Allianz Grubu, 2014’ün üçüncü çeyreği itibarıyla toplam gelirini yüzde 14,5 artışla 28,78 milyar Euro’ya, faaliyet kârını da yüzde 5,2 artışla 2,65 milyar Euro’ya yükseltti.
2014’ün üçüncü çeyreğinde Allianz Grubu, yılın ilk yarısındaki güçlü gelişmesini devam ettirdi. Toplam çeyrek gelirleri yüzde 14,5 artışla 28,78 milyar Euro’ya yükseldi. Faaliyet kârı da yüzde 5,2 artarak 2,65 milyar Euro oldu. Hissedarlara ait net kâr da yüzde 11,2 artışla 1,61 milyar Euro’ya çıktı.
Olumlu gelişme, yılın ilk dokuz ayında da belirgindir. Toplam gelir yüzde 9,8 artışla 92,20 milyar Euro’ya yükseldi. Faaliyet kârı da yüzde 6,0 artışla 8,14 milyar Euro rakamına ulaştı. Hissedarlara ait net kâr yüzde 5,5 artışla 5,00 milyar Euro’ya çıktı.
Mal ve Kaza sigortası segmenti, gelirler ve faaliyet kârı açısından yeniden güçlü bir çeyrek sergiledi. Daha yüksek sigorta etme ve yatırım sonuçları nedeniyle de segmentin faaliyet kârı arttı. Hayat ve Sağlık sigortası segmentinde zorunlu primler yaklaşık yüzde 25 arttı. Varlık Yönetimi segmentinde de faaliyet kârı 2014 yılının en yüksek çeyreksel düzeyine ulaştı.
30 Eylül 2014 itibarıyla grubun ödeme gücü oranı yüzde 184 oldu. Bu rakam, 31 Aralık 2013’e göre yüzde 3’lük bir artışa tekabül etmektedir. 31 Aralık 2013 tarihi itibarıyla 50,1 milyar Euro olan özsermaye, yüzde 16,2 artışla 58,2 milyar Euro’ya ulaştı.
Mal ve Kaza segmentindeki güçlü dönemsel büyümenin, hayat sigortası ürünlerindeki yüksek talebin ve Varlık Yönetimi segmentindeki olumlu faaliyet kârının, 2014 yılı için doğru yolda olduklarını gösterdiğini söyleyen Allianz SE CFO’su Dieter Wemmer sözlerine şu şekilde devam etti: “Sonuçlarımız, faaliyet kârı hedef aralığının 10,5 milyar Euro olan üst sınırına ulaşılabileceğine dair beklentimizi doğrulamaktadır.”
Mal ve Kaza sigortası faaliyet kârı yüzde 15,2 arttı
Mal ve Kaza sigortasında yazılan brüt primler, yüzde 5,7’lik artışla üçüncü çeyrekte 11,25 milyar Euro’ya ulaştı. Kur hareketlerinden ve konsolidasyon etkilerinden arındırıldığında yüzde 4,7 olan dönemsel büyüme, özellikle İngiltere’deki iş geliştirme ile küresel ürünlerimizde ve Almanya’daki güçlü büyüme sayesinde sağlandı. İtalyan sigorta şirketi Unipol’den belirli dağıtım operasyonlarının satın alınmasının toplam prim büyümesindeki etkisi 0,8 puan oldu.
2014’ün üçüncü çeyreğinde Mal ve Kaza segmentinin faaliyet kârı yüzde 15,2 artarak 1,42 milyar Euro oldu. Daha başarılı risk değerlendirme ve sigortalama sonuçları bileşik orana da yansıdı. Bu oran üçüncü çeyrekte 1,3 puan iyileşme ile yüzde 93,5 oldu. Daha düşük bir run-off sonucuyla kısmen gölgelemiş olsa da, olumlu doğal afet ortamı, hasar prim oranının 1,3 puan düşerek yüzde 65,9’da kalmasını sağladı. Yüzde 27,6 düzeyindeki gider oranı da 2013 üçüncü çeyreğiyle aynı düzeyde kaldı.
