Dünyamızda iklim değişiyor. Yaz günü dolu yağıyor, kışın yağmur yağmıyor. Kadıköy’ün merkezinde hortum oluşuyor… Ben doğma büyüme bir İstanbullu olarak böyle bir sel, böyle bir dolu, böyle bir hortum olayını İstanbul’da yaşamadım. 55 yaşındayım, o kadar yaşlı değilim ama bu yaşıma kadar denk gelmedim. Öncelikle İstanbul halkına geçmiş olsun demek isterim. Bir daha olmamasını arzu ederim. Ama son dokuz günde iki facianın peş peşe yaşanmış olması, sonrasında da benzer olayların yaşanacağına işaret ediyor.
Şirketler mağdur vatandaş için seferber oluyor
Sigorta beklenmeyen felaketler için bir sistem. Ve son olaylarda bu yaşandı. Kimse İstanbul’a ceviz büyüklüğünde dolu yağacağını beklemiyordu. Ama yağdı. İşte geçmiş selde, Bodrum depreminde yaşanan hasarlar ve şimdi son dolu olayı nedeniyle sigorta şirketleri, acenteler, eksperler, hasar onarım şirketleri mağdur vatandaş için seferberlik içerisinde. Uyku yok, mesai sınırlaması yok, full hizmet peşinde.
İtibarı yükseltmenin vakti
Trafik sigortalarında son yıllarda yaşanan sorunlar nedeniyle sigorta şirketlerinin itibarı zedelenmişti. İtibarı onarmak için bu bir fırsat. İnanıyorum ki ilk andan itibaren sigortalıların mağduriyetini çözmek için büyük çaba sarf eden sigorta şirketleri, itibar kaybını geri almak için çaba gösteriyorlardır. Bu felaketler de göstermiştir ki ne zaman, nerede, ne olacağı belli değil. Bu nedenle trafik sigortası ile yetinmeyip kasko yaptıranlar şimdi dolu göçüklerini mini onarım ile eski haline getirmişlerdir bile, üstelik boya bozulmadan. Camlar değiştirilmiştir. Bu bize ders olmalı. Kaskomuzu ev ve iş yeri sigortalarımızı yaptıralım. Hem de aylık iki paket sigara parasına, haberiniz olsun.
POSTA GAZETESİ/CAN KANTAR
