18 Aralık 2024, Çarşamba
spot_img

Bekir Engürülü: “Deprem sürecinde yetiştiricilerimize kolaylık sağlamaya öncelik verdik”

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı ve TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Engürülü, Maraş merkezli depremlerin ardından TARSİM Yönetim Kurulu’nun ve Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) kararıyla, Genel Şartlar’da hızlıca değişikliğe gidildiğini aktararak “Deprem sürecinde ihbar aldığımızda işlettiğimiz normal süreçleri bir kenara koyarak yetiştiricilerimize kolaylıklar sağladık.” dedi.

17 Mart tarihinde, A Para TV’de Uğur Korkmaz’ın sunumuyla ekrana gelen “Tarım Dünyası” programına konuk olan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı ve TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Engürülü, deprem bölgesindeki tarımsal üretim ve hayvancılık faaliyetleri ile TARSİM’in deprem bölgesine yönelik sürdürdüğü çalışmalar, meydana gelen hasarlar ve ekspertiz işlemleri hakkında bilgiler paylaştı.

Tarımın dünyada herkesi ilgilendirdiğine dikkat çeken Engürülü, “Yaşayan insanların hepsinin gıda ihtiyacı var. Gıda ihtiyacını karşılayan en önemli sektör de tarım. Tarım sektörünün bu stratejik özelliği sebebiyle, sürdürülebilir olması gerekliliği önem arz ediyor. İnsanları korkutan ve ürküten en önemli konu da üretimde bir kesinti olacak mı ve kesinti olacaksa ne yapacağız konusu. Özellikle pandemi döneminde gördük ki yemek yemeden hayatımızı sürdüremeyiz. Bunu da tarımla sağlayacağız.” dedi.

İklim değişikliğine bağlı riskler dünyayı tehdit eder hale geldi

Tarımsal üretimin büyük bir çoğunluğunun açık alanda yapıldığını ve bu sebeple risklere çok açık ve her türlü riskten etkilenme olasılığı bulunduğunu söyleyen Engürülü, “Bu risklere karşı kontrol edilebilecekler ve kontrol edilemeyecekler var. Açık alanda normalin üzerinde yağış oluyor ya da hiç yağış olmayabiliyor. Duruma bu sene özelinde baktığımızda, Şanlıurfa’da meteorolojik kuraklık riski ile karşı karşıya kalma olasılığımızı konuşuyorduk. Bu durum acaba tarımsal kuraklığa dönüşür mü diyorduk. Ancak 2 günde 150 kg’a yakın bir yağış alındı. Bu nedenle meteorolojik kuraklık yerine sel-su baskını sebebiyle meydana gelen zararları konuşur hale geldik. Dünyada iklim değişikliğine bağlı o kadar çok değişkenlik var ki bunlar insanları tehdit eden ve ürküten bir hale geldi.” diye konuştu.

Bakanlık olarak çiftçi ve üreticileri destekliyoruz

Bakanlıkta tarımdaki risklerin yönetilmesi amacıyla hem çiftçinin doğrudan desteklenmesi hem de Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Et ve Süt Kurumu aracılığıyla alımların yapılabilmesi ve lisanslı depoculuk ile ürünlerin depolanabilmesi ve bir sonraki sene bu ürünlerin devamlılığı için gerekli önlemlerin alındığını aktaran Engürülü, “Özellikle kuraklığa, soğuğa dayanıklı tohum yetiştirme ve bu risklerin yönetilmesi amacıyla teknik özellikler yapılıyor. Bunların dışında da üreticimizin finansal olarak desteğe ihtiyacı oluyor. Nadas tarımı yapan bir üreticimiz, 2 yıl boyunca buğdayının peşinde oluyor. Buğdayı dolu yağışı ile karşı karşıya kalabiliyor ve 2 yıllık emeği boşa gidiyor. Emeğini kaybeden üreticiyi ayakta tutabilecek ve üretimini sürdürmesini sağlayacak tedbirler alınması gerekiyor.” diye konuştu. 

Tarım sigortaları çok önemli

Engürülü, üreticilerin desteklenmesi haricinde en önemli argümanlardan birinin de tarım sigortaları olduğunu belirterek “Tarım sigortalarındaki temel amaç ve felsefe; çiftçinin teknik olarak yapması gereken hususları yaptıktan sonra kontrol edemediği risklere karşı bu riskleri yönetebilmek, gelecek sene de üretimine devam edebilmek ve kendini güvencede hissedebilmek için bir poliçe satın alması ve bir risk yönetim aracı olarak tarım sigortasını kullanmasıdır. Bu risk yönetimi mekanizmasında, devlet de işin içinde yer alıyor. Tarım sigortalarını etkileyen alanlardaki risk çok yüksek. Bu yüksek riske bağlı olarak devamlı kayıplar yaşanıyor. Devlet bu sistemde yer alarak çiftçinin bu primi ödemesini kolay hale getirmek için yüzde 50 ile yüzde 67 arasında değişen oranlarda prim desteği sağlıyor. Hasar reasüre edildiği zaman, reasüransın yeterli gelmemesi halinde, hasar fazlası desteğini de yine devlet sağlıyor.” açıklamalarında bulundu.

