23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

“Büyük ve büyümekte olan şirketler birbirine muhtaç”

Yaz sezonu olmasına rağmen yayınlarına devam eden Sigorta Ekranı, Adızes Türkiye Ülke Sorumlusu ve Arkeon Danışmanlık’ın kurucusu Ayhan Dayoğlu’nu konuk etti. Dayoğlu, sigorta sektöründe faaliyet gösteren büyük şirketler ile büyümekte olan şirketlerin pandemi krizini atlatmak için birbirlerine ihtiyaçları olduğunu söyledi.

SigortaMedya editörlerinden Damla Özafşar’ın sorularını yanıtlayan Dayoğlu, sigorta sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin pandemi krizini atlatmak için neler yapması gerektiğini açıkladı.

Krizin genel bir tanımını yapan Dayoğlu, “Krizlerin bir takım çeşitleri var. Bazı krizler kendini gösterir, ‘Geliyorum’ der. Krizle ilgili önlemleri alırsanız çok da fazla etkilenmezsiniz. Bazen krizler biraz fazla karmaşık hâl alıyor. Bu krizin neden olduğunu anlamak için insanlar uğraşıyor. Koronavirüs pandemisi ise beklenen bir kriz değildi. COVID-19‘un sebebini ve nasıl geldiğini bilmediğimiz için çözümünü de hızlıca üretemedik. Biz genelde bu tür krizlere ‘Kara kuğu krizi’ diyoruz. Bir siyah kuğu görene kadar bütün kuğular beyazdır. COVID-19 geldiği zaman ilk önce bir şokla karşılaştık. Ne olduğunu bilemedik. Burada bağışıklık sistemi güçlü olan şirketler krize uyum sağladılar ve kendilerini bir şekilde geliştirdiler. Bağışıklık sistemi zayıf olan şirketler de önce çok ciddi bir şekilde problemle karşı karşıya kaldılar. Belki de komaya girebilecek hale geldiler. Eğer bir uyanışa geçemezlerse, birçok şirketin bu krizden rahat çıkamayacağını söyleyebiliriz” dedi.


Adızes Türkiye Ülke Sorumlusu ve Arkeon Danışmanlık’ın kurucusu Ayhan Dayoğlu

Nakit akışı kontrol edilmeli

Krizin nasıl atlatılacağı onuşuna değinen Dayoğlu, “Burada iki türlü şirketle karşılaştık. Bir tanesi krize hazırlıklı olmayanlar ve krizden ciddi derecede etkilenenler. Burada krizden en ciddi etkilenen sektörlerden bir tanesini turizmdir. Turizm ve tüm seyahat firmalarının faaliyetleri durdu ve çok ciddi problemle karşılaştılar. Diğer taraftan da krizi fırsata çeviren bazı şirketler oldu. Burada süpermarketleri sağlık konusunda destek olan şirketleri örnek verebiliriz. Öncelikli olarak krizde ayakta kalmalısınız. Bunun için de nakit akışının kontrol edilmesi gerekiyor. Nakit akışını kontrol eden şirketler, kendilerini biraz daha geliştirerek pandemiden çıkma yolunda ilerlemeye başladılar. Şanslı olanlar ise ‘Kendimizi nasıl büyüteceğiz’ diye baktılar. Özellikle dijital satış yaparak ağlarını geliştirmek zorunda kalanlar çok ciddi olarak altyapılarına yatırım yaptı. Böylece krizi bir yerde fırsata çevirdiler” diye konuştu.


Değişim artarak ve hızlanarak devam edecek

“Krizi aslında bir zincirler yumağı olarak düşünebilirsiniz” diyen Dayoğlu şunları söyledi: “Bu yumak olmuş problemi çözmemiz gerekiyor. Her kriz kendi içerisinde bir problem doğuruyor. Peki problemi çözmek için ne yapacağız? Kriz Çince’de fırsatla aynı anlamda kullanılır. Şimdi değişim olduğu zaman fırsatlar da bir şekilde geliyor. Son dönemde özellikle dijitalleşmenin ve globalleşmenin artması; şirketlerin ve insanların birbirine daha bağımlı hale getirdi. Bu da değişimin hızlanmasına neden oldu. Önce şunu kabul edeceğiz; diyeceğiz ki ‘Değişim durmayacak, değişim artarak ve hızlanarak devam edecek.’ Bunu kabul ettiğimizde değişimi iyi yönetmemiz lazım. Yönetimin de 2 tane ayağı var. Bunlardan bir tanesi karar almak; aldığınız kararı da ikinci ayakta uygulamak. Aldığınız kararlar çok güzel olabilir ama bunları uygulayamadığımız zaman hiçbir manası yok.”

Dayoğlu, “Birlikte çalıştığımız şirketlerle öncelikle bunu masaya yatırdık. Aslında her şirketin izlediği birtakım politikalar var. Bu politikaları gözden geçirdik ve dedik ki ‘Yeni döneme ayak uydurmak için aldığımız kararları yeni döneme göre uygulamak zorundayız.’ Şirketlerin bir kısmı ayakta kalmaya bir kısmı da büyümeye odaklandı. Büyümeye odaklanan şirketler bu krizi bir fırsata çevirdi. Mesela oto dışı tarafında çalıştığımız ve E-Usta isminde bir şirketimiz var. E-Usta bir dijital platform, daha önce hazırlığını yapmış, bağışıklığını geliştirmiş. İçerisine 6 bin tane ustanın bilgilerini ve tecrübesini aktarmış bir şirket. Krizle karşı karşıya kaldığında hemen dezenfektasyon konusunda kendisini geliştirdi. Tamir ve bakım işleri dururken dezenfektasyonla kendini büyüttü” dedi.

Dayoğlu, “Sigorta sektöründe uzun yıllardır çalışmış yeni ve büyümekte olan genç şirketlere kıyasla; köklü ve nakit zengini şirketler var. Genç şirketlerimiz içerisinde kurumsallaşma yok ama yenilikçilik var. Dolayısıyla aslında sigorta sektöründe özellikle bu tür krizlerde kurumsal şirketlerin genç şirketlere; genç şirketlerin de kurumsal şirketlere ihtiyacı var. Bizim önerimiz sektör açısından büyük şirketler ile büyümekte olan şirketlerin ortak çalışma zeminlerini yakalanmaları gerekiyor. Çünkü hem kurumsal hem de yeni şirketlerin birbirlerini yönlendirilmesine ihtiyacı var. Böylelikle krizden büyüyerek çıkmak mümkün olacaktır” vurgusu yaptı.

Çalışanlarını dinleyenler başarılı olur

Kriz dönemlerinde çalışanların iş üretme faktörlerinin öne çıktığına vurgu yapan Dayoğlu, “Kriz öncesinde dijitalleşmenin ayak seslerini duyuyorduk. Altyapısı hazır olan şirketler, evden çalışmaya başladı. Sigorta sektöründe baktığımız zaman dijitalleşme son dönemde çok hızlı arttığı için büyük sigorta şirketleri de buna ayak uydurdu. Hizmet de hiçbir kesintiye uğramadan teknik olarak yapılmaya devam etti. Asıl başarı insanların bunu nasıl yönettiği ile ilgili. Öncelikli olarak insanların can güvenliğini sağlamak zorundasınız. Bir de çalışanlarını dinleyenler buradan başarıyla çıkacaktır” şeklinde konuştu. 

Yayını izlemek için linke tıklayınız:

SİGORTA EKRANI

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER