemize geri dönüş yapacak bir okurumuz ya da izleyicimiz, “Bu sigorta etkin olursa bisikletimi Türkiye’ye getirebilirim” dedi. Sonradan öğrendim ki bisiklet fiyatları neredeyse bir otomobil parası. Buradan sigorta şirketlerine sesleniyorum. Klasik otomobil, gitar, bisiklet veya kemanı sigortalamaktan endişe etmeyin. Elbet suiistimallere açık bir konu. Ama hangisi değil ki? Kaldı ki bu kişilerin değer verdikleri ürünlere zaten gözlerinin içi gibi bakacakları konusunda hiçbir endişem yok.

Sektör varsa biz varız

Eylül’de ay birkaç önemli olay yaşadık. Sigorta Ekranı, NART Risk Management Forum 2020’nin 3 saatlik canlı yayınının alt yapısını sağladı. Başta ufak bir teknik sorun sonrası yayın büyük bir başarı ile tamamlandı. Gazete Sigorta okunma sayısını sadece Turkcell Dergilik/Gazete bölümünde günlük 5000’in üzerine çıkardı. MedyaAssist işbirliği ile 5 büyük gazete portalına sağladığımız haberlerde okunma sayıları aylık 12 milyonların üzerine çıktı. Hayatımız Sigortalı-Şemsiye ve Posta Gazetesi’nde ki başarılarımızı da buraya bıraktım. Sektör yeni bir dönemeci geride bırakıyor. Türkiye Sigorta piyasaya giriş yaptı ve sektöre abilik yapacağı beklentisi hâkim. Ayrıca sigortalılık oranının artırılması konusunda da Türkiye Sigorta’ya büyük görev düşüyor. Her yerde söylüyorum; sektörün lider medya kuruluşu olan SigortaMedya tüm ekibi ile bu yolculukta sigorta sektörünün yanında ve destek olmaya devam edecektir. Çünkü sektör varsa biz varız. Herkese güzel bir ay olsun. Covid-19 ciddiyetini koruyor, sağlığımıza dikkat edelim.

HAYATIMIZ SİGORTALI / CAN KANTAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER