22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

Acentelerimizi düşürmemek için elimizden geleni yapacağız

Sigorta Ekranı’na katılan Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, acentelere yönelik önemli mesajlar verdi. Yaşar, “İhtiyacı olan acentelerimize sahip çıkacağız. Bu nedenle bizim de ayakta kalmamız gerekiyor” dedi.

SigortaMedya’nın YouTube kanalı, sigorta sektörünün tanınmış simalarını ağırlamaya devam ediyor. Programın bugünkü konuklarından Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar; acentelere yönelik önemli mesajlar verdi. Yaşanılan süreçte, bazı acentelerin zor duruma düştüğünü belirten Yaşar; “Biz yapacağımız çalışmalarla ihtiyacı olan acentelerimizi fark edeceğiz; sahip çıkacağız. Bunun sözünü veriyoruz. Biz kimseyi düşürmemek için elimizden geleni yapacağız. Ama bizim de düşmememiz gerekiyor” dedi.

Fiyata yaslanırsanız yaslandığınız ağaç kırılır

Yaşanılan süreçte acentelere büyük görevler düştüğünü vurgulayan Yaşar, acentelere yönelik önerilerini şu şekilde sıraladı: “Geçen haftadan beri yoğun bir fiyat rekabeti yaşanmaya başlandı.  Acentelerden gelen baskılarla onlara bir takım destekleri vermeye çalıştık; ama bu gidilen yol bir doğru bir yol değil. Sadece, fiyata odaklı satıştan kurtulmalılar. Biz onlara destek veriyoruz; onları poliçesiz bırakmamaya çalışıyoruz. Acentelerin büyük bir kısmı fiyata odaklı satış yapma düşüncesinde. Fiyata odaklı satış stratejisi acentelerin yok olmasıyla sonuçlanır. Acenteler kendi uzmanlıklarını ortaya koymak zorundalar. Acenteler kendi ilişkilerini ortaya koymak zorundadır. Sadece fiyata yaslanırsanız, o yaslandığınız ağaç kırılır. Biz acentemize ‘Bana trafik keserken 2 tane de konut kesmen lazım’ demedik. Piyasada arz fazlalığı olduğu dönemde yılda 1 milyon lira üreten acentem şu an 15 bin liraya düştü.”

Quick Sigorta’nın ‘Medline hizmeti’ hakkında da bilgiler veren Yaşar, Covid-19 sürecinde ön tedbirleri alma, danışmanlık yapma; tıbbi müdahalelerde bulunma ve gerektiğinde ilgili sağlık kuruluşunda yönlendirme açısından en iyi hizmeti veren yapılardan bir tanesinin Medline olduğunu söyledi. Şu anda bütün sigortalılarının ve acentelerinin bu hizmete sahip durumda olduğunu ifade eden Yaşar; istedikleri anda kafalarındaki soruları Medline’dan destek alarak çözebileceklerini belirtti.

Acentelerimiz WhatsApp üzerinden de müşteriye ulaşıyor

Koronavirüs başlar başlamaz mart ayının başında “evdeyiz hizmetinizdeyiz” diye bir kampanya başlattıklarını hatırlatan Yaşar, “Acentelerimize dedik ki ‘siz evdeyken, müşteriler evdeyken, sizin işler ne olacak?’ Ve acentelerimiz için bir geliştirme yaptık. Q-Link adını verdiğimiz ‘evdeyiz hizmetinizdeyiz’ projemizle acentelerimiz kendi sosyal medyaları üzerinden satış gerçekleştirebiliyor. Bugün acentelerin büyük bir kısmının eleştirdiği kanallar var biliyorsunuz. Bugün artık bizim acentelerimiz yani Quick Sigortanın 2 bin 150 acentesi bu yapılarla birebir rekabet edebilecek seviyeye geldi. Bizim bütün acentelerimiz web sitelerine bile girmelerine gerek kalmadan sosyal medya hesapları üzerinden paylaştıkları linklerle satış yapabiliyor. Hatta, WhatsApp üzerinden de müşterilerine ulaşabilirler” diye konuştu.

Keyifli ama ciddiyetimizi bozmayan bir şirketiz

Quick Sigorta’nın kamuoyunda da büyük ses getiren ‘Evde kal’ reklam filmi hakkında da düşüncelerini paylaşan Yaşar, şunları söyledi: “Quick Sigorta, adına yakışır bir şekilde bu kampanyayı başlattı. Burada bizim yine sosyal sorumluluğumuz ön plandaydı. Bunu, klasik bir reklam filmi olarak düşünmedik zaten. Gerçekten bir mesaj vermek istedik. O mesajı da bazıları sert buldu, eleştiri aldığımız kesimler de oldu ama burada şunu söylemeliyim: Değişen dünya düzenine göre, belki de bir sigorta şirketinin yapmaması gereken bir reklam filmi olduğu yorumları yapıldı. Evet, biz neşeli, keyifli bir sigorta şirketiyiz; ama ciddiyetimizi hiçbir zaman bozmuyoruz. Dolayısıyla bazı mesajlar sert verilmesi gerekiyorsa o mesajları sert veririz. Biz bir mesaj verelim; bir kampanya yapalım diye de ortaya çıkmadık.”

