2013 yılında başlayan yüzde 25’lik devlet katkısı uygulamasının ardından bugüne kadar katılımcı sayısı 1 milyon artarak 4.1 milyona ulaşan bireysel emeklilik sisteminde bu yılki hedef 5 milyon kişiye ulaşmak
Uzun vadeli getiri sağlayan tasarruf sistemi olarak bilinen Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) için bu yıl 4.1 milyon olan katılımcı sayısını 5 milyona çıkarmaya hazırlanıyor. Yüzde 25 devlet katkısının ardından siteme girişlerin tavan yaptığı 2013’ün ardından bu yıl özellikle 25 yaş altı nüfusu da çekmeye odaklanan sektör oyuncuları, 2004-2012 arası reel getiri oranı yüzde 5.4 olan BES fonlarının ilerleyen dönemde önemli bir yatırım aracı olacağını belirtiyorlar.
18 emeklilik şirketi 231 fon ile hizmet verdiği sektörün büyüklüğü GSYİH’ye oranı ise şimdiden yüzde 1.7’ye ulaştı. Axa Hayat ve Emeklilik Yönetim Kurulu Başkanı Olgun Küntay, “Devlet katkısı dahil fon tutarının ise 26 milyar liradan 33 milyara yükseleceğini öngörüyoruz” dedi.
100 kişiden 35’i çıkıyor
Geçtiğimiz yıllarda katılımcıların önemli bir bölümünün BES’i uzun vadeli bir tasarruf sistemi olarak değil, kısa vadeli bir yatırım aracı olarak değerlendirdiklerine işaret eden Küntay, “2013 yılı başında uygulamaya alınan devlet katkısı sistemi ile kişilerin sistemde kalış sürelerinin kayda değer biçimde yükseleceği öngörülüyor” diye konuştu.
Özellikle gençlerin kısa vadede yüksek getiri elde etmek istediklerini dile getiren Ziraat Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Şeref Aksaç, 2013 verilerine göre haftalık bazda sisteme giren her 100 katılımcıdan 30-35’inin aynı hafta içinde çıkış yaptığı söyledi. BES’in uzun vadeli bir tasarruf aracı olarak algılanması gerektiğine vurgu yapan Aksaç, “Bireysel Emeklilik Gelişim Raporu’na (2012) göre 12, 36 ve 60’ıncı aylarda çıkışların yoğun olduğu görülüyor. Ancak geçmiş dönemlerin analizini yaptığımızda uzun vadeye yayılmış bir dönemde BES fonlarının, özellikle 2005-2013 yılları arasında katılımcılarına; Hisse Senedi Fon grubunda yüzde 243, Esnek Fon Grubunda yüzde 180 ve Kamu Borçlanma Araçları (TL) Fon grubunda yüzde 167 çok yüksek getiriler sağladı.
Kısa süreli getirilerde yaşanan negatif etkilere fazla itibar edilmeyip BES’in uzun vadede enflasyonun da üzerinde yüksek kazanç imkanı sunduğu unutulmamalı” dedi.
Döviz ve faizden çok kazandırdı
BES fonlarının uzun vadede döviz ve faizden daha fazla getiri sağladığını dile getiren Allianz Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, “Küçük ve dağınık tasarrufların yastık altından çıkarılıp uzman portföy yöneticileri tarafından değerlendirilmesi, finansal piyasaların gelişmesine yardımcı oluyor.
Emeklilik yatırım fonlarında yüzde 60-65 oranında devlet tahvillerine yatırım yapılıyor. Bu kapsamda, tahvil bono ve hisse senedi yoğunlukta olmak üzere, altın, eurobond, yabancı menkul kıymet, altın ve özel sektör tahvil tercihleri de emeklilik yatırım fonlarında olabiliyor” diye konuştu.
Türkölmez, bu kapsamda, hem çeşitlendirme hem de daha önemlisi ülke ekonomisine katkıda bulunma adına altyapı fonlarının kurulması gerektiğini söyledi.
Düşük tasarruf oranı
AvivaSa ile BES için işbirliğine giden ABank’ın Grup Müdürü Oğuz Korkmaz ise Türkiye’nin büyüme oranının artmasının önündeki en önemli engellerden birisinin düşük tasarruf oranları olduğunu, Türkiye’de gelire kıyasla çok düşük bir oranda tasarruf edildiğini söyledi.
Devlet katkısı sonrası BES fonlarının tercih edilme oranının 5 puan artarak yüzde 16 ile en yüksek seviyesine ulaştığını vurgulayan Aydoğan, şunları söyledi:
“Bugün yüzde 32 ile vadeli hesap en çok tercih edilen tasarruf aracı. Bunu yastıkaltı nakit takip ederken, BES tercih edilen üçüncü araç konumunda. Yastıkaltı nakit BES’e çekildikçe tasarruf oranının daha da yükseleceği aşikar.”