Türkiye’de her dört yaşlıdan üçünün devletten yaşlılık, malüllük gibi nedenlerle emeklilik maaşı aldığını söyleyen Sigortalı Dergisi Yazarı, Uzman Murat Geylani Aktaş, 2023 yılında 8,6 milyona ulaşması beklenen 65 yaş üzeri grubun devletin sosyal transferlerine bağımlılık oranının daha da artacağını ifade etti.
Bireylerin daha hızlı bir şekilde Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) dahil olması gerektiğine vurgu yapan, bunun için de bireysel emeklilik şirketlerinin operasyon bölümlerinin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Aktaş, yaşlılıkta rahat etmek isteyenlerin mutlaka BES’li olması gerektiğini kaydetti. Murat Geylani Aktaş, Sigortalı dergisindeki köşe yazısında şunları ifade etti:
“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 yılı ‘İstatistiklerle Yaşlılar’ araştırmasını yayınladı. Buna göre 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfus içindeki payı yüzde 7,7’ye yükseldi. Projeksiyonlara göre 2023 yılında yani 10 yıl sonra yaşlı nüfus oranı yüzde 10,2’ye yükselecek. Sosyal transferlerden faydalanan yaşlı nüfus oranı, 2011 yılında yüzde 74,7 iken bu oran 2012’de yüzde 76,6’ya yükseldi. Bu, şu anlama geliyor: Her dört yaşlıdan üçü (yani 65 yaş üstü) devletten emeklilik maaşı başta olmak üzere, yaşlılık, malüllük gibi nedenlerle maaş alıyor. Bu oran yaşlıların gelir açısından devlete ne kadara bağımlı olduğunu gösteriyor. Diğer ilginç olan da yaşlı nüfusta yoksulluk oranının yüzde 18,7’ye yükselmesi. 2012 yılı verilerine göre cinsiyet bazında yaşlı kadınların yaşlı erkeklere nazaran daha yoksul olduğu görülüyor. Yoksul yaşlı erkek oranı yüzde 17,7 iken, yoksul yaşlı kadın oranı yüzde 19,4 seviyelerinde bulunuyor. Türkiye’nin çalışan nüfus verilerine bakıldığında bu sonuç çok da şaşırtıcı değil. Dünya Ekonomik Forumu 2013 verilerine göre Türkiye’de kadının işgücüne katılım oranı yüzde 23. Çalışmayan, gelir elde etmeyen kadın yaşlılığında geçimini nasıl sağlayacak?
Bu bilgilerden sonra gelin; Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) katılımcıların yaş dağılımına bakalım. Katılımcıların yüzde 6,43’ü 25 yaş altı, yüzde 34,54’ü 25 ile 34 yaş arası, yüzde 33,83’ü 35 ile 44 yaş arası, yüzde 19,99’ü 45 ile 55 yaş arası ve sadece yüzde 5,30’u 56 yaş ve üzeri. 10 yıl sonra bu kişiler 65 yaş üzeri grupta yer alacaklar ve BES’ten toplu para alma veya emeklilik maaşı gibi tercih hakları olacak. Eğer 56 yaş üzeri grubu sistem içine daha hızlı bir şekilde alamazsak 10 yıl sonra 8,6 milyona ulaşması beklenen 65 yaş üzeri grubun devletin sosyal transferlerine bağımlılık oranı daha da artmış olacak.
Kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık yapılabilir
Peki, ne yapmalı da bireyleri daha hızlı bir şekilde BES’e çekmeli? Devlet katılımcılara yüzde 25 katkı payı vererek sisteme çok büyük bir destek verdi. (Belki burada kadınlara dönük bir pozitif ayrımcılık sağlanabilir. Örneğin kadın katılımcılar için katkı payı bir miktar daha yüksek olabilir. Ya da emeklilikte vergi açısından bir avantaj sağlanabilir.) Devletin sisteme ödediği katkı payı tutarı 1,5 milyon liraya yaklaştı. Sistem nerelerde aksıyor diye bakıldığında en büyük sorun sermaye piyasalarındaki dalgalanmalar konusunda. BES acente ve satış personeli ile katılımcılar sermaye piyasaları konusunda yeterli bilgiye sahip değiller. Katılımcılar portföy ve plan değiştirme haklarını kullanamıyor; piyasadaki dalgalanmalara ayak uyduramıyor. Çünkü Türkiye’de finansal okuryazarlık oranı çok düşük. Katılımcılar piyasaları anlayıp, yorum ve projeksiyon yapamıyor. 2013 yılı portföy getirileri tatmin edici değil. Çünkü hem hisse senetleri piyasası düşüşteydi, hem de faizlerin yukarı yönlü hareketi nedeniyle portföylerdeki bono ve tahviller değer kaybetti. BES katılımcılarının büyük çoğunluğu sermaye piyasalarının ortasına atılmış, ne yapacağını bilmez durumda. Burada eğitimin önemi ortaya çıkıyor. Gerek katılımcıların haklarını kullanabilmeleri, gerekse de BES satış personeli ve acentelerinin fon planı oluşturması nedeniyle sermaye piyasaları hakkında bilgi sahibi olmaları gerekiyor. Katılımcının risk algısının anlaşılarak uygun portföy yapısının ve en uygun ödeme planının ortaya çıkarılması sistemin sağlıklı çalışabilmesinin ilk koşullarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. (www.borfin.com.tr hem sermaye piyasaları, hem de bireysel emeklilik konusunda internet üzerinden verdiği eğitimlerle dikkat çekiyor.)
Yaşlılığa bugünden hazırlanın
Ne yapmalı da bireyleri daha hızlı bir şeklide BES’e çekmeli sorusunun bir diğer cevabı da bireysel emeklilik şirketlerinin operasyon bölümlerinin güçlendirilmesi şeklinde karşımıza çıkıyor. Sistem büyüdükçe BES şirketlerinin de ona uygun altyapı ve uzman personelle katılımcıların yanında olması, katılımcıların sorularının en hızlı şekilde cevaplanması ve taleplerinin yerine getirilmesi sisteme olan güveni ve ilgiyi artıracaktır.
Peki, katılımcılara ne söylenebilir? Yaşlılıkta alışkın olduğu standartların altına düşmeden ve kimseye muhtaç olmadan yaşamak herkesin hakkı. Bugünden yaşlılığa hazırlanmak da öncelikle bireylerin sorumluğunda. Öyleyse, yaşlılıkta rahat etmek istiyorsanız BES’li olun.”