7 Ocak 2025, Salı
spot_img

Başarılı bir yılı geride bırakan sektör 2025’ten umutlu

Sigorta Ekranı ve QTV, yılbaşı öncesi özel bir yayın gerçekleştirdi. Yayına katılan sektörün önde gelen isimleri, 2024 yılını sektör özelinde değerlendirirken sigortacılık alanındaki yeni projeleri ve geleceğe yönelik hedefleri izleyicilerle paylaştı. Başarılı bir yılı geride bıraktıklarını belirten sektör temsilcileri, 2025 yılında da umutlu olduklarını ve sektörü gelişimi için önemli projelerin hayata geçirileceğinin sinyallerini verdi. 

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Sigorta Ekranı ve Quick Sigorta’nın yeni kanalı Q TV, yılbaşı öncesi özel bir yayınla izleyicileri buluşturdu. Q TV’nin ilk canlı yayını olma niteliği taşıyan yayında Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar birbirinden özel isimleri ağırladı. Sektördeki yeni projeler, geleceğe yönelik hedefler ve sosyal sorumluluk projeleri gibi konuların ele alındığı yayında, katılımcılara yönelik sorularla etkileşim sağlanırken izleyicilere hediyeler de verildi. Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Q TV’nin uzun zamandır şirketin vizyonunda yer aldığını ve bu yayınla birlikte resmiyet kazandığını belirterek “Q Tower’a taşındığımız ilk gün bu stüdyo hazırdı ancak yayın yapmak bugünü buldu. Quick Art Space ve diğer içerik projelerimizle Q TV için zengin bir altyapı oluşturduk. 24 saat yayın yapabilecek seviyedeyiz” dedi. Şirketin sigortacılık, teknoloji ve medya alanlarındaki yapısını vurgulayan Yaşar, Q TV’nin bu yenilikçi yapıyı desteklediğini söyledi.

Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar

“Toplumun her kesimine dokunan projelere imza atıyoruz” 

“Sosyal sorumluluğumuzun gerekliliklerini yerine getirmeye çalışıyoruz” diyen Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, “İki yıl önce Alanya Mahmutlar’da 32 derslikli bir ilkokul inşa ederek Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim ettik. Ancak bu projeyi sadece okul yaptırmakla bırakmadık. Etkinliklerimizi ve desteğimizi sürdürerek okula sahip çıkmaya devam ediyoruz” dedi. Quick Sigorta’nın yeni projelerinden de bahseden Yaşar, ikinci bir okul çalışmasının müjdesini verdi. Meslek lisesi düzeyinde bir eğitim kurumu inşa edeceklerini belirten Yaşar, şu ifadeleri kullandı: “Meslek lisesi, memleket meselesi. Bu bilinçle deprem bölgesinde, sektöre yönelik bir alanda yeni bir sosyal sorumluluk yatırımını hayata geçireceğiz. Bu yalnızca bir okul olmayacak; yurtlar, atölyeler ve lojman gibi ek imkanlarla donatılmış, kapsamlı bir yapı olacak” açıklamalarında bulundu. Quick Sigorta’nın sanat ve spor alanında da çalışmalar yürüttüğünü belirten Yaşar, toplumun her kesimine dokunan projelere imza atmaya devam edeceklerini söyledi.

“Önleyici sigortacılık alanında çalışmalarımız sürüyor”

Yaşar, önleyici sigortacılığın önemine de dikkat çekerek riskleri önleme ve kötü sonuçları minimize etme konusunda aktif çalışmalara imza attıklarını söyledi. Bu kapsamda, Kelkit Vadisi’nde yer alan Koyulhisar ilçesine bir itfaiye aracı bağışladıklarını ve modern bir itfaiye binası inşa ettiklerini belirtti. Yaşar, itfaiye binasının açılışını bahar aylarında gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayrıca, Ankara’da da bir itfaiye aracı teslim ettiklerini belirten Yaşar, şu sözlerle projelerini özetledi: “Yangın risklerini önlemek ve zararlarını en aza indirmek adına adımlar atıyoruz. Kelkit Vadisi gibi zorlu coğrafyalarda güçlü bir itfaiye teşkilatı kurmak bu çabanın bir parçasıdır.”