Mal ve Kaza işinin çekirdek pazarlardaki güçlü sonuçlarının yanı sıra büyük bir doğal afetin yokluğu sonucunda başarılı bir çeyrek yaşadıklarını belirten Dieter Wemmer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğunlukla iş hacminin büyümesi sonucu gerçekleşen prim artışları, özünde ürünlerimize olan sağlam talebin altını çizmektedir.”
Hayat ve Sağlık sigortası güçlü büyüme sergiledi
Üçüncü çeyrekte Hayat ve Sağlık sigortasındaki zorunlu primler bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 24,9 artışla 15,85 milyar Euro’ya çıktı. Allianz’ın çekirdek pazarları olan İtalya ve ABD’nin yanı sıra Tayvan’daki güçlü talebin de bu gelişmeye katkısı oldu.
İtalya ve Tayvan satışlarındaki üçüncü çeyrek artışlarının ardındaki ana etken, birim bağlantılı ürünlerdi. Sabit endeksli düzenli gelir ödemeleri, ABD’de bir kez daha güçlü bir talep ile karşı karşıya kaldı. Almanya’da “Perspektive,” 16 bin 500 poliçe satışıyla başarılı çizgisini sürdürmeye devam etti.
Faaliyet kârı, istikrarlı bir performans sergileyerek bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 2,8 artışla 790 milyon Euro’ya çıktı. Varlık Yönetimindeki bazı kalemlerin devredilmesinin bu gelişmeye 22 milyon Euro katkısı oldu.
Bir önceki yıl 215 milyon Euro olan yeni işlerden elde edilen gelir yüzde 36,5 artışla 293 milyon Euro’ya çıktı. 2014’ün üçüncü çeyreğinde yüzde 2,4 olan “yeni iş geliştirme oranı,” istikrarlı bir şekilde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre sabit kaldı.
“Hayat ve Sağlık segmentindeki ürün gamımız doğru yönde gelişerek geleneksel ürünlerden yeni ürünlere kaymaya devam etmektedir. Birim bağlantılı ürünler birçok çekirdek pazarda daha fazla satış üretmektedir” diyen Dieter Wemmer sözlerine şu şekilde devam etti: “Araya giren yaz tatiline rağmen hayat sigortası ürünlerimiz için güçlü talebin üçüncü çeyrekte de devam etmiş olması emeklilik karşılıkları için açık bir sinyal olarak algılanmaktadır. Örneğin İtalya’da piyasaya yeni çıkarılan birim bağlantılı ürünler çok iyi karşılanıp bankasürans üretimimizin yaklaşık üçte ikisini oluşturmuştur.”
Hedefi tutturan Varlık Yönetimi
Üçüncü çeyrekte Varlık Yönetimi segmentinin faaliyet gelirleri yüzde 2,6 düşüşle 1,62 milyar Euro oldu. Faaliyet kârı da yüzde 5,0 azalarak 694 milyon Euro’ya indi. Maliyet-gelir oranı da yüzde 57,1 ile 2014’ün ilk iki çeyreğine göre nispeten biraz daha iyi bir performans sergiledi.
30 Eylül 2014 tarihi itibarıyla yönetim altındaki toplam varlıklar 1.872 milyar Euro oldu. Bu rakam 2014 yılı başı için 1.738 milyar Euro idi. 2014 yılı başında 1.329 olan yönetim altındaki üçüncü taraf varlıkları, üçüncü çeyrek sonunda 1.411 milyar Euro’ya çıktı. Güçlü pazar hareketleri ve olumlu kur etkileri net çıkışların etkisini fazlasıyla dengeledi.
Bir önceki yılın üçüncü çeyreğinde 27,5 milyar olarak gerçekleşen üçüncü taraf net çıkışları, üçüncü çeyrekte 47,4 milyar Euro oldu. 2014’ün üçüncü çeyreğinde PIMCO’daki net çıkışlar da 49,2 milyar Euro olarak gerçekleşti. Ancak bu çıkışların önemli bir kısmı yatırım yönetimi liderliğindeki değişikliğin ardından, Eylül’ün son haftasında gerçekleşti. 31 Ekim 2014 tarihi itibarıyla PIMCO Total Return Fonundaki varlıklar 170,9 milyar Amerikan doları oldu. Bu fon halen dünyanın aktif olarak yönetilen en büyük tahvil fonudur. Total Return Fonundan çıkışlar Ekim ayında büyük ölçüde yavaşlamış ve yaklaşık 27,5 milyar Amerikan dolarına inmiştir. Bu çıkışların yaklaşık yarısı Ekim ayının ilk beş işlem gününde gerçekleşti.
Ocak 2012’de Varlık Yönetimindeki yeni yapının uygulamaya konulması ardından ilk kez 100 milyon Euro üstüne çıkan Allianz Global Investors faaliyet kârı, 110 milyon Euro olarak gerçekleşti. Allianz Global Investors ard arda yedi çeyrek üçüncü taraf net girişi sağlamış ve bu rakam 2014’ün üçüncü çeyreğinde 1,8 milyar Euro oldu.
“Bill Gross’un istifasının ardından beklentimiz net çıkış şeklinde bir gelişmenin olmasıdır. PIMCO dünya standartlarında müşteri hizmeti ve yüksek performans sağlamaya devam etmektedir,” şeklinde konuşan Dieter Wemmer sözlerini şöyle sürdürdü: “Yatırım performansı, PIMCO yönetimi altındaki varlıkların yüzde 93’üne ulaşarak, bir önceki çeyrekte elde edilen yüzde 89 ile karşılaştırıldığında iyi bir sonuçla üç yıllık çıta ortalaması üstüne çıkmış oldu.”
Yeni temettü politikası kâr payı dağıtım oranını yüzde 50’ye çıkardı
Yönetim Kurulu ve Allianz SE Teftiş Kurulu, net kârın yeniden dağıtımı konusunda yeni bir temettü politikası uygulama kararı aldı. Bunda amaç, 2014 mali yılından itibaren Allianz hissedarlarına, Allianz Grubu net kârının (hissedarlara ait olan kısmının) yüzde 50’si oranında, arttırılmış bir düzenli kâr payı ödemeyi teklif etmektir. Bugüne kadar uygulanan temettü politikası kâr payı dağıtımının yüzde 40 olması yönündeydi. Buradaki hedef, temettünün devamlılığı amacıyla hisse başına ödenen temettüde en azından bir yıl önce ödenen düzeyin korunmasını sağlamaktır.
Allianz Grubu temettü politikası, cazip bir verim ile kârlı büyümeye yatırım seçenekleri arasında sağlıklı bir denge kurmayı hedeflemeye devam etmektedir. Yönetim ayrıca sermaye disiplinini sağlamak açısından her üç yılda bir, planlı büyüme için ayırdığı bütçenin kullanılmamış olan kısmını değerlendirip kâr payı olarak dağıtmayı düşünmektedir. İlk değerlendirme 2016 yılında yapılacaktır. Temettü politikası yüzde 160 oranını aşan sürdürülebilir bir Solvency II rasyosuna tabidir.
Dieter Wemmer sözlerini şu şekilde tamamladı: “2014 yılının tamamı için yaptığımız öngörülerin değişmemiş olması ve yeni kurulan çok yıllı temettü politikamız, yönetimin Allianz Grubu’nun geleceği konusunda duyduğu güvenin açık bir işaretidir.”
Bu temettü politikasının yönetim kurulunun ve teftiş kurulunun mevcut düşüncelerini yansıtmakta olduğu ve ileride değiştirilebileceği unutulmamalıdır. Ayrıca herhangi bir yıldaki temettü ödemesi kararı için yönetim kurulu ve teftiş kurulu tarafından özel olarak bir temettü teklifi yapılması gerekeceği ve bu nedenle de her ikisinin de o günün koşulları çerçevesinde gerekli görmeleri halinde mevcut temettü politikasından sapmayı tercih edebilecekleri ve yine kararın yıllık genel kurul tarafından onaylanması gerekeceği unutulmamalıdır.