5 Aralık 2025, Cuma
spot_img

Bakım sigortası, sağlık ve sosyal hizmetleri bir araya getirmeli

Türkiye’nin dünya ortalamasından hızlı yaşlandığını ortaya koyan TÜSİAD’ın PwC ile birlikte hazırladığı yaşlanma raporunda sorunların listelendi ve çözüm önerileri sunuldu. Raporda uzun süreli bakım sigortasının zorunluluğuna da dikkat çekildi. Yaşlı bakımında sağlık ve sosyal hizmetleri bir araya getiren yeni bir model oluşturulması ve bu model çerçevesinde bakım sigortasının geliştirilmesi gerektiği belirtildi. 

TÜSİAD’ın PwC ile birlikte hazırladığı yaşlanma raporunda Türkiye’nin dünya ortalamasından hızlı yaşlandığı ortaya kondu. Araştırma kapsamında, doğum oranlarındaki azalma ve yaşam süresindeki artış gibi faktörlerle hızla artan yaşlı nüfus ve değişen nüfus dinamikleri incelendi. Rapor, dünyadaki genel trende paralel olarak, geçmişte yüksek doğurganlık oranlarına sahip olan Türkiye’nin genç nüfus yapısının hızla değiştiğini ortaya koydu. Rapora göre yaşlı nüfus oranının 2040 yılında yüzde 16,3’e ulaşması bekleniyor. Değişim, yaşlı nüfus kategorisinin de yapısını değiştirecek; 55-64 yaş arası nüfus oranının azalacak ve ileri yaş nüfus oranı (75+) ise yaşlı nüfus grubu içerisinde artacak. Altı ana başlıkta sorunların listelendiği ve çözüm önerilerinin sunulduğu raporda uzun süreli bakım sigortasının zorunluluğuna da dikkat çekildi. 

Dünyadaki örnekler ilham kaynağı niteliğinde

Rapora göre nüfusun yaşlanmasıyla birlikte sağlık ve bakım ihtiyaçları artmakta. Türkiye’de 65 yaş ve üzeri her 5 yaşlıdan yaklaşık 4’ü kronik hastalığa sahip. Önemli bölümü günlük yaşamlarının ciddi şekilde etkilendiğini belirtiyor. Sağlık hizmetlerine erişimin yanı sıra evde bakım desteğine ihtiyaç duyan yaşlı birey sayısı artmakta. 65 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 27’si evde bakım desteğine ihtiyaç duyuyor. Sağlık ve bakım hizmetlerinin yaşlı bireylerin ihtiyacına uygun olarak geliştirilmesi gerekiyor. Koruyucu sağlık hizmetlerinin, evde bakım hizmeti uygulamalarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması büyük bir önem taşıyor. Uzun süreli yaşlı bakım hizmeti sağlayıcı kurumlara yönelik düzenlemelerin yapılması gerekiyor. 

Raporda yaşlı bireylerin ekonomik güvenceye kavuşturulması, sağlık ve sosyal katılım gibi birçok alanı etkileyen önemli bir parametre olarak dikkat çekiliyor. “Yaşlı nüfusun sürekli artmasıyla birlikte, yaşlı bireylerin yaşam kalitelerini artırmak için finansal destek sistemlerinin güçlendirilmesine ihtiyaç duyuluyor” denilen raporda, bir an önce bakım sigortası modelinin geliştirilmesi de hayati bir öneme sahip. 

Raporda “Dünyada demografik dinamikler ve kültürel farklılıklar nedeniyle yaşlı bireylere yönelik farklı stratejiler izlenmektedir. Örneğin, Japonya, 65 yaş ve üzeri bireylerin nüfusun %30,1’ini oluşturduğu ve dünyada en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ülkelerden biri olarak, yaşlı dostu şehirler ve bakım hizmetleri konusunda öncü adımlar atmıştır. Almanya’da ise yaşlı nüfusun oranı %22’nin üzerinde olup, uzun dönemli bakım sigortası gibi yaşlı bireylere yönelik sosyal güvenlik sistemleri önemli bir rol oynamaktadır. Bu ülkelerin yanı sıra, Hollanda, Danimarka ve Finlandiya gibi Avrupa ülkelerindeki bakıcı sistemleri, sosyal yardımlar, sağlık hizmetleri, uzun süreli bakım finansmanı ve sosyal konut projeleri gibi çeşitli iyi uygulama örnekleri, yaşlı bireyler konusunda atılacak adımlar için ilham kaynağı niteliğindedir” denildi. 

Türkiye 2040’da yaşlanmakta olan nüfustan yaşlanmış bir topluma dönüşecek

Türkiye’de doğurganlık hızı, 2017 yılından bu yana, nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1’in altında seyrediyor. 2022 yılında toplam doğurganlık hızı 1,51 çocuğa kadar geriledi. Rapor, bu durumun toplumda doğurganlık davranışlarının değiştiğine işaret ettiğini belirtiyor. 

TÜSİAD raporuna göre Türkiye, doğurganlık ve ölüm hızındaki düşüş trendi ile sağlık alanındaki gelişmeler sonucunda, ‘demografik dönüşüm’ olarak adlandırılan küresel yaşlanma sürecini yaşıyor. Nüfus piramidine bakıldığında, Türkiye’nin 2040 yılında yaşlanmakta olan nüfustan yaşlanmış bir topluma dönüşmesi bekleniyor. TÜİK verilerinde de faydalanan rapor, Türkiye’de 65 yaş ve üzerindeki kişilerin yüzde 79’unun hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, kanser, böbrek yetmezliği, inme, hepatit ve astım gibi kronik hastalıklara sahip olduğunun altını çiziyor. Yaşlı nüfusun yüzde 32’sinin de bu hastalıklara bağlı günlük faaliyetlerini ciddi ölçüde kısıtladığını ortaya söylüyor. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER