25 Kasım 2024, Pazartesi
spot_img

“Bize özgü yeni sigortacılık kanunu yapmalıyız”

Sektörde yaşanan sıkıntıların Sigortacılık Kanunu’ndan kaynaklandığını vurgulayan Sigorta Eksperi ve SigortaMedya Yazarı Mustafa Nazlıer; “5684 no’lu Sigortacılık Kanunu değişmek zorunda. Bize özgü sigortacılık kanunu yapmalıyız” dedi.

Türk sigorta sektörü ile ilgili olarak, 5684 numaralı Sigortacılık Kanunu’nun yayımlanmasının üzerinden 13 yıl geçti. 2007 yılında çıkarılan Kanun’la ile ilgili olarak tartışmalar halen sürüyor. SigortaMedya’nın YouTube üzerinden yayın yapan Sigorta Ekranı’na konuk olan Sigorta Eksperi ve SigortaMedya Yazarı Mustafa Nazlıer; 5684 numaralı Sigortacılık Kanunu’nun değiştirilmesi  ve Türkiye’ye özgü Kanun yapılması gerektiğini söyledi.

Bugüne kadar çıkarılan sayısız yönetmelikle Kanunun eksikliklerinin giderilmeye çalışıldığını belirten Nazlıer; “Bu çaba gereksiz, çünkü 2011 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Ticaret Kanunu 2012 yılında yürürlüğe girdi. Bu Kanun olsun veya olmasın; sigorta brokerinin sahip olduğu yetki ile elindeki poliçeyi en iyi şekilde düzenleme hakkı var” dedi.

Yeni bir sigortacılık anlayışına ihtiyaç var

Londra sigortacılığı ile kıta Avrupası sigortacılığının farkını örneklerle anlatan Nazlıer, şu bilgileri verdi: “İngiliz sigortacılığının bütün dünyada yaygın olmasının sebebi, az yazılı poliçelerden oluşmasındandır. Çok fazla metinler yoktur. Neye sigorta teminatı sağladığını en az kelimeyle anlatır. O yüzden çok beğenilir ve İngiliz hukukuyla da bağdaşıktır. Tamamen sigortalıyı korur. Avrupa sigortacılığında ise poliçeye neyin ödenmeyeceği yazılır. Bu nedenle sayısız uzun sayfalar dolusu poliçe ortaya çıkar. Ben bile 50 sayfalık poliçeyi okurken bıkıyorum. Bunu sigortalıya yapılmış bir eziyet olarak görüyorum. O zaman bizim yeni sigorta tasarımıyla özgün poliçe yapmamız gerekiyor. Belki bu poliçede genel şartlar bulunmamalı. Özgün haliyle, insanların ihtiyaçlarını giderecek, mesleki bilginin ve kapsamın esas alındığı yeni bir sigortacılık anlayışına ihtiyaç var. Brokerler bu konuda önderlik edebilir.”

Çok fazla yazı her zaman büyük sorun

Türk hukuk sisteminin, İsveç ve Almanya hukuk sisteminin etkisi altında olduğuna dikkat çeken Nazlıer,  şunları söyledi: “Dolayısıyla İsveç ve Alman sigortacılığı etkindir. Ama şöyle bir konu var. Bizim ülkemizdeki çarpık durumun en büyük kanıtı şudur; Yargıtay var, yerel mahkemeler var, İstinaf mahkemeleri, arabuluculuk, Tahkim var. Şimdi biz her şeyi çok yapmaya başladık. Poliçeyi 30 sayfa yetmez, 50 sayfa yapalım, dava sürecini 200 kere yetmez, 500 kere yapalım…Ama bu durum sigortalıya, iş dünyasına ve sigorta sektörüne hizmet etmiyor. Eğer bu süreci avukatlar yönetecekse hasarcılarla, eksperler oyundan çıksın. Tahkim yönetecekse de mahkemeye gitmesin. Krize yol açan husus çok fazla yazı yazılmasıdır. Çok fazla yazı her zaman büyük sorundur. Her olay bir hukuk kuralı ile başlayıp bir hukuk kuralıyla bitecekse ve sigorta poliçesi de bir sözleşme ise içinde bu kadar çok hukukçunun olduğu bir şey neden bu kadar sorun yaratsın ki? Yani bizim kendi coğrafyamıza uygun bir sigortacılık modeline ihtiyacımız var. Bu modeli kendimize özgün bir literatürle uygulamaya geçirmeliyiz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER