Allianz Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, “Kamu otoritesinin desteğinin sürmesi sistemin olumlu yöndeki gelişiminin sektör dinamikleri içerisinde devam edeceği müjdesini veriyor” dedi.
Yakup SAYAR / DÜNYA
Allianz Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) Türkiye’de önemi her geçen gün daha da anlaşılan, bireylerin daha mutlu ve huzurlu bir emeklilik dönemi geçirmesine olanak tanıyan bir sistem olduğunu belirterek, “Devlet teşvikinin ardından, yine 10 yılın dolmasıyla sistemin ilk gerçek anlamda emeklilerini vermesinin sistemi daha cazip hale getireceğini düşünüyoruz” dedi.
Günümüzde yükselen yaşam standartlarıyla beraber tüketicilerin ihtiyaçlarının artış gösterdiğine ve elde edilen kazanımların korunması isteğinin de aynı oranda artığına işaret eden Taylan Türkölmez, “Bu nedenle toplum genelinde hayat sigortası ürünlerine talebin hızla yükseldiğini söylemek mümkün. Son dönemde, hayat sigortacılığının, bankalar tarafından satılan krediler ile birlikte satıldığını ve kredi borçlarını (kredi kartları da dahil olmak üzere) vefat, maluliyet, kritik hastalıklar ve işsizlik durumlarında kapadığını ve bu yönüyle topluma önemli bir fayda sağladığını söyleyebiliriz. Ayrıca, refah seviyesi yıldan yılan artan Türk toplumu için hayat döngüsünün önemli bir unsuru olarak alınan uzun süreli hayat sigortalarının da satıldığını ve günden güne bu sigortalara olan ilginin arttığını da belirtmek isterim” dedi.
BES’in gelişimi sektör dinamikleri içinde sürecek
Türkiye ekonomisinin orta vadeli ekonomik planında cari açığın azaltılmasına yönelik çalışmalar sonucunda yenilenen “BES”in ise 10. yılında ciddi bir büyüme ivmesi kazandığına dikkat çeken Türkölmez, “BES’te yapılan ve bugüne kadar hiçbir yatırım aracında sunulmayan yüzde 25 devlet katkısı avantajı ve diğer teşvik unsurları ile sistemin çekiciliği en üst seviyeye geldi. 2013 yıl sonu itibariyle 1.25 milyar TL’ye yakın devlet katkısı ödenmiş olup, 2014 yılında da 2 milyar TL’ye yakın bütçe ayrılmış olduğu kamu otoritesi tarafından belirtiliyor. Bu durum BES’in olumlu yöndeki gelişiminin sektör dinamikleri içerisinde devam edeceği müjdesini veriyor” diye konuştu.
Sisteme ilgi 2015 yılında da sürecek
“Faizlerin düştüğü bir ortamda, yüzde 25 oranındaki devlet katkısının katılımcıların birikimlerine yapacağı olumlu etki göz önüne alındığında ve sistem ile ilgili tecrübeler de arttıkça, müşterilerin kendileri bu ürünü tanıtmaya ve tavsiye etmeye başladılar bile” diyen Türkölmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla sisteme olan ilgi ve talebin 2015’te de devam edeceğini beklemekteyiz. Devlet katkısı ile sektörün hedef kitlesi oldukça genişlemiş ve sistem tabana yayılmıştır. Ayrıca, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne girişi teşvik edecek yeni uygulamalar üzerinde Hazine Müsteşarlığı ile birlikte yürütülen başka çalışmalar da mevcuttur.”
BES’in Türkiye’de önemi her geçen gün daha da anlaşılan, bireylerin daha mutlu ve huzurlu bir emeklilik dönemi geçirmesine olanak tanıyan bir sistem olduğuna dikkat çeken Taylan Türkölmez, “Devlet teşvikinin ardından, yine 10 yılın dolmasıyla sistemin ilk gerçek anlamda emeklilerini vermesinin sistemi daha cazip hale getireceğini düşünüyoruz. Nitekim 21 Kasım 2014 tarihli EGM verilerine göre katılımcı sayısının 4,9 milyonu, fon büyüklüğünün de 33 milyar TL’yi aştığını görüyoruz. Diğer taraftan, emeklilik yatırım fonlarının uzun vadeli olarak Türk toplumu tarafından daha çok benimsenmesini sağlamak ve ülke ekonomisiyle bu sistemin entegrasyonunu daha da artırmak adına altyapı yatırımları fonlarının kurulması da önemli bir ivme kazandıracaktır” şeklinde konuştu.
