22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

Acenteler ‘5684’e uyulmasını istiyor

Sigorta Ekranı’na konuk olan acenteler, 5684 numaralı Sigortacılık Kanunu ile sigorta satabilecek kişi veya kurumların belirlendiğini ve bunların dışında sigorta satışının yaptırılmaması gerektiğini söyledi.

Sigorta Medya’nın YouTube üzerinden yayın yapan Sigorta Ekranı kanalı yine acentelere ayrıldı. Acenteler ile Türkiye Turu programına Antalya, Elazığ, Konya ve Samsun’dan katılan acenteler sektördeki gelişmeler hakkında görüş bildirdi. Acenteler, sigorta satışı konusunda 5684 numaralı Sigortacılık Kanunu’nda yazan maddelere uyulmasını istadi.

Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sunduğu programa Antalya’dan Serap Düzgören, Elazığ’dan Öner Coşkun, Konya’dan Tolga Cam ve Samsun’dan Serdar Yıldız katıldı.

“Tek fiyat, akıl tutulmasıdır”

Yangın ve sağlık sigortaları üzerine uzmanlaştığını belirten Serap Düzgören ise trafikte yaşanan sıkıntıların kendisini fazla etkilemediğini söyledi. Tekli tarifeden serbest tarifeye geçiş periyodunu anlatan Düzgören, “Serbest tarifeye 2007’de kısmi serbestlik adı altında geçtik. Hazine orada ‘Benim verdiğim fiyatın yüzde 10 üstüne veya yüzde 5 altına kadar çalışabilirsin’ diyerek bir marj fiyat belirlemişti. Daha sonra bu yüzde 30 üstü yüzde 10 altı olarak genişletildi. 2014 yılından itibaren de tam serbestliğe geçilmiş. 2016 sonlarına kadar bu süreç devam etti. 2017 yılında Hazine tavan fiyat şartı ile karşımıza çıktı. O dönemi bütün meslektaşlarım hatırlayacaktır. Dengeler oturunca ya kadar çok sıkıntılı bir dönem yaşadık. 2017 yılından bu yana da düşük komisyonlar ile poliçe kesmeye çalışıyoruz ve pazarımıza sermaye girdi. Trafikte bütün bu sorunları kaldıracak diye tek fiyata geçmeyi açıkçası akıl tutulması olarak görüyorum. Sisteme her müdahale edildiğinde acente olarak bizden bir şeyler gidiyor. Komisyonumuz düşüyor ve pazar alanımız daraltılıyor. Tek fiyatın acentelerin işine yarayacağını düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

Düzgören, son yapılan yönetmelik değişikliğiyle ilgili de şunları söyledi: “Yapılan yönetmelik değişikliği ile neredeyse Türkiye’de herkese sigortacılık yapma imkânı tanıyor. Bunun bir zafer gibi acenteye durulmasını kendi adıma çok büyük kızgınlıkla karşılıyorum. Acentelerin haklarını savunması gereken SAİK’in bu yönetmeliğin çıkmasından habersiz olması başlı başına bir fiyaskodur. Bu yönetmeliğin iptali ile ilgili yasal sürecin bireysel olarak takipçisi olacağım.” 

“Fiyatla değil, hizmetle rekabet yapalım”

Trafik sigortalarında sorun yaşandığını belirten Öner Coşkun, “DASK ve havuz poliçelerinin çerçevesi çizildiği için oralarda sorun yok. Otomobil ve kamyonet sigortalarındaki farklılık sorun oluyor. Müşteriye sigorta satarken verdiğimiz fiyat bir yerde 400 lira, diğer yerde 800 lira çıkınca bunu izah edemiyoruz. Fiyat politikasının gündemden düşürülmesi gerekiyor. Tek fiyat olsun ki acente güvenirliği artsın. Rekabeti fiyatla değil hizmetle yapalım” dedi.