“Sigortalılarına en çok teklif sunan şirketiz”

Quick Sigorta’nın sektöre yönelik çalışmaları hakkında önemli açıklamalarda bulunan Yaşar, 12 Mayıs 2017’de ilk poliçelerini keserken verdikleri “arz güvenliği” sözünü yerine getirmeye devam ettiklerinin altını çizerek Quick Sigorta’nın sigortalılarına en çok teklif sunan ve poliçeleştirme oranıyla öne çıkan bir şirket olduğunu vurguladı.

Maher Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Maher Holding CEO’su Levent Uluçeçen

“Sigortacılık ve finansal sektör istikrar istiyor”

Yayının bir diğer konuğu Maher Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Maher Holding CEO’su Levent Uluçeçen, Maher Holding özelinde açıklamalarda bulundu. Hâlâ yolun başında olduklarını söyleyen Uluçeçen, “Kuruluş dönemimizde kafamızda yaratacağımız iklim vardı ama bunu çok konuşmak istemedik. Çünkü sigorta sektörü bu iklime alışkın değildi. Şu anda o altyapıyı sağladığımızı düşünüyorum ama daha yolun başındayız” dedi. Uluçeçen, Türkiye’nin bulunduğu bölgedeki gelişmelerin finans ve sigorta sektörüne olumlu yansıyacağını belirterek “Ülkenin gidişatı olumlu bir noktaya doğru ilerliyor. 2025 yılına doğru Ortadoğu’da bir barış iklimi oluşacağına inanıyoruz. Türkiye, bu barış ikliminin merkezinde yer alarak bölgesel ve küresel anlamda çok daha önemli bir pozisyona geliyor” şeklinde konuştu. Sigortacılığın ve finansal sektörün istikrar isteyen alanlar olduğunu vurgulayan Uluçeçen, “İstikrar sadece bir ülke içinde değil, tüm bölgede sağlanmalı. Türkiye, bu bölgede bir lojistik üssü olma yolunda ilerliyor. Ancak lojistik sektörünün güçlü bir sigorta altyapısı olmadan büyümesi mümkün değil. Sigortacılığın, bankacılıktan daha kritik bir öneme sahip olduğunu ve gelecekte daha da büyüyeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Sigortacılık sürdürülebilir kalkınmanın temel taşlarından biri olacak”

Türkiye’nin tarihsel ve coğrafi avantajlarına da dikkat çeken Uluçeçen, “Bu topraklar, tahıl ve buğdayın ilk kez işlendiği yerler. Türkiye, tarihsel bir liderlik pozisyonunda. Ülkemiz güçlendikçe sigortacılığa olan ihtiyaç da artacak. Bu nedenle, finansal sektör yöneticilerinin vizyoner bir bakış açısıyla hareket etmesi gerekiyor. Sigortacılık, sadece ekonomik büyümenin değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın da temel taşlarından biri olacak” dedi.

“Sigorta sektörü klasik ürünlerle sınırlı kalmamalı”

Uluçeçen, sigorta sektörünün sadece yangın gibi klasik sigorta ürünleriyle sınırlı kalmaması gerektiğine de dikkat çekti. “Biz yangın sigortası yapıyoruz, ama Türkiye’de son 5 yıldır en büyük sorumluluk sigortalarını yapan şirketiz. Trafik sigortası sadece basit bir ürün değil, aslında sorumluluk sigortasıdır” diyerek sigorta sektörünün büyüme alanlarının çeşitlenmesi gerektiğini belirtti.