Tarsim 7/24 çalışan bir sistem

Kurum olarak Kahramanmaraş merkezli olmak üzere 11 ili etkileyen deprem sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara da bir an evvel acil şifalar temenni ettiklerini dile getiren Engürülü, “Depremde bitkisel üretim genel itibarıyla zarar görmedi. Ağırlıklı olarak büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanlarımız ile kovanlarımız zarar gördü. Küçük lokal zararlar var ancak biz bu zararlara daha büyük bir eksen üzerinden bakıyoruz. Ürünlerde çok fazla zarar meydana gelmedi. Hayvancılıkta ahırlarda yıkılma, çökme ve hayvanların zarar görmesi gibi durumlar söz konusu oldu. Tarsim 7/24 çalışan bir sistem. 6 bine yakın ihbar alındı. Sigortalılarımızdan gelen ihbarlara bağlı olarak çevre illerdeki 100 eksperin deprem bölgesindeki illere hızlıca intikal etmesi sağlandı.” dedi. 

Deprem sonrası hasar süreçlerini hızlandırdık

Hasar süreçlerine ilişkin bilgiler veren Engürülü, “Sigortalılarımız bir hayvanı öldüğü zaman TARSİM Çağrı Merkezi’ni arayarak hasar ihbarında bulunuyor. Bunun üzerine TARSİM tarafından eksper yönlendirilerek hasar tespiti yapılması sağlanıyor. Eksper bu esnada hayvanın kulak küpesini özellikle kontrol ediyor ki bu hayvan sigorta edilen hayvan mıdır diye. Netice itibarıyla, zararın tazmin edilmesi için raporunu hazırlıyor. Depremden zarar gören 11 ilimizde bunu sağlamak kolay değildi elbette. TARSİM Yönetim Kurulu’nun ve Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) kararıyla, Genel Şartlar’da hızlıca değişikliğe gidildi. İhbar aldığımızda işlettiğimiz normal süreçleri bir kenara koyduk. Depremden zarar gören bölgedeki sigortalı hayvanlar zarar gördüğünde, eğer eksper hayvan sahibini bulabildiyse hayvanın sahibiyle ya da hayvan sahibi vefat ettiyse yakınlarıyla beraber tutanak tutuyor. Burada küpe tespit edilebiliyorsa küpe ama tespit edilemiyorsa da hayvanın öldüğünü gösteren bulgular, belgeler, Tarım İl-İlçe Müdürlüğümüzün raporları doğrultusunda tutanak hazırlanıyor ve hasar ödemesinin sigortalıya hızlıca yapılması sağlanıyor.” diye konuştu. 

Hayvan hayat sigortalarında 26 milyon TL hasar ödendi 

Bugüne kadar deprem bölgesinde hayvan hayat sigortaları branşında 26 milyon TL hasar ödemesi yapıldığını aktaran Engürülü, “10 milyon TL daha devam eden işlemlere bağlı olarak bir muallak hasar var. Hasar tespitlerini, mümkün olabildiğince eldeki belge ve bulgularla yapıyor ve çiftçimizin mağduriyetini karşılıyoruz. Çünkü mücbir sebep dediğimiz bir olayla karşı karşıyayız. Herkes üzerine düşen vazifeyi yapmak ve elini taşın altına koymak zorunda. Bunun dışında Tarım ve Orman Bakanlığımızın ayni destekleri de var.” dedi.

İşlemleri teknolojiyle, şeffaf ve hızlı bir şekilde yapma gayretindeyiz

TARSİM modelinin sigorta mantığı içerisinde online çalışan ve son teknoloji uygulamalara sahip bir sistem olduğunun altını çizen Engürülü, “TARSİM Çağrı Merkezimizin numarası olan 0850 250 82 77’yi daha kolay ve hatırlanabilir bir hale getirerek ALO TARSİM 172 olarak değiştirdik. Üretici ve yetiştiricilerimiz, ALO TARSİM 172’yi arayarak kolaylıkla hasar ihbarında bulunabiliyor, hasar dosyası hakkında bilgi alabiliyor, talep ve sorularını iletebiliyor. TARSİM Mobil uygulaması da var. Üreticimiz buradan da hasar ihbarında bulunabiliyor ve hasar sürecini takip edebiliyor. Yani olabildiğince insanımızın işlemlerini teknolojiyle, şeffaf, görünür ve hızlı bir şekilde yapma gayreti içindeyiz.” diye konuştu. 

TARSİM pek çok ülkeye örnek bir model noktasına ulaştı

Çiftçilerin yanında olduklarını hissettirmek, onların tarımsal üretimden kopuşunu engellemek ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak amacında olduklarını dile getiren Engürülü, “TARSİM pek çok ülkeye örnek olan bir model noktasına ulaşmıştır. Bu uygulama içerisinde üreticilerimizin memnuniyetini ölçüyoruz. Çiftçimizin bu konudaki taleplerini alıyoruz. Her yıl çiftçilerimizden ve paydaşlarımızdan aldığımız geri dönüşler ve talepler doğrultusunda kapsamı genişletiyoruz. Çare, üreticinin diğer tedbirleri almasıyla birlikte tarım sigortasını mutlaka yaptırmasıdır. TARSİM, kâr amacı güden bir sistem değildir. Devletin kontrolünde ve denetiminde olan bir sigorta modelidir.” ifadelerini kullandı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER