Allianz’ın bu yıl 5’incisini yayınladığı “2013 Küresel Varlık Raporu”na göre, dünya genelinde mali varlıklar brüt 118 trilyon Euro’ya ulaşarak rekor kırdı. Kişi başına düşen mali varlıklara göre oluşturulan en zengin ülkeler listesinde Türkiye 46’ıncı sırada yer aldı.
Allianz bugün 50’den fazla ülkede hane içi varlık ve borç durumlarını mercek altına alan “Küresel Varlık Raporu”nun 5’incisini yayınladı. Raporda açıklanan sonuçlara göre, küresel hane içi brüt mali varlıklar 2013 yılında, son 10 yılın en hızlı ivmesini yakalayarak yüzde 9,9 oranında büyüdü. Bu büyümeyle birlikte küresel mali varlıkların toplamı 118 trilyon Euro’ya ulaşarak bir rekora da imza atmış oldu.
Rapora göre rekor büyümede, Japonya, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da menkul değerlerde tutulan hisselerin gösterdiği yüzde 16,5’lik büyüme performansı etkili oldu. Amerika Birleşik Devletleri hisselere sıcak fon akışının gerçekleştiği tek bölge olurken, Avrupalılar mali varlıklardan para çekmeye devam etti.
Doğu Avrupa şampiyonluğunu koruyor
Raporun ortaya koyduğu sonuçlar bununla da sınırlı değil. Bu hızlı büyümenin bütün coğrafi bölgelerde gözlemlenemediğini ortaya koyan rapora göre, özellikle Latin Amerika gibi gelişmekte olan ülkelerde, bölgesel nakit ve döviz pazarlarında yaşanan çalkantılar varlık büyümesinde hız kaybına neden oldu. Doğu Avrupa bölgesinin tamamında da benzer bir tablo gözlemlendi. Büyüme oranı yüzde bir oranında gerileyerek yüzde 11,2 seviyesinde gerçekleşti; bu rakam bile yüzde 5,2 büyüme kaydeden Batı Avrupa’nın iki katından fazla oldu. Uzun dönem gelişimine bakıldığında, 2000 yılından bu yana ortalama yüzde 14,5 büyümeyle Doğu Avrupa bölgesi “Büyüme Şampiyonu” olmaya devam ediyor.
Bölgedeki birçok ülke, özellikle Avrupa Birliği üyesi olan Doğu Avrupalılar 2007 yılından bu yana varlık birikiminde vites küçültmeye devam ediyor. Varlık büyümesine genel enflasyon oranı gibi reel veriler bazında bakıldığında ise Doğu Avrupa’da orta-lama yüzde 6 oranında düşüş yaşandığı görülüyor. Bu rakam yüzde 5,5 oranına sahip Latin Amerika’nın üzerindeyken, Japonya gibi 2000 yılından bugüne yıllık ortalama yüzde 10 büyüme oranına sahip ülkelerin oluşturduğu Asya pazarının çok altında seyrediyor.
Allianz’ın raporuyla ilgili açıklama yapan Allianz Baş Ekonomisti Michael Heise, “Bölgedeki zor koşullara rağmen Doğu Avrupa’nın tamamında varlıklar iki yıldır pozitif gelişme gösteriyor. Bu da bölgenin kendini toparlama sürecinin hala bozulmamış olduğunu kanıtlıyor. Ancak Ukrayna krizinin tırmanması, bölgeye kara bulutları çekmeye başladı” diyor.
Türkiye’de mali varlık da borçlar da artışta!
Raporun Türkiye ile ilgili ortaya koyduğu sonuçlar da oldukça çarpıcı… Buna göre 2013 yılında Türkiye’de brüt mali varlıklar, Doğu Avrupa ortalamasının üzerine çıkarak yüzde 18 oranında büyüdü. 2013 yılının sonunda kişisel birikimlerin yüzde 80’inin bankalarda tutulduğu yapıda, hane içi varlıklarının finansal krizi atlattığı söylenebilir. Krizden önceki son yıl olan 2007’den bu yana küresel düzeyde yüzde 30’dan daha az artış gösteren mali varlıklar, Türkiye’de iki kat arttı.
Buna karşılık hane içi borçlarda da hızlı bir artış gözlemlendi. Türkiye’de 2013 yılının sonunda borçların GSMH’a oranı hala yüzde 23,8 gibi düşük bir rakam olsa da, son 10 yılda yedi kat artış kaydedilmiş olması ilgi çekiyor. Birçok diğer ülkeye, özellikle de bölgedeki Avrupa Birliği üyesi ülkelere göre keskin bir tezat oluşturarak, kişisel borçlar hızla büyümeye devam etti ve yılsonunda yüzde 24’e ulaştı.
Borç yükü devam ediyor
Tüm dünyaya bakıldığında ise 2013’te varlıkların yanı sıra borçların da hızla büyüdüğü gözlemleniyor. Mortgage borçlanmalarının da dâhil edildiği kategori, finansal krizden bu yana en hızlı büyüme rakamına ulaşarak, yüzde 3,6 büyüme kaydetti. Buna rağmen, küresel borç oranı geçen yıla göre yarım puan düştü ve yüzde 65,1 seviyesine geriledi. Bu rakamla birlikte borç oranındaki düşüş 2009’dan bugüne yüzde 6,4 seviyesine ulaşmış oldu.
Finansal sistemde değişen bu risk algılaması sadece gelişmiş ülkeler ve özellikle son dört yılda borç oranını yüzde 15,5 azaltan ABD için geçerli oldu. Öte yandan, gelişmekte olan ülkelerde borç yükünün artmaya devam ettiği gözlemleniyor. 2013’te Doğu Avrupa bölgesinin genelinde kişisel borçlar yüzde 13,2 artarak 760 milyar Euro oldu. Bu artış son yıllarda özellikle Türkiye ve Rusya gibi Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerden de kaynaklanıyor. AB üyesi ülkelerdeyse borç büyümesinde sanal bir durgunluk gözlemlendi. Geçmişte şaha kalkmış kredi büyümesine rağmen, borcun genel ekonomik faaliyetlere oranının Doğu Avrupa’daki kadar düşük olduğu başka hiçbir bölge yok: 2013 yılının sonunda bölgede borç oranı yüzde 22,6 olarak kaydedilirken, bölgedeki Avrupa Birliği üyesi ülkelerde bu oran yüzde 34 oldu. Yüzde 22,6’ya göre oldukça yüksek olan yüzde 34 oranı, analizi yapılan tüm ülkelerin ortalaması olan yüzde 50’ye bakıldığında yine de başarılı kabul edildi.
Ülkelerin sıraları değişiyor
Tüm bu veriler göz önüne alındığında, 2013’te küresel net mali varlıkların yüzde 12,4 büyüyerek, çift haneli rakamları gördüğü gözlemleniyor. Kişi başı net mali varlıklara göre oluşturulan en zengin ülkeler sıralamasında ise döviz kuru etkilerinden dolayı değişiklikler görülüyor. Örneğin Japonya artık brüt mali varlıklar sıralamasına göre geride kalmış durumda; İsviçre ise ABD’nin üzerinde liderliğini koruyor. Kişi başı ortalama 1,490 Euro net mali varlık ile Türkiye ise listenin 46’ıncı sırasında yer alıyor.
Yavaşlayan varlık büyümesi, orta ve alt sınıfı vuruyor
Allianz bu yıl ilk kez bir “varlık matriksi” kullanarak, varlık dağılımı gelişimini ülke bazında mercek altına aldı. Bu gelir dağılımı analizinde, geçen on yıllık süreçte başta Latin Amerika’dan ülkeler olmak üzere, varlık dağılımında herhangi bir değişim veya ilerleme gözlemlenmeyen birçok ülke bulunuyor. 2013’te orta seviyede net finansal varlığa sahip toplamda yaklaşık 912 milyon insan analize dahil edilen ülkelerde yaşıyor. Rapor aynı zamanda uzun vadede global çapta orta sınıfın yükselişinin ivme kazandığını da ortaya koyuyor. Özellikle orta sınıf kategorisine giren popülasyon Latin Amerika için iki katına çıkarken, Doğu Avrupa’da ise yaklaşık 60 milyon insanla üç katına çıkmış durumda… Bu rakamın onda birinden fazlası ise Türkiye’den geliyor.
Rusya hariç birçok Doğu Avrupa ülkesinde ise, toplumun büyük bir kısmını etkileyen varlık gelişiminin çalkantılı doğası, gelir dağılımında az da olsa bir iyileşme sağlamış. Analizin bir diğer sonucu ise, en varlıklı yüzde 10’luk dilimin büyümeye devam ediyor olması. Bu eşitsizlik en belirgin olarak, ABD, Fransa, İsviçre, İtalya ve İrlanda gibi Avrupa ülkelerinde gözlemleniyor. Krizden sonra yavaşlayan varlık büyümesi ise en çok orta ve alt gelir grubunu vuruyor. Ortalama kişi başına düşen mali varlığın 5,300 euro’dan az olduğu düşük gelir sınıfında son yıllarda büyük bir değişiklik gözlemlenmemiş durumda. Raporun verilerine göre düşük gelir grubuna ait 3,5 milyar kişi bulunuyor.
Raporun tamamına https://www.allianz.com/en/economic_research adresinden ulaşabilirsiniz.