YouTube üzerinden yayın yapan Sigorta Ekranı, Türkiye’nin dört bir yanından gerçekleştirdiği canlı bağlantılarla sigorta acentelerinin görüşlerini alıyor. SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sunduğu programa katılan acenteler, sektörde son günlerde çok tartışılan tek fiyat ve erteleme konularında görüşlerini belirttiler.
Programa önce Adana acentesi Mehmet Hüviyetli bağlandı. Salgından dolayı işlerinin yüzde 30 düştüğünü belirten Hüviyetli, “Hükumet ekonomik iyileştirme anlamında paketler açıkladı. Birçok sektörde olduğu gibi acenteler de bu paketlerin dışında tutuldu. Ya da çok az kısmından faydalana biliyoruz. Evden çalışmak ile büroda çalışmak arasında en az yüzde 80 fark oluştu. Sektör olarak özellikle acente ayağında bu salgın da çok zarar ettik. Bir kere sigortalı, ‘Ben nasıl olsa sokağa çıkmıyorum, 2 ay sonrasını göremiyorum’ diyor. Kasko zaten durdu. Trafik poliçesini bile yaptırmıyor vatandaş” dedi.
Destek olan şirketlere teşekkür
Sigorta şirketlerinin yapmış olduğu iyileştirmelere değinen Hüviyetli, “Ben şirket yöneticisi olsam bu iyileştirmeleri kişisel yapardım. Türkiye’nin her tarafındaki acenteler ile irtibata geçer ve onlarla istişarede bulunarak bu tip tedbirleri alırdım. Acentelerin durumu salgından önce de kötüydü. Birçok şirket bu konuda gerekli önlemi almadan hareket etti diye düşünüyorum. Ancak acentesini tutan ve destekleyen şirketlerimiz de var. Onlara teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
İptal komisyonlarımız kesilmesin
Hüviyetli acentelerin rahat nefes alabilmesi için şu önerilerde bulundu: “Kasko başta olmak üzere tüm branşlarda komisyon oranlarının arttırılması gerekiyor. Trafikte geçmiş dönemdeki orana dönülmeli. Acenteler, iptal komisyonlarında inim inim inliyor. Vatandaşa bir hizmet üretiyorsun ve karşılığında komisyon alıyorsun. Dünyanın hiçbir yerinde iptalden dolayı komisyonların geri verildiği bir sistem yok. Mesela notere gittiğiniz ve bir işlem yaptırdınız, karşılığında 10 lira verdiniz. Aynı işlemi iptal ettirdiğinizde yine ücret ödüyorsunuz. Ben hizmet üretiyorum, bunun karşılığında da bir komisyon alıyorum. İptal için de hizmet üretiyorum. İkinci bir hizmet ürettiğimde bana tekrar bir komisyon verilmesin. Bunun bir yolunun bulunup acilen halledilmesi gerekiyor. Bir diğer önemli konu da taşıma kapasitesi. İllere taşıma kapasitelerinden fazla acente açılmasına veya poliçe kesilecek sistemlere izin verilmemeli.”
Erteleme acentelerin durumunu zorlaştıracak
Ertelemeyle ilgili de “Çok düşünülmeden, zamanlaması uygun olmayan bir çalışma” diyen Hüviyetli, “Acente olarak biz zaten yaşamakta zorlanıyoruz. Sen biten poliçeyi de öteleyerek durumumu iyice zorlaştırıyorsun. Buradan SAİK Başkanımın da kulaklarını çınlatayım. Diyor ki ‘Bu ay alma, gelecek ay alırsın.’ Bu neye benziyor biliyor musunuz? İnsanı üç gün aç bırakmışsın, ‘dördüncü gün ben sana ziyafet vereceğim’ diyorsun. Bana şimdi gerek. Bu uzatımının hiçbir faydasının olduğunu düşünmüyorum” yorumunu yaptı.