Finansal sigortalar konusundayı güçlüyüz

Uluçeçen, sigortacılığı temele yerleştiren bir finansal grup olduklarını vurgulayarak “Biz banka temelli değil, sigorta temelli bir finansal grubuz. Sigortacılığı temele yerleştirirseniz çok sağlam bir finansal grup oluşturabilirsiniz. Şu an bunun sonuçlarını almaya başladık” ifadelerini kullandı. Sigorta sektöründeki güçlü konumlarını “emanet bir portföy” olarak gördüklerini dile getiren Uluçeçen, “Yönettiğimiz her portföy bizim için emanettir. Tıpkı bankacılıkta olduğu gibi, banka tarafından yönetilen her para aslında bir emanettir ve doğru şekilde kullanılmalıdır. Sigorta sektöründe de bu aynıdır, hangi branş olursa olsun. Sigortalıların ödediği primler bizim için emanettir ve bu güvenceyi sağlamak zorundayız” dedi. Finansal sigortalar konusunda da güçlü olduklarını belirten Uluçeçen, Türkiye’de ilk kez kefalet sigortası verdiklerini belirterek “Amerika’da artık kimse bankalardan teminat mektubu almıyor, sigorta şirketlerinden alıyor. Avrupa’da bu oran yüzde 50’ye çıkmışken Türkiye’de bu oran çok düşük seviyelerde kalıyordu. Biz bu alanda da güçlü bir yer edinmeye başladık” açıklamasını yaptı.

Bina tamamlama sigortası ile “Müteahhit, binanızı tamamlayamazsa biz tamamlayacağız” sözü veriyoruz

Uluçeçen, bina tamamlamanın önemini vurgulayarak Türkiye’nin en büyük sorumluluk sigortalarını satan şirket olduklarını belirtti. Ancak, özellikle deprem bölgesinde bina tamamlamanın kritik bir konu olduğunu ifade etti. “Evet, biz Türkiye’nin en büyük sorumluluk sigortalarını satan şirketiyiz. Ancak bölge deprem bölgesi ve bina tamamlaması çok önemli. Son 3-4 yılda bu bilince ulaştık. 45 yıldır bu konuya emek veriyoruz. Bir müteahhitten ev alacak olsam, bina tamamlama sigortası olmadan o evi almam. Bu sigorta, bir sigorta şirketi tarafından yapılırsa, o bina artık sağlamdır. Sigorta sektörü bu alana girmeden bu işin olması mümkün değil” dedi. Sigorta şirketlerinin inşaat sektörüne girmesinin alışılmadık bir durum olduğunu ancak kendi şirketlerinde bunun mümkün olduğunu vurgulayan Uluçeçen, “Türkiye’de bir sigorta şirketinin inşaat şirketi olması normalde düşünülemezdi. Ama biz bina tamamlama sigortası yapıyoruz. Quick Sigorta, Türkiye’de bina tamamlama sigortası yapan tek şirket. Bu sigortayı yapabilmek için bir inşaat şirketinizin olması gerekiyor. Çünkü verdiğimiz söz şu: Eğer müteahhit, binanızı tamamlayamazsa biz tamamlayacağız. O zaman inşaat şirketiniz olmak zorunda” dedi. Bina tamamlama sigortası konusunda önemli bir iş birliği gerçekleştirdiklerini de aktaran Uluçeçen, bu sigorta ürününü uygularken güçlü bir konsorsiyum oluşturduklarını belirterek “Bina tamamlama sigortasını yapıyoruz, ancak bu sadece Quick Sigorta ile sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda Tepe İnşaat ve Allianz Teknik ile bir konsorsiyum kurduk. Allianz Teknik, projelerin deprem modellemelerini yapıyor. Tepe İnşaat ise bu projelerin müteahhitliğini üstleniyor. Quick Sigorta ise bina tamamlamayı sağlıyor. Bu güçlü iş birliğiyle, projelerin sağlam bir şekilde tamamlanması için önemli bir adım atıyoruz” açıklamalarında bulundu.

