16 bin acente sigorta sektörünün prim üretiminin yüzde 65’ini gerçekleştiriyor. Yanında çalıştırdıkları ekipleriyle birlikte 50 bin kişilik dev bir aile. Fakat bu 16 bin acentenin bin tanesi işin kaymağını yiyor.
2 bin 500 tanesi orta büyüklükte acente, geri kalanı karın tokluğuna bu mesleği yapıyor dersek yanlış bir ifade kullanmamış oluruz. Acentelik mesleği özellikle büyük iller dışında yapanlar için oldukça zor bir meslek. Ama manevi hazzı müthiş. Çünkü sigorta yaptıranların en kötü anında acente hep yanında. Mağduriyeti de önlenince manevi hazzı dorukta oluyor.
Ne olduklarını bilmiyorlar
Acentelerin kaymak tabakası Fransa’da kayak yapıyor, ama alışkanlıkla durumdan onlar bile hep şikayetçi. Ama geçtiğimiz haftaki yazım sosyal medyada çok konuşuldu. Bingöl’den bir acenteden aldığım elektronik posta, yaşanan zorlukları bir kez daha hatırlattı. Acenteler düşen komisyonlardan şikayetçiler. Ekonomik sıkıntı içerisindeler, ama ne olduklarını bilmiyorlar. Tüccar statüsünde ve bir şirketin temsilcisi olarak tanımlanıyorlar. Ama kendilerine bir finans kuruluşu gibi davranılıyor. Acenteler şaşırıyor haklı olarak, ‘biz esnaf mıyız, KOBİ miyiz yoksa finans kuruluşu muyuz’ diye soruyorlar. Birçoğu aslında orta ölçekte birer işletme ama KOBİ sayılmadığı için yıllarca KOSGEB’in kredi avantajlarından faydalanamadılar. Neyse ki geçtiğimiz hafta bu statüye alındılar ve uygun KOSGEB kredilerinden faydalanacaklar. Umarım düzeltilir acenteler nefes alır Tam buna sevinirlerken vergisini zamanında ödeyenlere getirilen vergi indiriminden acentelerin muaf tutulacağı haberi ile şok oldular. Bu avantajdan banka ve sigorta şirketleri faydalanamaz denildiği için kapsamına acenteler de girivermiş. Bir acente dostum aradı ‘”Can bey biz sigorta sektörünün esnafıyız, dükkanıyız, onların malını satıyoruz ama biz başlı başına vergi mükellefiyiz ve bizim de bu vergi indiriminden faydalanmamız gerekiyor” dedi. Yine beyaz eşya sektörü aklıma geldi. Bir beyaz eşya mağazası bu indirimden yararlanacak ama acente yararlanamayacak. Saçma. Edindiğim bilgi ise TBMM’de Plan Bütçe’de görüşülen konunun Genel Kurul’a gelmeden bu haksızlığın düzeltileceği şeklinde. Umarım düzeltilir, acenteler biraz nefes alır.
Umarım düzeltilir acenteler nefes alır
Tam buna sevinirlerken vergisini zamanında ödeyenlere getirilen vergi indiriminden acentelerin muaf tutulacağı haberi ile şok oldular. Bu avantajdan banka ve sigorta şirketleri faydalanamaz denildiği için kapsamına acenteler de girivermiş. Bir acente dostum aradı ‘”Can bey biz sigorta sektörünün esnafıyız, dükkanıyız, onların malını satıyoruz ama biz başlı başına vergi mükellefiyiz ve bizim de bu vergi indiriminden faydalanmamız gerekiyor” dedi. Yine beyaz eşya sektörü aklıma geldi. Bir beyaz eşya mağazası bu indirimden yararlanacak ama acente yararlanamayacak. Saçma. Edindiğim bilgi ise TBMM’de Plan Bütçe’de görüşülen konunun Genel Kurul’a gelmeden bu haksızlığın düzeltileceği şeklinde. Umarım düzeltilir, acenteler biraz nefes alır.
Can bey; Acenteler hazine müsteşarlığı tarafından 28.11.2016 tarihli ve 48183842-303/E.33310 sayılı yazıda “ayni il sınırları içinde bulunan acente merkezleri arasında, mevzuatı ön gördüğü şartlar çerçevesinde ,iş paylaşımı mümkündür. Denilmekte olup;
Burası Edirne ve bende acenteyim. Küçük şirin bir şehir. Ben de bu paylaşımı destekliyorum. Ama bir başka şehirde Acentelik ve broker lik yapan şirket veya şahıs kuruluşlarının da kendi merkezleri (Şehirleri)arasında acente şubesi açsınlar, Edirne de veya başka bir şehirde acente şubesi açmaları yasaklansın;
Can bey; Bu sizin yazınızdan alıntı:
2 bin 500 tanesi orta büyüklükte acente, geri kalanı karın tokluğuna bu mesleği yapıyor dersek yanlış bir ifade kullanmamış oluruz. Acentelik mesleği özellikle büyük iller dışında yapanlar için oldukça zor bir meslek.
Sen şirket olarak veye broker olarak Edirne ye şuba açmışsın her şubede 20 ayrı farklı şirket ile çalışıyorlar. Gel birde bunlarla rekabet et. Bunun da etik olmadığını söylemek isterim. Hazine Müsteşarlığına duyurulur.