Programda, Quick Sigorta olarak, Alanya Mahmutlar’da temellerini attıkları okulla ilgili son durum hakkında izleyicileri bilgilendiren Yaşar, şunları söyledi: “Aralık 2019’da Alanya Mahmutlar’da büyük bir katılımla Yönetim Kurulu Başkanımız Mahmut Erdemoğlu ve Levent Uluçeçen’le temelini attık. Acentelerimiz de katıldı. Bugün gelinen noktada ‘4 kat’ı geçmiş durumdayız. 32 derslikli bir ilköğretim okulu yaptırıyoruz. Bugün sigorta şirketleri ve acentelerimiz açısından yetişmiş personel çok önemli. Türkiye’de işsizlikten bahsediyoruz ama zaman zaman personel bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Quick Sigorta sistemlerini sigortacılık yüksekokulu ve üniversitede okuyan öğrencilerimizin erişimine açtık. Oradan bir acente, bir sigorta çalışanı gibi her türlü işlemi yapabiliyorlar.”

Programda sigortacı gözüyle sık sık “Riski iyi yönetin” mesajını da veren Yaşar, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir önceki yıla göre kazalarda yüzde 5’ler civarında bir azalış söz konusu. Öyle yüzde 100’lere varan bir azalış da yok. Maalesef, geçtiğimiz hafta hem Hatay’da gerçekleşen bir kaza hem de Bulgaristan sınırında gerçekleşen bir kaza. Sadece, bizim şirketimizde 6 tane TIR pert oldu. Şunu söylemeye çalışıyorum; riskler devam ediyor. Hatta, bu tür dönemlerde riskler arttığı için, dikkat dağınıklığı arttığı için birtakım endişeler arttığı için ya da özgüven arttığı için daha kontrolsüz ve hızlı bir şekilde araç kullanıyoruz. Kazalar bir miktar azalmış olmakla birlikte şiddetleri arttı. Geçen seneye göre Mart ayında toplamda kaza sayısı azalmış olmasına rağmen ölümlü kazalarda artış var. Bunlar bize şunu gösteriyor. Risk her zaman devam ediyor. Kazanın ne zaman geleceği belli olmuyor. Biz eğer dikkatimizi ve kontrolü kaybedersek kazalarla karşı karşıya kalabiliriz.  O yüzden riski yönetmemiz lazım.”

Riskleri yönetmenin iki türlü olduğunu vurgulayan Yaşar, “Bu risklerin ortaya çıkmasını sağlayacak tedbirleri almak ve bu riskleri ekonomik olarak yönetmek. Yani bunları bütçelenebilir şekilde sigorta şirketlerine devretmek. Birey olarak şunu dikkate almamız lazım. Sigorta şirketleri risklerimizi transfer edebileceğimiz kuruluşlar. Dolayısıyla biz günlük, aylık, yıllık, bütçelerimizi yaparken her konuda mutlaka sigortayı düşünmeliyiz ve risklerimizi acenteler kanalıyla sigorta şirketlerine transfer etmeliyiz. Bunu birey olarak ve tabii ki kurum olarak bilmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Sağlık sigortası konusunda sigortalıların  “Sigorta şirketlerimiz destek veriyor; ama devletimiz de bunu ücretsiz hale getirdi” dediklerini ifade eden Yaşar, “Oysa hastanelerden taburcu olma sayısında çok büyük bir azalma yok. Evet, Koronadan ama; diğer hastalıkları problemleri tetikleniyor. Biz şu aşamada sağlık sigorta satıcısı değiliz; ama sağlık sigortası önemini söylemek benim için çok önemli” dedi.

