SigortaMedya, acentelere “SAİK yönetimini sorunların çözümünde yeterli buluyor musunuz?” diye sordu. Sigortaanketi.com üzerinden yapılan anket sonuçlarına göre katılımcı acentelerin yüzde 88’i SAİK yönetiminin çalışmalarından memnun değil.
Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) acentelerin faaliyetlerinin adil ve dürüst bir biçimde yerine getirilmesi, haksız rekabetin önlenmesi, acenteliği mesleğinin geliştirilmesi için çalışmalar yürütüyor, gerektiğinde devlet yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştiriyor. Aynı zamanda sigorta acenteleri hakkında sigortacılık faaliyetleri ile ilgili konularda disiplin cezası veriyor, Müsteşarlıkça verilecek diğer görevleri yerine getiriyor.
Çeşitli toplantılarda acentelerle bir araya gelen SAİK yönetimi, acentelerin sorunlarını dinliyor ve bu sorunların çözüm yollarını arıyor. SigortaMedya, SAİK yönetiminin bu çalışmalarının yeterli olup olmadığını sorguladı. Sigortaanketi.com üzerinden yapılan ankette acentelere “SAİK yönetimini sorunların çözümünde yeterli buluyor musunuz?” diye soruldu. Katılımcılar “Hayır”, “İlgilenmiyorum” ve “Evet” şıklarından birini tercih etti.
Anket sonuçlarına göre, katılımcıların büyük çoğunluğu SAİK yönetiminin çalışmalarından memnun değil. Oylamaya katılanların yüzde 88’i SAİK yönetimini sorunların çözümünde yeterli bulmadığını açıkladı. Katılımcıların yüzde 6’sı yeterli bulduğunu, diğer yüzde 6’sı da konuyla ilgilenmediğini belirtti.
YAZIK…
Alayla valayla, binbir merasimle, bir sürü vaatle geleceksin.
Üç yılın sonunda acentelerin sadece %6’sı senden memnun olduğunu söyleyecek. O %6’da kendi oylarıdır nihayetinde.
Demek ki, kendilerinden gayrı hiçbir acente durumdan ve çalışmalarından memnun değil.
Nasıl memnun olsun ki?
Komisyonlar düşmüş, PTT, Fatura Tahsil Noktaları, Arabacılar vs… vs…
Hepsi poliçe satıyor. Bunlarda “TIK” yok.
Tali sistemi kapatacağız dediler. Binlerce resmi-gayrı resmi şubeye “TIK” yok.
Acenteler arası poliçe alışverişini yasaklayacağız dediler. “FOS” çıktılar, alan alıyor, veren veriyor. En başta kendileri…
Sanırsın ki, adamlar Esnaf Odası Başkanı. Primler çok yüksek diye beyanatlar, rekabet kurumuna ispiyonlar, tavan fiyat talepleri…
Akla ziyan bir şekilde, fiyatı yukarıdan baskılayıp, aynı zamanda taban komisyon talepleri…
Ne gerek vardı yani, burnunuzun ucunu bile göremediniz, başımıza gelecekleri bilemediniz.
Hadi, tavan fiyat geldi. Taban komisyon da geldi.
Acenteye ödediği komisyonu düştüğümüzde 1000TL’lik poliçeden 850TL alan sigorta şirketi, şimdi 500TL’lik poliçeden 450TL alacaksa, aradaki 400TL kaybı kimden çıkartır acaba? Ya da, 150TL yerine 50TL komisyon alacak acente nasıl ayakta kalabilir?
Sanıyoruz ki, gemiyi kurtardık. Evet, belki bir deliği kapattık ama basıncı arttırdık. Bu gemi bu basıncı taşımaz. Kimbilir nerelerden patlayacağız?
Sigorta şirketleri yeni çözümler üretecek. Maliyetler kurtarmayınca, belki internetten direk satışa başlayacak. Belki, diğer branş komisyonlarını düşürecek ve diğer branş komisyonlarını portföydeki trafik sigorta oranına bağlayacak. Örneğin,, portföyündeki trafik oranı %40 üstündeyse kasko komisyonu %7,5, yangında %15 diyecek. Yani, acenteden çıkacak yine.
Kim kazandı yani? Akılları sıra hep düşman oldukları, temizlenmesi gerektiğini düşündükleri trafik acenteleri, muameleciler çok daha kazançlı hale gelmiş olacak.
İdefix bakışla şirketleri zora sokarken kendi gemini kurtaramazsın, sadece kurtardığını sanırsın. Farklı çözümleri üretebilecek, tartışabilecek vizyon ve kabiliyete sahip değilsen, hem şirketlerin, hem de acentenin kazanacağı ve sigortalının itirazını da ortadan kaldıracak bir model öneremiyorsan, acentelerin zarar görmesini engelleyemezsin.
Hayal görmeyelim, şirketlerin tavan fiyat-taban komisyon uygulamasından zarara dönmesi söz konusu ise (ki bilançolar böyle gösteriyor), güncel deyimle abidik-gubidik olur, olan acenteye olur.
Anket sonuçlarından, yüzlerinin kızardığını bile düşünmüyorum. Hatta, tekrar aday olmanın yollarını-bahanelerini arama derdindeler. Umarım bunu yaparlar ve acentelerin cevabını görürler…
Başarılı olmaya hazırlanamıyorsan, başarısız olmaya hazırlanacaksın. Bir satranç oyuncusu gibi, sonraki hamleleri süzemediğinde-göremediğinde, oyunun inisiyatifini karşı tarafa bırakırsın. Bunlar burunlarının ucunu göremediklerinden, olsa olsa tavla oynar gibi yönetirler ki, şans için duaya çıkmaları lazım gelir.
Sonuç olarak, acentelerin yıllarını verdiği ADAM olma mücadelesini çökerttiler. 15 yılda sağlanan tüm kazanımları bir mirasyedi gibi harcadılar.
Acente komisyonunu düşüren sigorta şirketinin genel müdürüne teşekkür plaketi vermeye başlayarak…
Sizin aklınız, vizyonunuz bu işlere yetmiyor. Anket sonucu da bunu söylüyor.
Anlayana, yüzü kızarabilene…