Hep birlikte çok iyi bir yıl geçirdiğimizi düşünüyoruz 

Uluçeçen, şirketin başarılı bir yılı geride bıraktığını ve temellerin sağlam şekilde atıldığını vurgulayarak “İyi bir fon yönetimi, hasar yönetimi ve şirket yönetimi ile mükemmel bir ekip oluşturduk. Her biri çok değerli insanlar ve hepsine teşekkür ediyorum. Hep birlikte çok iyi bir yıl geçirdiğimizi düşünüyoruz” diye konuştu. 2025 ve sonrasına yönelik umutlu olduklarını belirten Uluçeçen, yatırımlarına devam edeceklerini söyleyerek “Sorumluluk sigortası kesmeye devam edeceğiz. 2017’den bu yana verdiğimiz güvenceyi koruyacağız. Acentelerimiz verdiği her teklifi poliçeleştirebilecekler. Kanallar arasında fiyat farkı olmayacak” dedi.

Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy

“Hedeflerimizin üzerine çıktık”

Yayına katılan Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy, 2024 yılının hem hareketli hem de başarılarla dolu geçtiğini belirtti. “Yılı mali hedeflerimizin üzerinde kapattık. Grubumuz büyümeye ve gelişmeye devam ediyor” diyen Özsoy, 2025’te finansal ekosistemin daha da genişleyeceğini söyledi.

Özsoy, ekosistemdeki diğer iştiraklerle birlikte yaklaşık 10 milyon müşteriye hizmet verdiklerini belirterek 2025 yılına ilişkin beklentilerini paylaştı ve yılın nispeten stabil geçeceği öngörüsünde bulundu.

Sıkı para politikasının piyasada tüketim alışkanlıklarını sınırlayıcı bir etki yaratacağını ifade ederek, sigorta sektörünün bu dönemde daha da önemli bir hale geleceğini vurguladı. “İnsanların varlıklarını korumak için en güvenilir yer sigorta. Bu nedenle, gerçek ihtiyaç olarak sigortanın 2025’te daha etkin bir rol oynayacağını düşünüyoruz” dedi.

Türkiye genelinde özellikle finansal sigortalara odaklandıklarını belirten Özsoy, bina tamamlama sigortasının kentsel dönüşüm sürecinde tamamlayıcı bir unsur olarak önem taşıdığını dile getirdi. “Kentsel dönüşümü Türkiye’nin bir sigortası olarak görüyoruz. Bu noktada, bina tamamlama sigortası da bu dönüşümün sigortası olarak kritik bir rol üstleniyor” ifadelerini kullandı.

2025 yılının sigorta şirketleri açısından sermaye yeterliliğinin ön planda olacağı bir yıl olacağını kaydeden yetkili, güçlü sermaye yapısına sahip şirketlerin pazar paylarını artıracağına inandıklarını sözlerine ekledi.

Acentelere ilişkin açıklamalarda da bulunan Özsoy, acentelerin kazançlarını artıracak yöntemlere odaklandıklarını belirterek “Bol kazanç hedefimiz var ancak bunun için doğru yöntemleri kullanmamız gerekiyor. Acentelerimizi birer finansal market haline getirmeye çalışıyoruz. Acentelerimiz, bankaların yerine geçerek birer finansal market olma özelliğini daha fazla ön plana çıkarmalı. Bu yönde uzun süredir çalışmalar yürütüyoruz ve bu yapıya dahil olan 1.500’den fazla acentemiz bulunuyor” dedi.

