İlaç alıyoruz, prospektüsüne bakıyoruz. Ne gibi yan etkileri var, dikkat edilecek notlara mutlaka bakıyoruz. Doktor yazıyor, eczacılar üstüne günde kaç kere ne zaman kullanılacağını tekrar yazıyor. Ama biz yine de eve gelince prospektüsüne mutlaka bir göz atıyoruz. Aynı şey bir ürün aldığımızda da geçerli. Bir kullanma talimatı var ve ona göz atmadan kullanmıyoruz.
Fakat ne yazık ki aldığımız sigorta poliçesini okumuyoruz. Anlamadığımız birçok kelime oluyor. Çok uzun diye okumaktan da kaçınıyoruz. Eskiden “karınca duası” gibi deyip okumuyorduk, artık öyle değil. Ama yine de okumuyoruz. Poliçelerin uzun olmasının şöyle bir nedeni var. Sigorta şirketleri eğer poliçelerde kapsam dışı bırakılan bir şey varsa ve poliçede yazmıyorsa sorumlu tutuluyor. Göktaşı düşmesi dâhil poliçede yazılmazsa şirketler sorumlu oluyor. Bu nedenle nasıl bir avukatınız varsa, nasıl bir muhasebeciniz varsa mutlaka bir sigortacınız da olmalı. Bu bireyler için genellikle sigorta acenteleridir. Şayet sigorta yaptıran bir kurum ise o zamanda danışmanlar genellikle sigorta brokerleridir.
Onlar sizin risk analizini yapar, yaptırılması gerekli olan sigortaları size söyler ve bütçeniz doğrultusunda bu poliçeleri hazırlar. Olası bir hasar sırasında mağduriyetinizin önlenmesi açısından sigorta şirketi ile ilişkileri hızlandırır. Buraya kadar her şey tamam.
Asistans hizmetlerinizi bilin!
Ama siz poliçeyi elinize aldığınızda poliçenizi mutlaka gözden geçirin. Belki acentenizin özellikle vurgu yapmadığı belki de sizin bildiğinizi düşündüğü birçok farklı avantajları yakalayabilirsiniz. Araç çekici, tamir, lastik saklama, kombi, klima temizliği, halı yıkama ve yeni yeni araç yıkama hizmetleri gibi sunulan tüm asistans hizmetleri poliçede belirtiliyor. Sağlık sigortanız varsa yıllık check-up hizmeti, erkekler için PSA testi, kadınlar için Mamografi ücretsiz olmak üzere yılda bir kez çoğu poliçede sunuluyor.