“Acentelerin yapısal problemi var” diyen Coşkun, endişesini “Önce bu yapısal problemlerimizi halletmemiz lazım. Avukat ve muhasebecilerin mesleklerini başkaları yapamıyor. Terziler bile terzilik odasına kayıtlı olmadan mesleklerini yapamıyor. Her meslek grubunun çerçevesi çizilmiş, bir sigorta acentelerinin çerçevesi yok. Akşamdan sabaha kanun değişebiliyor ve tüm Türkiye’de herkes sigortacı olabiliyor. Önce mesleğimizi savunmamız lazım. Bunun için de güçlü olmamız gerekiyor. Üretimin yüzde 70’ini acente yapıyor ama sorunların çözülmesi noktasında acenteler dahil olamıyor” şeklindeki dile getirdi.

“Doğrudan tazmin tozlu raflardan inmeli”

Tolga Cam ise sabit fiyatla ilgili, “Sabit fiyata geçilecekse promosyon gibi alternatif satış kanallarının durdurulması gerekiyor. Aksi takdirde trafik sigortalarında bizim karşımıza birçok alternatif satış kanallarının çıkmasını tehlike olarak arz ediyorum. Acente kanalı olarak bizim en büyük isteğimiz doğrudan tazminin getirilmesidir. Sabit fiyattan ziyade SBM’nin bütün acentelere açılması ve oradan poliçe tanzimi daha uygun olacaktır. Doğrudan tazmini tozlu raflardan indirip gündemimize almamız gerekiyor” yorumunu yaptı.

Cam, son yapılan yönetmelik değişikliği ile ilgili şu yorumu yaptı: “Alternatif satış kanalları acentelerin kanayan yarasıydı. Son çıkan yönetmelik değişikliği ile bunlar yetmezmiş gibi sektörle bağlantısı olmayan bir sürü alternatif satış kanalları bizim içerimize bir rekabet ortamı doğuracak şekilde girmiş oldu. 5684 numaralı Sigortacılık Kanunu’nda acentenin kriterleri bellidir. Ama bu yönetmelik değişikliği orayı gözardı etti. Bizim isteğimiz bu yönetmelik değişikliğinin düzeltilmesi ve 5684 numaralı Sigortacılık kanunda belirtilen çerçeve içerisine alınmasıdır.”

“Brokerler trafik kesmesin”

Serdar Yıldız da “Bizim sigorta sektörünün sorunu sadece trafik sigortaları değil, başka branşların da olması gerekiyor. Biz, sektörü nasıl daha iyi yerlere getirmeyi konuşmamız gerekirken, trafiğe takıldık. Ben serbest tarifenin devam etmesinden yanayım. Ama makasın fazla açılmaması şartıyla. Tek fiyat olursa farklı kanallar ortaya çıkacak. Bizler de burada zorlanacağınız. Bugün ben bir müşteri kaybettim. Trafik sigortasını nereden kestirdiği ne baktığımda İstanbul’da bir brokerden kestiğini gördüm. Brokerlerin bu işin içine girmemesi gerekiyor. Yani brokerlar trafik sigortası kesmesin” diye konuştu.

Yıldız, son yapılan yönetmelik değişikliğiyle ilgili de “5684 numaralı Sigortacılık Kanunu, sigorta dışında başka bir meslek yapmamayı şart koşar. Ama bakıyorsunuz farklı farklı sektörden insanlar bizim mesleği yapmaya başlıyor. Biz acenteler olarak birlik ve beraberliğimizi sağladığımız sürece yaşadığımız sıkıntıları çözebiliriz” dedi.

Yayının tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

1 Yorum

  1. http://chng.it/vyz9fZqrtx

    Sigorta konusunda, doğru hizmet verebilmek için uzmanlık ve bilgi sahibi olmak gerekir.

    Ayrıca, Haziran 2007 tarihli 5684 sayılı SİGORTACILIK kanununa aykırı bir uygulamadır.

    Bunu benim gibi ekmeğini sigortacılıktan kazananlar için imzalar mısın lütfen. ?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER