23 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

CAN KANTAR: Trafik poliçesi aslanın ağzında!

Trafik sigortası poliçesi resmen karaborsada. Son bir haftada en az 10 tane yakın çevreden arkadaşım trafik sigortası yaptırmak için benden torpil istedi. Durum bu kadar ciddi. Sigorta şirketleri sebep ne ise bilemem, trafik sigortası ekranlarını bir açıp, bir kapatıyor. Bir dostum saymış, sigorta şirketleri 11 çeşit şart koşuyormuş sigorta yapmamak için. Geçtiğimiz haftalarda da yazdım. Kısaca tekrar edeyim. Trafik sigortalarına devletin getirdiği tavan fiyat, sigorta şirketlerine zarar ettirecek nitelikte. Şirketlerin iddiası bu. Bu nedenle kessen zarar edeceğini biliyorsun, kesmesen Hazine ‘zorunlu poliçe kesmek zorundasın, ceza yazarım’ diyor. Buna rağmen birçok şirket poliçe kesmek istemedi. Uygulamaya geçildiğinden bu yana temaslar sürüyor. Şirket yetkilileri aralarında toplandılar, Hazine’ye gittiler. Sonra geçtiğimiz cuma günü Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i TSB Genel Kuruluna davet ettiler, orada dertlerini anlatmaya çalıştılar. Sigorta şirketleri göz göre göre edilecek zararı sürdürülebilir bulmadıklarını söylemek istediler, ama anlatamadılar. Hazine bürokratları, “Masaya farklı hesap koymayın, bizim hesaplarımız üzerinden gideceğiz. Şartlar bu, trafik yazmak istemeyenlerin ruhsat iadesini üç günde sonuçlandırırım” deyip, kestirip atmışlar. Sayın Şimşek de Genel Kurulda “Trafikte takılı kaldınız, yeni ürünler var onlara yönelin. Dediğiniz gibi zarar ederseniz bakarız o zaman” diyerek gitmiş.

Sektörden ekmek yiyen çok

Ortada şirketlerin ve Hazine bürokratlarının hazırladığı iki ortalama fiyat var. Bunlar arasında ciddi bir fark var. Hep diyorum, matematik bir bilimse, ‘ya biri yanlış hesap yapıyor ya diğeri yalan söylüyor.’ Ama bu hesaplamanın referandum öncesine denk gelmiş, siyasi bir karar olduğunda da herkes hemfikir. Şayet ‘Zarar ederlerse etsinler, zaten sigorta sektörünün yüzde 85’i yabancı sermaye. Bu iş bizim vatandaşlarımıza yarıyor, siz ne karışıyorsunuz’ diye bir yaklaşım varsa ki kulağıma gelmiyor değil, gerçekten ekonomi kurallarına hiç uygun değil. Bu şirketler yıllardır milyarlarca dövizi ülkemize getirdiler, yüz binlerce kişi bu sektörden ve bu şirketlerden ekmek yiyor. Bu özel hastanelerin, servislerin, plazaların hep sigorta şirketlerinden sağlanan kar ile yapıldığını unutmayalım. Ortada bu kadar istihdam sağlayan ve vergisini tıkır tıkır ödeyen bir sektör var.

Acenteler şamar oğlanına döndü

Olan vatandaşa oluyor. Sigorta zorunlu olmasa yaptırmayacak, ama zorunlu… Ne yapsın, sigortasını yaptırmak istiyor ceza yememek için. Sigorta şirketleri ise göz göre göre zarar etmemek için bu poliçeyi yapmak istemiyor. Hele hele acenteler tam anlamıyla şamar oğlanına dönmüş durumda. Sigortalıya dert anlatmak ayrı, bir de poliçe kesmek için neredeyse çırpınıyorlar. 10 gündür poliçe kesemiyorlar, evlerine ekmek götüremiyorlar. Zaten kesseler de götüremeyecekler. Çünkü gelirleri ortalama yüzde 30-35 azaldı. Ama ne fayda, acenteler sahipsiz. Acentelerin en tepe kurumu Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK), Hazineye bir mektup yazarak “Tavan fiyat uygulaması ile ilgili şükranlarımızı sunarız” demiş. Ama diğer taraftan acenteler ve vatandaşlar kan ağlıyor. Burada bir terslik var. En son çare Bakan Şimşek’ti, ondan da netice alınmadığına göre şirketler artık kararlarını vermeliler; ya trafik sigortası kesecekler ya bu diyardan gidecekler. Yapılacak bir şey yok.

2 YORUMLAR

  1. Can bey,

    Durumlar sizin yazdığınızla sınırlı değil ve acenteler açısından çok daha vahim, maalesef.

    Sigorta şirketleri standart poliçeler kesmemek için her yolu deniyorlar. Zarar yazacakları ihtimali karşısında haksız olduklarını söylemek de biraz zor belki.

    Acenteler, onlarca kez denemelerine rağmen standart poliçeyi düzenleyemezken, sigorta şirketinin internet sitesine yönlenen tüketiciler anında standart poliçeyi satın alabiliyorlar. Yüksek prim ödemek istemeyen tüketici, acentedeki ihtiyari teminatlı ve daha yüksek primli poliçe yerine, sigorta şirketinin internet sitesindeki standart ve daha düşük teminatlı poliçeye kolayca ulaşabiliyor. İstenilmesi halinde bu durumun tramer ve şirket sistemleri üzerinden tespiti rahatlıkla yapılabilir. İsteyen olursa tabii.

    Dolayısıyla, daha önce dikkat çektiğiniz üzere, şirketler internet üzerinden ve doğrudan satışı zorlamaya başladılar.İlerleyen günlerde çok daha yaygınlaşacak ve trafik sigortaları sigorta şirketleri üzerinden acentelerin de devre dışı bırakılmasıyla ve komisyon ödenmeden satışı egemen olacak.

    Yazdığınız üzere, SAİK de mevcut duruma şükranlarını sunmuş olduğu, yine daha önce de yazdığınız üzere Rekabet Kurumuna da şirketleri jurnallediği ve daha öncelerde de, acente komisyonunu %1’e düşüren sigorta şirketiyle beş yıldızlı otellerde toplantılar yaptıklarını ve dramatik şekilde komisyon düşüren şirket yöneticilerine de şükran plaketleri verdiklerini hatırlatmakta yarar olacaktır.

    Bu arkadaşlarımızın beceriksiz olduğunu ve işleri ellerine yüzlerine bulaştırdığını söylemek doğru olmaz. Tavırları ve davranışlarından da belli ki, zaten tercihleri ve çabaları bu yöndedir. Acentelerin katlini hedeflemişler ve başarılı da olmuşlardır.

    Daha fazlasına gerek yok sanırım…

  2. DEVLETLE VE VATANDAŞLA DALGA GEÇMENİN BİR BEDELİ OLACAK…DASK GİBİ…DEVLET (TRASK) SİSTEMİNİ TESİS EDER. ..HASAR SONRASIN DA SBM’DEN HAVUZ OLUŞTURUR, HASAR VUKUUNDA LEVHAYA KAYITLI KARA ARAÇLARI EKSPERLERİNİ (RANDOM) SIRA İLE TAYİN EDER…BU MESELE DE KAPANIR….

    MESUT CEMİL BOYNER

    SİGORTA EKSPERLERİ SENDİKASI
    GENEL BAŞKAN.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER