NART Risk Managament Forum 2020’de, bu yıl sağlık konuşuldu. ‘Sağlık Hizmet Sunucularında Risk Yönetimi’ başlığı ile düzenlenen forumda, konuşmacılar artan risklere karşı sektörün tüm tarafları olarak birlikte hareket etmek gerektiğine vurgu yaptılar.
NART Risk Managament Forum 2020’da ‘Sağlık Hizmet Sunucularında Risk Yönetimi’ masaya yatırıldı. ‘Dünyada ve Türkiye’de Sağlık Hizmet Sunucularında Yeni Boyutlar ve Yeni Trendler’in ele alındığı ikinci oturuma Volitan Global Başkanı Ufuk Eren moderatörlük yaptı. Bu oturumun konuşmacıları arasında yer alan Memorial Sağlık Grubu CEO’su Uğur Genç, ‘Korona Günlerinin Ortasında Sağlık Hizmet Sunumundaki Trendler’ başlıklı bir konuşma yaptı.
Genç, önümüzdeki dönemde sağlık kuruluşları olarak sigorta şirketlerinden beklentilerini sıralarken, “Çok şey bekliyoruz. Sektör zorlanıyor. Biz olmazsak sigorta şirketlerinin satacakları ürün olmayacak. Artık rekabet değil dayanışma günü” dedi. Konuşmasında sigortalı sayısını artırmanın her iki tarafında kurtuluşu olacağına dikkat çeken Genç, “Katma değerli sigorta ürünleri yaratmak gerekiyor. Şimdilerde tüm şirketler tamamlayıcı sağlığa yöneliyor. Ama bunun önümüzdeki süreçte şirketler için sıkıntı yaratacağını düşünüyorum. Ülke bazında sağlık sigortası konusunda bilgilendirme çalışmalarının yapılması lazım. Sigorta şirketlerinin artık hasar odaklı gitmekten ziyade pazarı büyütme konusunda çalışmalarını istiyoruz” diye konuştu.
Hasta odaklı sağlık merkezlerine dönüş var
Konuşmasında dünyadaki değişimlerin sağlık sektörünü direkt etkilediğini belirterek, “Tüm dünyada hastalıklar yaygınlaşıyor. Artık tüketici daha bilgili, sosyal ve daha güçlü. Bunun yanında inovatif ama daha pahalı bir teknoloji ile karşı karşıyayız. Küreselleşme ile sınırlar kalktı. Bilgiye artık çok kolay ulaşılıyor. Yeni nesil çok gelişiyor. Beklentileri çok farklı” dedi.
Tüm yaşanan değişim ve gelişmelerin sağlık sektöründe neleri değiştirdiğine de yer veren Genç, “Artık hasta odaklı sağlık merkezlerine dönüş var. Hastanın beklentileri ve istekleri önemli hale geldi. Hastalar 7/24 sağlık hizmeti talep ediyor” diye konuştu. Tüm dünyada ve Türkiye’de sağlık harcamalarının arttığına vurgu yapan Genç, “Türkiye’de sağlık harcamaları yüzde 14 civarında her yıl büyüyor. ABD’ye ve oranla Türkiye’de kişi başı daha az sağlık harcaması yapmamıza rağmen memnuniyet oranı oldukça yüksek. Fakat tüm bunların yanında özel sağlık sigortalarının penetrasyonu çok az. Tamamlayıcı sağlık sigortalarında da fiyatlamaların yanlış projelendirildiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Genç, gelecek dönemde sektörde yaşanacak gelişmelerle ilgili de şunları söyledi: “Yeni hastalıklar önümüzdeki yıllarda daha çok gündemimizde olacak. Örneğin Alzeheimer artacak. Önümüzdeki yıllarda gençler yaşlılarımıza çok bakmayacak. Bu nedenle yaşlı bakım merkezlerinin öneminin artacağını düşünüyorum. Şu anda ülkemizde 560 tane hastane var. Sektöre yatırım yapıp hizmet anlayışını geliştiremeyen yatırımcıların sektörde azalacağını düşünüyorum.”
Özel sektörün sağlıkta artan rolü yatırımlar için fırsat yaratıyor
MLP Care Yönetim Kurulu Üyesi Hale Bıyıklı da yatırımcı gözüyle sağlık sektöründeki durumu özetledi. Yatırımcı gözüyle en önemli göstergenin büyüme potansiyeli olduğuna dikkat çeken Bıyıklı, forumda ‘Yatırımcıların Sağlık Sektörüne Bakış Açısı’ başlıklı bir konuşma yaptı. “Demografik ve sosyal göstergeler dünyanın her yerinde sağlık sektörünün büyümesini hızlandırıyor” diyen Bıyıklı, bugün orta yaşlı bir insanın yılda sağlığı için ortalama 3 bin 400 dolar harcarken 65 yaşın üstündeki bir hastanın ise yılda 10 bin dolar harcadığına vurgu yaptı.
Türkiye’de özellikle sağlık alanında özel sektörün artan rolünün diğer yatırımcılar için fırsat yarattığına dikkat çeken Bıyıklı, “Türkiye bu açıdan bayağı avantajlı. Özel sektörü çok erken dönemde devreye aldı. Örneğin sağlık harcamalarımız diğer ülkelere göre düşük ama sağlıktan memnuniyet oranlarımız oldukça yüksek. Bu da yatırımcıların ülkemizi büyüyen bir Pazar olarak değerlendirmesine neden oluyor” dedi.
Tele-tıp şirketlerinin değeri arttı
Bıyıklı, Covid 19 döneminde ABD’de tele – healty adı verilen şirketlerin 10 kat değerlendiğine dikkat çekti. “Sağlıkta yatırım fırsatlarını sürdürülebilir büyüme potansiyelleri ve risklerin dengesine bakarak değerlendirmek gerekiyor” diyen Bıyıklı, Pandemi döneminde yatırımcılar neye dikkat ettiklerini ise şöyle anlattı: “OECD tarafından yapılmış bir çalışmaya göre Türkiye toplam yoğun bakımdaki hasta sayısına göre Almanya’dan sonra ikinci sırada yer aldı. Yani bundan sonra yatak ekleme yerine yatakları daha verimli kullanmak gerekecek. Yetersiz sağlık kapasitesi olan ülkelerde maalesef ölümler yüksek oldu. Türkiye ilk dalgayı başarılı bir şekilde yönetti. Bu yatırımcıların da göz önünde bulunduracağı bir kriter.”
Parametrik sigortalar pazarı büyüyecek
NART Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Denise Nart ise, “Sağlık Hizmet Sunucularının Risk Yönetimi’ başlıklı bir konuşma yaptı. Konuşmasında özellikle gelişen ve zorlaşan koşullara paralel olarak gelişen rekabet kurallarına ayak uydurmak gerektiğine dikkat çeken Nart, “Daha çok fikir ve proje üretmek lazım. Şirketler değişen trendlere ve risklere göre önlemini alıyor mu? Kurum içinde risk paylaşımı yüksek tutarlara çıkan tazminatlar için felsefeleri nedir? İşte bu soruları net olarak kendilerine sormaları gerekiyor” diye konuştu.
Brokerler olarak görevlerinin yatırımcıları tehdit eden riskleri bulup onları ortaya koymak olduğunu belirten Nart, “Bu alanları inceliyoruz. Herhangi bir riskin gerçekleşmesi durumunda doğabilecek hasarlardan hareket ederek riskleri inceliyoruz. Yani risk fotoğrafını çekiyoruz” dedi.
Nart, bu dönemde özellikle yaşanacak iş durmalarına karşı iş durması ve kar kaybı sigortaları hakkında da bilgi verdi. Bunun yanında iş durması sigortasının COVID-19’da tüm dünyada işlemediğini belirterek, “Çünkü bu sigortaların çalışması için fiziksel bir hasar olması gerekiyor. Oysa bu konuda başka sigorta çözümleri de var. Biz NART olarak bu dönemde parametrik sigorta ürünlerini pazara sunmaya başladık. Bu sigortalarda fiziki hasar aramayan sigortalar. Yurtdışında da parametrik sigorta talepleri çok arttı. Salgın hastalıklara karşı farkındalık arttı. Bu da sektör için önümüzdeki dönemde yeni bir Pazar haline gelecektir” değerlendirmesinde bulundu.