Sabit fiyat akıllıca değil
Hüviyetli sabit fiyat uygulamasıyla ilgili de şunları söyledi: “Sabit fiyat uygulaması da zamanlama açısından hiç uygun değil. Biz önce can derdine düşmüşüz, ekonomik anlamda da zor durumdayız. Böyle bir ortamda sabit fiyat uygulamasını gündeme getirmeye gerek var? Bunun altyapısı oluşturulmadan, yani komisyon oranları arttırmadan, komisyon kırmaları ayarlanmadan olmaz. Geçmişte olduğu gibi bazı sigorta şirketleri fiyat belirlenmediği için poliçe kesmekten imtina etti. Ne yapacaksınız? Promosyon oranını ve diğer konuları keskin çerçeveye almadan; şu an itibarıyla böyle bir konuyu gündeme getirmenin bir sürü derdimiz varken çok akıllıca olduğunu düşünmüyorum. Siz ‘Bu ülkede poliçe üretim merkezi acentedir’ demezseniz, acentelerin canı yanmaya devam edecek.”
Balıkesir’den Cemil Sarı
Programın ikinci bağlantısı Balıkesir’den gerçekleştirildi. Gökçem Sigorta Aracılık Hizmetleri’nden Cemil Sarı; “Ertelemeleri 1 ay sonra yine biz yapacağız” dedi. “Acentelerin portföylerinin yüzde kaçı bu durumda?” diye soran Sarı, “Bu bir geçiş dönemidir. Burada birbirimize destek vermemiz gerekiyor. ‘Bütün sigortalılarımız gidiyor’ şeklindeki düşünceye katılmıyorum. Çünkü bir ay sonra bu sigortaları yine acenteler yapacak. Ama erteleme yerine ‘1 ay bizden 3 ay bizden’ şeklinde başka metotlar da geliştirilebilirdi” diye konuştu
Fiyat tek olmalı
Sarı, tek fiyat uygulamasıyla ilgili de “Balıkesir Ticaret Odası İl Delegeleri olarak 8 ay önce Bursa’daki toplantıya katıldık. Orada bizzat SAİK Başkanı Levent Korkut’a bir rapor sunmuştum. İlk maddede tek fiyat vardı. Serbest fiyat olduğu günde, ben serbest fiyatı savunmadım. O günlerde bana katılan çok az insan varken şu andaki oran yüzde 53’e çıktı. Bu çok uzun bir konu. Bununla ilgili aslında canlı yayın isterim. Şu an serbest fiyat ortamında tüketiciye tek fiyatı veren 16 bin acentedir. Yani siz bir acenteye gittiğinizde o acente, en ucuz fiyatı bulup önümüze koyuyor. Ben tek fiyatı sonuna kadar savunuyorum. Tüketici için acente için ve devlet için fiyat tek olmalı” şeklinde görüş bildirdi.
Van’dan Ercan Çakı
Van’dan Çakı Sigorta Aracılık Hizmetleri’nden Ercan Çakı, programın üçüncü katılımcısı oldu. Çakı, “Bir aylık erteleme acenteleri etkileyecektir. Mayıs ayında yenileme yapamayacağımız için şirketlerden alacağımız komisyon da olmayacak. Ama biz çalışanlarımızın maaşlarını, kiramızı ve diğer giderlerimizi ödüyoruz. Yenilemelerin Haziran’a uzatılmasından dolayı büyük bir gelir kaybına uğrayacağız. Serbest fiyattan tek fiyata geçilmesin de ise küçük acenteler veya tek şirketle çalışan acenteler büyük sıkıntı yaşamayacaktır. Tek fiyat olduğu dönemde de bizler iyi işler yaptık. Tek fiyata geçildiği zaman bizler yine aynı şekilde iyi işler yapacağımıza inanıyoruz” dedi.
Çakı acentelerin esas sorununun 5684 numaralı kanundan kaynaklandığını belirterek, “Aslında bizim sektörün en büyük kanayan yarasını 5684 numaralı kanundur. Bazı eksiklerinin olduğunu düşünüyorum. Yani mesleğimiz başta kurulurken sıkıntı ile kuruluyor. Bir vatandaş acentelik açtığı zaman önce vergi dairesinden vergi levhası alıp bir ofis tutup acentelik faaliyetlerine başlıyor. Levha ücretini ödemeden acentelik yapanlar var. Hazine ve SAİK önce 5684 numaralı kanunda iyileştirmeler yapmalı. Acente kurulurken önce levha kayıt ücretinin yatırılması daha sonra vergi levhası alınması gerekiyor” diye konuştu.
Giresun’dan Hanife Karamustafaoğlu
Programın son konuğu ise Giresun Karamustafaoğlu Sigorta Aracılık Hizmetleri’nden Hanife Karamustafaoğlu oldu. Giresun’da iş hacminin yüzde 50’nin üzerinde az aldığını söyleyen Karamustafaoğlu, “Giresun bireysel tüketicinin ağırlıklı olduğu bir şehir. Bireysel tüketiciler ve küçük esnaflar işyerlerine kapattıkları için bizim iş hacmimiz çok ciddi şekilde düştü. Yenileme oranlarımızın ciddi anlamda düştüğü ve yeni müşteri bulmanın imkansız olduğu bir süreci yaşıyoruz. Hibe şeklinde verilmeyen hiçbir destek acenteleri rahatlatmaz” dedi.
“Şirketlerin büyük çoğunluğunun yeni iş yaratmaya yönelik veya üretilen işe göre destekleri var. Bazı şirketler acentelere ve acente personeline direkt destek sağladı. Bu anlamda o şirketlere teşekkür ediyoruz” diyen Karamustafaoğlu, şunları söyledi:
“Ancak burada şirketlerin de ticaret yapan kurumlar olduğunu unutmamak lazım. Onların da acenteler kadar iş kaybediyor. Burada bana göre devlet otoritesinin yaptığı desteklerde de çok büyük sıkıntı var. Biliyorsunuz acenteler zorunlu iş bırakmadan sayılmadı. Devlet otoritesi tarafından pozitif ayrımcılık yapılarak bu sektörün desteklenmediği sürece sıkıntının devam edeceğini düşünüyorum. Acentelere yönelik en büyük haksızlık, kamu otoritesi tarafından bazı desteklerin şahıs şirketlerine verilip, sermayesi olan limited ve anonim şirketlere verilmemesinden kaynaklanıyor. Kamu otoritesi, şirketler ve acenteler bir araya gelip ortak akıl oluşturmadan sektördeki sorunların çözüleceğine inanmıyorum. Bu üç ortak payda birlikte hareket etmeli ve ortak akıllı geliştirmek zorundayız. Bugünkü yaşadığımız sorunların da yüzde doksanı bu üç paylaşın bir araya getirilmemesinden kaynaklanıyor. Acentelerin üretim kaynaklı sorunları var, şirketlerden ve yasalardan kaynaklı sorunları var. Bu sorunları acentelerin tek başına çözebilmesi de mümkün değil.”
Bir ay uzatma kanuni değil
Karamustafaoğlu, bir ay uzatmanın her şeyden önce kanuni olmadığına dikkat çekerek, “Hazineye poliçenin tarifini yapmak ve fiyatını belirleme yetkisi verilmiş. Ama kanunda poliçenin vadesinin bir yıl olduğu yazar. Hazineye poliçenin vadesi uzatma yetkisinin verilmediğini düşünüyorum. Öncelikle bu uzatma konusu hukuki bir sorun. Anadolu’daki acentelerin gelirlerinin büyük ölçüde trafikten kaynaklandığını göz önüne alırsak 1 ay süre uzatımı verildiğinde bu acenteleri açlığa ve borç sarmalına mahkum etmiş olursunuz. Tüketiciyi desteklemek doğrudur ama bir tarafı yaparken öbür tarafı mağdur etme adalete ve hakkaniyeti sığmıyor” diye konuştu.
Kara günler yaşarız
Karamustafaoğlu’nun sabit fiyat uygulamasıyla ilgili görüşleri ise şöyle: “Sabit fiyat uygulamasının acentelere bir kara Nisan gibi kara günler yaşatacağını düşünüyorum. Bu nedenle acentelerin yasalarla belirli oranlarda koruma altına alınması gerekiyor. Yani şirketler samimi ve şeffaf olacak, acenteleri ile işbirliği yapacak. Acentelerini koruyacak ve kollayacak kimden gelirse gelsin iş yazsınlar demeyecek. Acenteler de şirketlerini koruyacak ve mesleğine sahip çıkacak.”