BES alanında katılımcı sayısını artırmak kadar fon tutarını artırmanın da büyük önem taşıdığını belirten Türkölmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Düzenli ödeyen katılımcı sayısı arttıkça da bu gelişim fonların hızla büyümesini sağlayacaktır. Ayrıca, düzenli ödemek kadar, aylık katkı payının emeklilikte arzu edilen gelire bağlı olarak yüksek tutulması da gerekmektedir.”
Kurumsal katılım günden güne artıyor
Kurumsal katılımlara yönelik görüşlerini paylaşan Taylan Türkölmez, söz konusu sözleşmelerin toplam içerisindeki payının yaklaşık yüzde 7 olduğunu ve sistemin ilk 10 yılı istendiği kadar olmasa da, önemli bir gelişim kaydedildiğini söyledi. “Allianz Türkiye olarak yüzde 19’luk pazar payı ile kurumsal işlerde pazar liderliğimizi koruyoruz” diyen Türkölmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Günden güne işveren planlara katılan şirket sayısı artıyor. Otomatik katılım ile birlikte hız kazanacak işveren katkılı planların gelişimi ile ilgili beklentimiz büyük. İşveren katkılı planlar ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Öte yandan vakıf aktarımları çok sayıda olmasa da gerçekleşti. Mevcut durumda da aktarım yapmak üzere planlama yapan ve biz dahil sektörden teklif toplayan vakıfl ar var.”
Hedefimiz elbette pazar liderliği
“Türkiye’de faaliyet gösteren her iki hayat/emeklilik şirketimiz ile birlikte hedefimiz elbette ki pazar liderliği” diyen Taylan Türkölmez, “Ancak bunu sadece prim büyüklüğü olarak algılamamak gerekir. Çünkü öncelikle ülkemizdeki sigorta algısını, bireyler, kurumlar ve ülke ekonomisi için önemini ve sektörün gücünü yükseltmek için öncülük etme güç ve inancına sahibiz. Allianz’ın teknik uzmanlığının yanı sıra müşteriye yaklaşımındaki ve müşterilerini tüm faaliyetlerinin odağına yerleştirmedeki başarısının Türk sigorta sektörüne yansımalarını önümüzdeki dönemde hep birlikte izleyeceğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Türkölmez’den satır başları…
►Planlarımızı sürdürülebilirlik temelinde ve uzun dönemi kapsayacak şekilde yapıyoruz. Tüm riskleri ve fırsatları dikkate almak için azami özeni gösteriyoruz.
►2014 yılı sonu itibariyle hedefimiz, katılımcı sayısında ve fon büyüklüğünde sektörde lider şirketlerden biri olarak çalışmalarımıza devam etmektir.
►Bankasürans iş ortağımız olan YKB’nin de gösterdiği güçlü kredi performansı ile küçülen hayat sigortacılığı pazarında başarılı bir performans gösterdik.
►Fon performansına yönelik uygulama, mevcut fon yapılarının gözden geçirilmesine ve tüketicilere yeni ürünler sunmasına olanak tanıyacağını düşünüyoruz.
►Eylül sonu itibariyle ortalama getiri sıralamasında Allianz fonları yüzde 11’leri aşan performansları ile ilk sıralarda yer alıyor.
►Banka sigortacılığı bireysel emeklilik ve hayat sigortacılığının en önemli kanalı olmaya devam edecektir.
►Pazara yeni giren grupların şirket kurmak yerine daha çok var olan şirketleri satın alma yolunu tercih edecekleri kanaatindeyiz.
►Allianz olarak Türkiye’ye yaklaşımımız diğer global rakiplerimize göre farklılık taşıyor. İnancımızı artan yatırımlarımızla göstermeye devam ettik.
►Sektörün karlı büyümesi için sürdürülebilir büyümeye bakış açısının değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Şirketlerin iş süreçlerini iyileştirmeleri, sektör karlılığını olumlu yönde etkileyecektir.