Quick Finas Genel Müdürü Nihat Karadağ

Quick Finans, çok daha büyük hedeflere doğru yürüyecek

Yayına Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ da katıldı. 2021 yılında kurulan Quick Finans için 2024’ün olgunluk yılı olduğunu belirten 

Karadağ, “Çok daha büyük hedeflere doğru yürüyeceğiz. Tabii biz yeni kurulduğumuz için 2024 yılında yüzde 160’a yakın bir büyüme sağladık, kredi hacmimizde. Sektöre baktığımızda da krediler tarafında kredi kartlarındaki düşük faizler ve bankaların biraz rekabette zorluklar olmasına karşın biz yine büyümemizi sağlamış olduk. Quick Grubu, bir ekosistem oluşturuyor. Bu ekosistemde biz finans partneri olarak önemli görevler üstleneceğiz. Bir sigorta grubunun ilk finansman şirketi olarak sigorta ve finans ürünlerini bir arada sunma hedefiyle yola çıktık. Bu alandaki ilk örnekleri sunduk. Çünkü finansman şirketlerin çok temel fonksiyonlarından birisi aslında ülkelerin makroekonomik hedefleri arasında yer alan çok önemli kavram var. Bizim tüm regülatörlerimiz de bunları hedefliyorlar. Biri kapsayıcılık kapsayıcı finansman. Bir de finansal çeşitlilik. Aslında bizim yaptıklarımız hem finansal kapsayıcılık hem de finansal çeşitlilik anlamında çok önemli değer katıyor. 7515 acentemize hazır kredi limitleri tespit ettik ve bunları kullandırmaya başladık. Acentelerimiz Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar yaygınlaşmış bir şekilde. Önümüzdeki yıl çok daha bunu kapsayıcı arttıracağız. Hedeflediğimiz ve ilk adımlarını attığımız farklı alanlarda kredi türlerinde çok daha yaygın bir şekilde kullandıracağız” açıklamasını yaptı. 

“2024, sigorta sektöründe başarılarla dolu bir yıl oldu”

Yayına bağlanan Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, 2024 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gülen, sektörün bu yıl önemli adımlar attığını ve geleceğe yönelik kapsamlı projeler geliştirdiğini vurguladı.

Sigortacılık sektörünün büyümesini sağlamak için yeni bir planlama çalışması başlattıklarını belirten Gülen, “Sektörümüzü dolar bazında iki kat büyütmek, sigorta penetrasyonunu artırmak ve toplumda sigorta farkındalığını geliştirmek için 25’e yakın proje tasarladık. Bu projeler 10 Ocak’ta yapılacak ikinci toplantıda oylanacak ve ardından uygulama sürecine geçilecek. Hedefimiz, sigorta sektörünü bugünkü konumunun çok daha ilerisine taşımak” dedi.

“Düzenlemeler tüm paydaşları kapsamalı”

Sektördeki regülasyonların önemine de değinen Gülen, düzenlemelerin tüm paydaşları kapsaması gerektiğini ifade ederek “Regülasyonlar zaman zaman sektörün disipline edilmesine fazla odaklanıyor. Ancak bu durum sektörün büyüme potansiyelini sınırlayabiliyor. 2024 yılında bu dengeyi sağlamak için çalıştık ve bu çabalarımız sürecek” diye konuştu.

“Birliğimiz geniş bir ekosistemi temsil ediyor”

Gülen ayrıca, Türkiye Sigorta Birliği’nin yalnızca sigorta şirketlerinden oluşmadığını, geniş bir ekosistemi temsil ettiğini dile getirerek “Bu yıl, sigorta sektörünü sadece 72 sigorta şirketinden ibaret bir yapı olarak değil, acentelerden brokerlere, bankalardan eksperlere, hastanelerden eczanelere kadar uzanan büyük bir ekosistem olarak ele aldık. Tüm paydaşlarımızla daha güçlü bir iletişim kurmaya odaklandık” dedi. 2024 yılı boyunca hayat dışı ve hayat-emeklilik komitelerinin ortak akıl çerçevesinde hareket ettiğini belirten Gülen, tüm kararların sektörün geneline katkı sağlaması için titizlikle alındığını söyledi. 2025 yılına dair beklentilerini de paylaşan Gülen, “2025, projelerimizin sonuçlarını almaya başlayacağımız bir yıl olacak. Sektörümüz için daha iyi bir tablo ortaya koyacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“2025’te sektör dengelenme sürecine girecek”

Yayına konuk olan bir diğer isim Sigorta Eksperleri İcra Komitesi (SEİK) Başkanı Ahmet Nedim Erdem, 2025 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekonomik dengelenme sürecinin sigorta sektörüne olumlu yansıyacağını belirten Erdem, enflasyonun düşüş trendine girmesinin fiyatlamalarda ve hasar maliyetlerinde denge sağlayacağını söyledi.