Türkiye süreci başarıyla yönetiyor

Türkiye’nin Koronavirüs sürecini son derece başarılı bir şekilde yürüttüğü ve yönettiği düşüncesinde olan Yaşar, şu görüşleri paylaştı: “Sadece kamu açısından söylemiyorum. Halkımız da aynı şekilde… Elbette ki ufak tefek hoşlanmadığımız görüntüler olabiliyor. Bu dönemde, hoşgörü çok önemli. Bu süreci büyük bir sakinlikle geçiriyor olmamız lazım. Bu sürecin bize kazandıracağı yeni bir takım heyecanlar da var. Bu heyecanları yitirmememiz lazım. Türkiye’de yaşayan insanlar çok enteresan koşullarla karşı karşıya kaldı. Çok enteresan şeyler yaşadık bugüne kadar. Buralardan da çok hızlı geçmeyi bildik. Dolayısıyla, Korona ile ilgili olarak da yeni bir takım kazanımlar elde edeceğimizi düşünüyorum. Sonrasında da hem özelde bizler için hem sektörümüz için hem ülkemiz için ve dünya genelinde baktığımızda yine Türkiye için iyi bir gelecek olacağını düşünüyorum.”  

Sigorta Ekranı’ında sigorta akademisi oluşturalım

Can Kantar’ın “Sigorta Ekranı’nı üniversite öğrencilerimize açalım. Okulların kapalı olduğu şu dönemde onlara sigortacılık konusunda dersler verelim” önerisine de sıcak bakan Yaşar, “İyi düşünülmüş bir proje. Biz birçok Sigortacılık Yüksekokulu ve Fakültesi ile temas halindeyiz. Onlarla görüşelim. Diğer meslektaşlarımız da ilgi gösterecektir. Ben inanıyorum ki Mehmet Kalkavan Bey de bize destek verecektir bu süreçte. Sigorta Ekranı’nda bir sigorta akademisi oluşturabiliriz. Büyük de faydası olacağını düşünüyorum. Buna sizin-bizim projemiz olarak bırakmayalım. SAİK, TOSEF ve hatta  Türkiye Sigorta Birliği’mizin çok ciddi katkı vereceğini de düşünüyorum.”

Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar’ın açıklamalarının tamamını dinlemek için..

Korona tamam; ancak deprem gerçeğini de sakın unutmayın

Sigorta Ekranı’nda tüketicilere yönelik önemli tavsiyeleri de olan Yaşar, şunları söyledi: “Yüzde 60-80 civarında Koronavirüse yakalanacağımız söyleniyor. Hepimiz, Korona geçirebiliriz. Bir kısmımız geçiriyor da olabiliriz. Başkalarına bunu taşımadan kendi başımıza bu işi halledebilmek, alt edemediğimiz yerde tıbbi destek almak. Hastane kapasitelerini doğru olarak kullanabilmek. Bizim sigortacıların yaptığı gibi bir şey aslında. Yani, risk yönetimi. Dolayısıyla biz sigortalılarımıza şunu söylüyoruz: ‘Ekonomi yavaşladı, siz evlerinizde çekildiniz diye riskler durmuyor’ diyoruz. Önceki gün verdiğim demeçte ‘Ülkemiz bir deprem ülkesi. Bunu unutmamamız gerekiyor” dedim aynı gece İstanbul’da yine bir deprem gerçekleşti. Dolayısıyla risklerden kurtulma şansımız yok. Biliyorsunuz Korona’dan önceki deprem depremle yatıp depremle kalıyorduk. Şimdi bizim ülkemizde şöyle bir alışkanlık var: Gündemler çok hızlı değişebiliyor. Tabii ki Korona’dan daha önemli bir gündem olamaz. Ama bu gerçekleri değiştirmiyor. Doğa değişmiyor. Deprem ülkesi olduğumuz gerçeği değişmiyor.”

Sigortalıya doğru bilgiyi doğru yaklaşımlarla sunmalı

Programda, dijital sigortacılıkla ilgili soruları da yanıtlayan Yaşar, şunları söyledi: “Quick Sigorta’nın mobil aplikasyonları var. Bu aplikasyonlar içerisinde de acentelerimizin partaj tanımlama bölümleri var. Bu konuda CEO’muz Levent Uluçeçen’in bir sözü var: ‘Biz Quick Sigorta içerisinde bir pazar yeri oluşturduk. Bu pazar yerinde bizim 2 bin 150 acentemiz kendi mağazalarını, kendi ofislerini açmış durumda.’ Sigortalılara doğru bilgiyi, doğru yaklaşımlarla sunmak lazım. Sigortacılığın dijital hali olarak kurulmuş bir şirketiz; ama ilk günden beri beklenilenin aksine bütün yapımızı sadece internetten poliçe satmak üzerine kurmadık. İlk başta böyle algılandı; ama biz acentelerimiz ile birlikte tüm süreçlerimizi yürütüyoruz. Bizimle çalışan diğer iş ortaklarımızı da sürecin içine dahil ediyoruz. Sigortacılığın topyekün dijitalleşmesi için çabalar sarf ediyoruz. Bu konuda araştırma-geliştirme hizmetlerimizi şirketimizin bünyesine dahil ettiğimiz bütün insurtech firmalarını bu konularda çalıştırıyoruz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER