Tarihteki en büyük lojistik operasyonu olan aşı sevkiyatları; sigortacılık açısından da toplam 100 milyar dolarlık bir değer oluşturacak.
COVID-19 salgınına karşı geliştirilen aşılar dünyanın dört bir köşesine dağıtılmaya başladı. En büyük gündem maddesi aşıların etkileri ve yeterliliği olsa da arka planda; bu büyük ve hassas ürünlerin sevkiyatı konusunda ciddi risk ve handikaplar bulunuyor.
Milyarlarca doz aşının üretim tesislerinden tüm dünyadaki hastanelere ve tıp merkezlerine sevk edilmesi; modern tarihteki en büyük lojistik operasyonu olarak görülüyor. Sigortacılık açısından tahminen 100 milyar dolar değerindeki bu sevkiyatlarda; kapasite yeterliliği, soğuk zincir lojistiğine bağlı taşıma ve depolama riskleri; özel korumalı ambalajlama gereksinimi ve hırsızlık vakaları gibi oldukça zorlayıcı pek çok unsur yer alıyor.
Aşı sevkiyatlarında ortalama 50 milyon dolarlık kayıp!
IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi; dünya lojistik pazarı ve sigorta/reasürans sektörünün tüm insanlık tarihi için çok önemli bir imtihan verdiğini belirterek; “Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ve Dünya Sağlık Örgütü açıklamalarına göre; aşıların yüzde 25’i soğuk zincirdeki sıkıntılar sebebiyle kullanılamaz hale gelecek. On binlerce paket aşının bulunacağı sevkiyatların ısı kontrollü konteynerlerde zarar görmesi durumunda; 15 ila 50 milyon dolar arası kayıp yaşanabileceği ve sigorta şirketlerinin bu tutarda tazminat yükü ile karşılaşabileceği hesap ediliyor. Uluslararası Nakliyat Sigortaları Birliği verilerine göre; bir yıl boyunca toplamda yaklaşık 600 milyon dolar kargo sigorta hasarı yaşandığı göz önüne alındığında; sigorta sektörünü finansal olarak meşgul edebilecek önemli bir risk söz konusu” dedi.
8 bin adet Boeing 747F uçağa ihtiyaç duyulacak
Murat Çiftçi, aşı lojistiğinde kullanılmak üzere her biri 100 ton yük taşıyabilen 8 bin adet Boeing 747F uçağına ihtiyaç olduğunu belirterek; “Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği tarafından yayınlanan aşı lojistiği ve dağıtımı kılavuzuna göre; dünya nüfusuna yetecek kadar aşı taşınabilmesi için 8000 adet Boeing 747F uçağına ihtiyaç var. Sadece havayolu kullanıldığında bu sayının 15 binlere kadar çıkabilecek ve eş zamanlı olarak kıtalar arası deniz yolu taşımacılığının da belirli bir oranda kullanılması söz konusu olacak” diye konuştu.
Çiftçi şunları söyledi: “Esasen dünyada ilaçların yüzde 20’sinden azının lojistiği havayolu ile yönetilirken burada; zamana karşı bir yarış olduğundan ve bu sayıda uçağın üretilmesi mümkün olmadığından; havayolu bağlantılı tedarik zincirine ve tüm paydaşlarına ciddi bir yük binecektir. Sadece soğuk zincir lojistiğinde tecrübeli olan lojistik firmalarının bu yükü kaldıramayacakları düşünüldüğünde; daha az tecrübeli veya başka alanlarda tecrübeli lojistik firmaları da rol oynayacak.”