Erdem, 2024 yılında kasko sigortası primlerinde yaşanan gerilemeye dikkat çekerek “Enflasyondaki yavaşlama ve hasar maliyetlerindeki durulma, sektörde fiyatlama süreçlerini optimize etti. Bu durum, sigortalılar açısından olumlu bir tablo oluşturdu. 2025 yılında da bu dengelenme sürecinin devam edeceğini öngörüyorum” diye konuştu.

“Sigortacılık için “genel kanun” hazırlanması önemli

Yeni regülasyon çalışmaları hakkında da konuşan Erdem, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) sektörel düzenlemeleri ele almasının önemine vurgu yaptı. Erdem, sigortacılık için bir “genel kanun” hazırlanmasının kritik bir adım olduğunu belirterek şunları ekledi: “Nasıl ki bankacılık sektörü için genel bir kanun mevcutsa, sigortacılık sektörü için de benzer bir yasal düzenleme gerekiyor. Bu, süreçlerin daha etkin ve düzenli bir şekilde işlemesini sağlayacaktır. Geçtiğimiz günlerde bir milletvekilimizin mecliste bu ihtiyacı dile getirmesi de sevindirici bir gelişmedir.”

“Hasar sigortacılığın temel ürünü”

Hasar süreçlerine yönelik çalışmalara da değinen Erdem, hasarın sigortacılığın temel ürünü olduğunu ve uyuşmazlıkların büyük ölçüde hasar kaynaklı olduğunu ifade etti. Erdem, şöyle devam etti: “Sigorta poliçesi bir ürün değildir; sigortanın ürünü hasardır. Bu nedenle hasar süreçlerinin yönetmeliğe bağlanması, uyuşmazlıkların azaltılmasında önemli bir adım olacaktır. Hasar yönetmeliği çalışmasının başlatılması ve tüm paydaşların buna destek vermesi, sektörün güvenilirliğini artıracaktır. Bu da sigortalıların sigortaya bakış açısını olumlu yönde değiştirecektir.”

“Tüm paydaş mutluluğu sektörün geleceği için kıymetli”

Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) arama konferansında ortaya çıkan “tüm paydaş mutluluğu” kavramına da değinen Erdem, TSB’nin öncü rolünü şu sözlerle değerlendirdi: “TSB’nin tüm paydaşları sürece dahil etmesi ve iş birliğini güçlendirmesi, sektörün geleceği için çok kıymetli bir adımdır. Bu çalışmaların önümüzdeki yıllara da olumlu yansımalarını göreceğimizi düşünüyorum. Ülkemiz için de hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.”

Sigorta Ekranı:

1 Yorum

  1. Acenteler sizin çalıştığınıza inan mıyor Çünkü SEDDK nın Zorunlu trafik sigortalarıyla ilgili çıkardığı yasaların hiçbiri uygulanmadı Sigorta şirketleri şu anda ülkenin gündemi olan fahiş fiyatı çok güzel uyguluyor Trafik sigortalarında Taban fiyat tavan fiyat uygulaması Şu anda hiçbir şirket bu kurala uymuyor Halkı yüksek fiyattan sigorta satarak kandırıyor Devlet ilk önce varlık fonundaki sigorta şirketine ayar vermesi lazım Sigorta şirketleri yetki verdiği acenteye trafik sigortası onaylamıyor aynı sigortayı banka yada internetten aynı sigorta şirketi onaylıyor Haksız rekabet ACENTELERİN HAKKINI BU ÜLKEDE KİM KORUYACAK
    CAN BEY Bu konularada biraz değinirsek iyi olacak

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER